"Devlet içindeki illegal yapılanma"ya evet de “Hükûmet içindeki il
Hep “devletin içindeki illegal yapılanma” dan bahsediliyor.
Kastedilen, devlet gücünün devlet, vatandaş ve hukuk aleyhine kullanılması, daha da ileri gidilerek, devlet gücünün şahsi çıkarlar ve hatta dış mihrakların menfaatleri için devreye sokulması değil mi?
Evet, öyle..
Ve üzülerek ifade edelim ki, “devletin içindeki illegal yapılanma(lar)” devletin, milletin ve ferdin aleyhine pek çok kirli işe bulaşmış olabilir ve hatta zaman zaman mensubu oldukları devletin değil de, gönül verdikleri, kendilerini biraz da o devletin mensubu hissettikleri veya, çıkar sağladıkları yabancı devlet ve unsurların, Türk devleti içinde odaklanmış nüveleri haline gelebilirler.
Bu tür yapılanmalar, nefsini hizmetinde bulunduğu devlete tercih edenlerle, resmî kayıtlarda bu milletin ferdi gibi görünen ve fakat kendisini başka bir milletin mensubu olarak hissedenlerin Türk milletinin başına ördükleri çoraplardır ve öyle olduğu için de, “Devletin içindeki illegal yapılanmalar” asla “derin devlet” değildir.
Hatta “derin devletin” baş düşmanı bu tür “illegal yapılanmalar” dır.
Kendilerini “derin devlet” gibi pazarlamaları, er geç devletin ve varsa derin devletin ve milletin kendilerini deşifre edeceğini ve sonlarını getireceğini bilmelerinden kaynaklanmaktadır.
Suçlunun savcıdan, mikrobun antibiyotikten çekinmesi gibi bir şeydir bu.
“Devletin içindeki illegal yapılanmalar” öyle isimler, öyle resimler olabilir ve öyle makamları ele geçirebilirler ki, sıradan insanların dudakları uçuklar.
Bu gerçeği bildiği içindir ki, bin bir badire ve emsali görülmemiş sıkıntılardan sonra bir devlet kurmayı başarmış Atatürk, Gençliğe Hitabesi’nde, “Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyeti’ni, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir” der ve sonra, “cebren” veya “hile ile” aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış olabilir, hatırlatmasında bulunur. Öyle olduğu içindir ki, “devletin içindeki illegal” yapılanma sağlıklı bir bünyede bir kanser hücresinden farksızdır, yok edilmesi devletin bekası, vatanın bütünlüğü ve milletin istikbali için elzemdir.
“Devletin içindeki illegal yapılanma” kadar ve belki de ondan daha da fazla tehlikeli olan bir yapılanma da, “hükümet(ler) içindeki illegal yapılanma” dır.
Çünkü devletin içindeki illegal yapılanmalara yabancı unsurlar hileyle ve gizli yollardan sızmak durumundadır ve takdir edersiniz ki bu hayli özen ve zaman ister.
Devletin icra organı olan hükümeti ele geçirenlerin “hükümet içindeki illegal yapılanmaların” ilk icraatı, devlet ve millet menfaatlerini koruyan ve geliştiren Anayasa ve kanunları, kendilerinin ve hayranı oldukları, yahut şahsi menfaat için işbirliği yaptıkları yabancı unsurların çıkarlarını gözetecek şekilde değiştirmeleri, düzenlemeleridir. Yani “devlet içindeki illegal yapılanma” gayri kanuni iken “hükümet içindeki illegal yapılanma” lar kanunî dayanak imkânı bulur; çünkü minareyi çalacak olan önce Meclis’teki terzilerine kılıfını diktirir.
“Devletin içindeki illegal yapılanma” nasıl kendini “derin devlet” diye tanımlayarak gözden uzak durmak ve milli refleksleri arkasına almak istiyorsa, “Hükümet içindeki illegal yapılanma” lar da kendilerini demokrasinin adresi olarak takdim edip sandık ve halkı arkasına alma yolunu tercih eder.
“Hükümet içindeki illegal yapılanma” nın kodlarını çözmek için devletin icra organı olan hükümetlerin çıkardıkları kanunların hükümet üyeleri, iktidar ortakları ve yabancı devletlerin ne kadar işine geldiğine bakmak gerekir.
Bir ülke için en tehlikeli olan ise, “devlet içindeki illegal yapılanma” ile “hükümet içindeki illegal yapılanma” nın işbirliğidir.