Sayıştay raporlarını okurken bir devlet bankası ile ilgili bölümlere geldiğimde ağzım açık kaldı.
En sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim.
Bu devlet çok büyük bir usulsüzlük sarmalının içerisine düşmüş vaziyette. Devlet hemen ama hemen buraya müdahale etmeli.
Nedenini anlatayım.
Raporlarda banka ile ilgili birden fazla skandal olay art arda sıralanmış.
İlki en tepeden başlıyor.
Yani yönetim kurulundan.
Bankada 2019 yılında dokuz yönetim kurulu üyesi ve iki denetim kurulu üyesi görev almış. Üyelerin tamamının kamu görevi olmadığı kabul edildiğinde, 2019 yılı için bu isimlere toplam 2.3 milyon TL ödeme yapılması gerektiği belirtilmiş.
Peki, ne kadar yapılmış?
5.4 milyon TL.
Dahası, durduk yere yönetim ve denetim kurulu üyelerinin genel kurul tarafından belirlenen aylık net ücretlerinin yanında, üç ayda bir ikramiye aldıkları anlaşılmış.
Sayıştay denetimi sırasında kendilerine ayrıca, giderleri banka tarafından karşılanmak üzere bir de kredi kartı tahsis edildiği öğrenilmiş.
İncelenen hesapların ayrıntısı da denetim ekibi tarafından çeşitli iletişim yöntemleriyle defalarca talep edilmiş olmasına rağmen, Sayıştay denetim ekibi ile paylaşılmamış.
Sadece bu konuda değil hiçbir konuda belgeler verilmemiş.
Bunlardan biri de bankanın yaptığı sponsorluk, reklam, tanıtım, yardım gibi faaliyetlerine ilişkin harcamaların incelenmesi için gerekli olan bilgi ve belgeler. Bu belgeler de verilmeyince bu alanlarla ilgili denetim yapılamamış.
Tam bir usulsüzlük düzeni…
Bununla da yetinmeyip toplam bedeli 31 milyon TL olan 56 adet yapım işi çeşitli firmalara ihalesiz şekilde yaptırılmış. Yani istediklerine bu devlet bankası aracılığıyla para kazandırmışlar.
En ilginci ise vergi cenneti British Virjin Adası'nda kurulu adı açıklanmayan, fakat müşteri numarası belli bir firmaya verilen 1 Milyar 636 milyon Dolarlık kredi riskinin yaklaşık %73 oranında ..... Bankası'na ait olan 1 Milyar 154 Milyon Dolar tutarın tahsil edilmemiş olması. Rapordaki tespitlere göre de Mart/2020 tarihi itibarıyla kredinin gecikmiş son üç yıllık anapara taksiti ve faizleri tutarı toplamı 726 milyon 572 bin 712 ABD Doları seviyesine çıkmış…
Verilen kredi ile ilgili anapara ve faiz ödemelerine ilişkin 654 gün vadesi geçmiş ödenmesi gereken tutarların bulunduğu anlaşılmış.
Banka ise bu kredinin tahsil edilemediği iddialarına karşı çıktı. Açıklama yaparak "İlgili kredi, Ekim 2020 tarihinde tahsil edilmiştir" denildi.
CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz bu konuyla ilgili Cumhuriyet'e, "Krediyi veren ...... Bankası. Krediyi alan Turkcell'in Virjin Adası'ndaki şirketi. Krediyi veren ..... Bankası Genel Müdürü H. A., aynı zamanda krediyi alan Turkcell'in de yönetim kurulu üyesi ve Turkcell'in yüzde 26,2 hissedarı olan Türkiye Varlık Fonu'nun da yönetiminde. Bu nasıl iş!" açıklamasını yapmıştı.
...... Bankası bu sözlerdeki Turkcell iddiasını da kabul etti.
Neden bu kadar para çıkışı sağlandı?
Ne dolaplar dönüyor?
Burada iki önemli konu bizim karşımıza çıkıyor.
Ya ..... Bankası'nın içi boşaltılıyor.
Ya da ..... Bankası acizane bir şekilde çok kötü yönetiliyor.
Sonuç olarak derhal bir müdahalenin gerektiği açık.
Takdir kamuoyunun ve bu konu karşısında kafasını kuma gömen devlet görevlilerinin.
