Devlet Bey’in AKP aşkı!
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun “Stratejik Derinlik” kitabını kastederek, “Biz bu kitabı ‘stratejik çukur’ olarak nitelendiriyorduk ancak bunun hafif kaldığını gördük, kitabın adını ’stratejik foseptik’ olarak değiştirmek doğru olacaktır” diyen milletvekili sizce bir CHP’li mi yoksa bir MHP’li midir?
Bildiniz, bu sözleri söyleyen MHP Osmaniye Milletvekili Sayın Hasan Hüseyin Türkoğlu’dur ve bu açıklamaları Şanlıurfa’nın Akçakale ve Harran ilçelerinde yaptığı incelemelerin ardından özelde bölge halkı genelde Türkiye için gördüğü tehlikeler karşısında söylemiştir.
Aynı geziye katılan Grup Başkanvekili Sayın Oktay Vural ise AKP’nin Suriye konusunda Türkiye’yi getirdiği noktayı şöyle özetlemişti:
“Barzani himayesinde Irak’ın kuzeyinde yaşayan terör örgütü, Suriye’nin kuzeyinde de bir oluşum içerisine girmiştir. Bunlar Güneydoğu insanını rahatsız etmektedir. Yanlış politikaların bedelini millet ödüyor, beyefendiler ödemiyor. Bölgede yaşayan insanların huzursuz olmasına karşın, tedbir olarak ’balkonlara çıkmayın’ önerisinde bulunuyorlar. Suriye’den her gün gelen bombalar karşısında, Türkiye’nin sınırlarını korumak adına ’sınır ötesi operasyon yapma yetkisi verin’diyecek noktaya gelmiş bulunuyor.”
Şimdi bunları niye hatırlattık?
Hatırlattık, çünkü CHP, Dışişleri Bakanı Davutoğlu hakkında bir gensoru önergesi verdi. Düne kadar MHP Grup toplantılarında AKP’nin dış politikasını en ağır kelimelerle eleştiren Devlet Bey, Davutoğlu’nun randevu taleplerini bile reddeden Devlet Bey, hatta, gensoru görüşmelerinin yapıldığı toplantıda partisi adına konuşan Tuğrul Türkeş’in Davutoğlu’nu yerden yere vurmasını sükutla geçiştiren Devlet Bey, tuttu MHP’ye Davutoğlu lehinde oy kullandırttı. Böylece CHP’nin Davutoğlu hakkında verdiği gensoru AKP ve MHP’nin oyları ile düşmüş oldu.
Arkadaş, bir Dışişleri Bakanı “Komşularımızla sıfır sorun” diyerek yola çıkıp komşularla “sırf sorun” haline getiren bir Türkiye oluşturmuş, AKP çıkarı için Türkiye’yi bir savaşın eşiğine taşımışsa ve sen bu politikaları yerine göre gaflet, yerine göre ihanetle suçlamışsan, niye o Bakan hakkındaki gensoruyu desteklemezsin?
Hadi desteklemedin, niye çekimser kalmazsın?
Davutoğlu hakkında o ağır sözleri söyleyen MHP milletvekillerinin böyle bir oylamada Davutoğlu’nu kurtaracak bir oy kullanmayı düşünebileceklerine inanıyor musunuz?
Bu mümkün mü?
Devlet Bey’in baskısı olmasa Davutoğlu lehine MHP’den tek bir oy çıkar mı?
AKP tabanının bile onaylamadığı, onaylamadığı için de Erdoğan’ın çılgına döndüğü Davutoğlu politikalarını ülkücü-milliyetçi taban destekler mi, destekliyor mu?
Hayır...
İyi de, Devlet Bey’e ne oluyor?
Bu kaçıncı AKP stepneliği böyle!
Eğer Davutoğlu hakkındaki gensoru oylamasından önce, “Bu oylamada MHP, Davutoğlu lehinde mi aleyhinde mi oy kullanacak” konulu bir referandum yapılması imkânı olsaydı bir tek MHP’li “MHP, Davutoğlu lehinde oy kullanır” der miydi?
Demezdi.
Bir lider tabanı ile bu kadar ters düşebilir, bu kadar inatlaşabilir mi?
Bir parti lideri, parti grubuna partili milletvekillerini, seçim bölgelerinde “Ne dediniz, ne yaptınız” sorusu karşısında zor duruma düşürecek bir “tercihler zinciri” dayatabilir mi?
Bütün bunlar, ülkücü-milliyetçi tabanı AKP politikalarına ısındırmak değildir de nedir?
Seçmen aklı, “Madem Erdoğan, MHP’nin destek verdiği ve itiraz etmediği politikalar uyguluyor, öyleyse, biz de iktidar olmayı isteyenden tarafa geçelim, iktidar olmaktan ürken tarafta kalarak işsiz güçsüzlüğe talim etmeyelim” diye düşünmeye başlamaz mı?
Devlet Bey’in bu “derin” işlerine
bizim aklımız ermiyor. Milletvekili arkadaşlarının da ermiyor olmalı ki, bir gün destek verecekleri bir duruma etmedik hakaretler bırakmıyorlar...