Devlet Bey, ben yoruldum!

Yıl 2011'di..

BengüTürk Televizyonu'nun Genel Yayın Yönetmeni'ydim..

Seçim çalışmaları hızla devam ediyordu. ve Ak Parti, ortağı FETÖ'nün operasyonlarına bel bağlamış, gazı almış, "Çılgınca" ilerliyordu..

Ortağının MHP'ye kurduğu tezgah, tuzak ve ahlaksızlığı, bizzat Başbakan Erdoğan "Ne özeli, genel geneeeeel!.." diye yorumluyordu..

MHP'ye kurulan kaset tuzağı için "Kimsenin özel hayatı kimseyi ilgilendirmez" diyenlereydi bu cevap..

**

Bu çılgınca yürüyüş, çılgın bir proje ürettirdi Ak Parti iktidarına..

"Çılgın Türkler"e kurulan FETÖ tezgahının ortağı ve alkışçısı Ak Parti, şatafatlı bir toplantıyla, "Çılgın projeyi" açıkladı..

Allah'ın verdiği boğaz orada dururken, Trakya'da yeni bir kanal açılacaktı.. Ve bu Cumhuriyet tarihinin en büyük projesiydi..(!)

**

Tartışmalar başladı..

Bilim insanları "Büyük sorun yaratır" dedi..

Diplomatlar "Uluslararası anlaşmalarımızı sıkıntıya sokar" dedi..

Ak Parti'nin ortağı FETÖ'nün kumpas ve tezgahlarından bunalmış askerin, bu mevzularla uğraşacak dermanı yoktu..

**

O tartışmalara net ve açık ifadelerle katıldı, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli..

Oradaydım.. 7 Mayıs 2011 günü, İstanbul Bayrampaşa'da dedi ki;

"Güya yeni bir kanal açıyorlar. Adına da İstanbul Kanalı diyorlar..Ve 'bu bir çılgın proje' diyorlar. Bu soygun düzenini çılgınca sürdürecek bir projedir. Yeni yeni istihdam oluşturabilecek imkanları verebilir ve bir işsize, bir aç insanımıza ekmek kapısı bulabilirsin. Şimdi bunlara kafa yoracağın yerde, akılcı politikalar üreteceğin yerde, çıldırmış bir toplumu çılgınca projelerle niye kandırıyorsun Sayın Başbakan?"

Aynıyla böyle dedi Devlet Bey.. Soruyu yönelttiği Başbakan, Tayyip Erdoğan'dı..

"Soygun düzenini çılgınca sürdürecek bir proje" Hangi proje? Kanal İstanbul projesi..

**

Aradan 8 yıl geçti..

Türkiye'nin ekonomik şartları daha kötü..

Toplum ağır yüklerin altında daha da çıldırmış vaziyette..

İşsizlik o günlerden çok daha fazla..

Ekmek aslanın ağzında bile değil artık, bağırsaklara inmiş..

Ve sayın Devlet Bahçeli'den yeni bir Kanal İstanbul yorumu geldi..

Karşı çıkanlara çok kızmış..

Dün dedi ki;

"Kanal İstanbul'la Türkiye'nin eli güçlenecek, jeo-stratejik imkan ve kabiliyeti perçinlenecektir. Bu projeden hiçbir haklı ve meşru bahanesi olmadan rahatsızlık duyanlar şuursuz ve gayri millidir."

**

Yok canım, yanlış okuyorum herhalde dedim..

Dün, "Soygun düzenini çılgınca sürdürecek bir proje" diyerek karşı çıkılan Kanal İstanbul'a, bugün karşı çıkanlara, "şuursuz ve gayrı milli" demek..

Bir gerekçe aradı içimdeki ses..

Ne bileyim, meseleyi belki FETÖ'ye bağlar..

Ne bileyim, meseleyi bekaya bağlar..

Ne bileyim, "8 yıl önce görememişim" der..

Hiçbiri yok.. Ve Allah'tan yok.. Yoksa daha garip bir durum çıkardı ortaya..

**

Haaaa, şu noktayı özellikle not edelim..

Bir de ekliyor sayın Bahçeli;

"Milliyetçi Hareket Partisi'ne göre, Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nin tartışılması Türkiye için tehdit ve beka sorunudur."

Eee ama Kanal İstanbul'un bizzat kendisi Montrö'yü tartışmaya açacak.. Nasıl olacak şimdi?

**

Dün söylenenlere bir daha baktım..

Bugün söyleneni bir kez, birkaç kez daha okudum..

Ve karar verdim..

Ben yoruldum.. Ben usandım.. Ben sustum..

Yazarın Diğer Yazıları