Denktaş ve elli yılın hikâyesi
KKTC’nin Kurucusu 1.Cumhurbaşkanı Denktaş’ın kaleme aldığı kitapları yayınlamanın bir gururunu daha yaşamaktayım. Akdeniz Haber Ajansı Yayınları olarak Cumhurbaşkanı Denktaş’ın Kıbrıs, Elli Yılın Hikâyesi kitabını siz değerli okurlarımızın dikkatine sunmanın heyecanı ve hazzını kelimelerle anlatmanın zorluğunu çekmekteyim. Daha önce de Cumhurbaşkanı Denktaş’ın Karkot Deresi, Koloni İdaresinde Kıbrıs Türkleri, 19 Şubat-22 Mart 2004 Anılar, Değerlendirmeler ve Belgelerle Müzakereler, Kur’an’dan İlhamlar,
Atatürk, Din ve Laiklik, Saadet Sırları kitaplarını yayınlamıştık. Karkot Deresi kitabı 20.000 adetin üzerinde basılmış olmakla yanılmıyorsam Kıbrıs’ta bir rekoru elinde bulundurmaktadır.
Kıbrıs, Elli Yılın Hikâyesi kitabı adından da anlaşılacağı üzere Cumhurbaşkanı Denktaş’ın elli yılı aşkın Kıbrıs mücadelesindeki anılarını kapsamaktadır. Kitap mücadele dolu elli yılla sınırlı kalmayarak Cumhurbaşkanı Denktaş’ın acı tatlı anılarla dolu hayat hikâyesinin bir özetidir.
Kıbrıs, Elli Yılın Hikayesi, yoktan var olan bir devletin ve bu devleti canları kanları pahasına yaratan onurlu ve şerefli Kıbrıs Türkü’nün şanlı mücadelesinin hikâyesidir. Bu şerefli mücadele Cumhurbaşkanı Denktaş’la doruklara taşınmış ve meyvesi de 25. kuruluş yıldönümünü kutlayacağımız Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olmuştur.
Kıbrıs Elli Yılın Hikâyesi kitabı, Cumhurbaşkanı Denktaş’ın 9 ciltlik hatıralarının bir özeti olan 10. cilt Toplayış’ın güncellenmiş son halidir. Bu yeni kitabın baskısıyla ilgili, kitabın önsözünde bakınız Cumhurbaşkanı Denktaş ne demektedir: “Toplayış’ın 2. baskısına gerek var mıydı? Toplayış’ın sayfalarını süratle gözden geçirdiğimde ’evet; vardır’ sonucuna vardım. Eklenecek yeni şeyler var mıydı? Son yedi yılda neler olmuştu ve şimdi hangi noktadayız? Bu soruların cevabı Toplayış’ta vardır. Çünkü dün durum ne idiyse bugün de odur. Sadece tehlike daha da artmıştır.”
Kıbrıs Türkü’nün destanlaşmış milli mücadelesinin anlatıldığı kitaptan önemli saydığım bazı bölümleri sizlerle paylaşmak istiyorum. 21 Aralık 1963’te EOKA’cı Rum teröristler Akritas Planı’nı devreye sokarak Kıbrıs Türkü’nü ortadan kaldırmak üzere Kıbrıs Türklerine saldırılarını başlatmışlardı. Kıbrıs Türkü büyük çaresizlik içerisinde gözünü-kulağını Ankara’ya dikmişti. Saldırılar 1964 yılında da tüm şiddetiyle devam ederken, Londra’da toplanan konferans başarısızlıkla sonuçlanmış, dikkatler bu kez Mart başında New York’ta BM’lerden, saldırıların durdurulması ile ilgili çıkacak karara odaklanmıştı. Bugün dahi Kıbrıs Türkü’nün kaderini etkileyen 186 nolu BM kararının alınış hikâyesini Cumhurbaşkanı Denktaş’tan okuyalım: “New York’ta, Türk Delegasyonu yetkilileri ile birlikte 4 Mart kararının taslak şeklinden ”hükümet“ sözcüğünün çıkarılması için çok uğraşmıştık. Amerikalılar ile İngilizler”Kıbrıs’ta Türk kanı akıyor, siz ise kelimeoyunu yapıyorsunuz. Hükümetin maksadı meşru hükümettir. Ortaklık hükümetidir. Merak etmeyiniz“ diyorlardı. Neticede, adaya müdahale edecek hazırlık içinde olmayan Ankara, 4 Mart Kararına olurunu verdi. Oy izahında da gerekenleri kayda geçirdi. Makarios Türkler’den arınmış bir Rum idaresini dünyaya ”Kıbrıs Hükümeti“ olarak kabul ettirecek ve Kıbrıs Meselesini halletmek ihtiyacını artık duymayacaktı!.”
Cumhurbaşkanı Denktaş’ın kaleminden 20 Temmuz 1974 Mutlu Barış Harekâtının anlatıldığı bir bölüm: “Şimdi o da yanımda bizimle uzakları dinliyor, arada sırada ”hani,neredeler? der gibi bana bakıyordu...Ve birdenbire derinden top sesleri... Hemen arkasından Gönyeli ovalarına yağan paraşütler... Etrafa baktım... Ağlayanlar çoktu... Yere kapanmış toprağı öpenler vardı.. Ben de ağlamaktaydım... Avusturyalı irtibat subayı elimi iki avucunun içine alarak “sizi kutlarım... artık kurtuldunuz” dedi, hararetle elimi sıkıyordu. O da çok duygulanmıştı, çünkü darbeden sonra başımıza gelecekler hakkında az çok bildikleri vardı. Sıcak bir sesle söylediği “artık kurtuldunuz” sözlerini hiç unutmayacağım, çünkü o an her Türkün düşündüğü de aynı şeydi! Kurtulmuştuk... 11 yılın zulmü arkada kalmıştı...! 20 Temmuz güneşi iyice yükselmekteydi...
Kıbrıs Elli Yılın Hikâyesi kitabında Cumhurbaşkanı Denktaş’ın doğruluğu kanıtlanmış sayısız öngörüsü, önemli tarihi uyarıları ve mesajları mevcuttur. Anıların Ekim 2000’de sonlandığı kitaptan bir bölüm daha: “Yaş 76! 21 yaşından bu yana Yunan Koloni idaresini def etmek için uğraşan kahraman ve Türklüğü ile övünen halkımın acılarını, sevinç ve gururunu, tarihsel mücadelesini paylaşarak yaşadım. Sıkıntılı, ağır geçen, önü karanlık günler çok oldu. Dayandık. Kendimize, Anavatanımıza, ilahi hak ve adalete güvendik ve kazandık. Kazanılan hürriyeti, göndere bayrağını çektiğimiz devleti, Anavatan’la aramızda kurulmuş olan bağları kaybetmemek, yozlaştırmamak da büyük bir mücadele ve mukavemet gerektirir. Allah, bu kadirşinas halka bu yönde gereken desteği muhakkak verecektir. O sıkıntılı günlerde göğsümüzü genişleten, belimizi büken ağırlığı hafifleten, her şey bitti dendiği an namımızı yücelten; bize her güçlüğün bir kolaylığı her yokuşun bir inişi, her gecenin bir gündüzü olduğunu kanıtlayan yüce Allah’a ve yüce ulusumuza şükürler olsun!
K.T Federe Devleti ile başlayan Devlet’e dayalı hayatımız 25, Cumhuriyetimiz 17 yaşında! Zorluklar vardır. Yola devam etmek, gerilememek, gevşememek gerekir. Rumla uzlaşmanın gereği de budur. Başarının yolu da!... Başaracağız diyerek, Anavatan’a ve kendimize güvenerek başaracağız.”
Kıbrıs Kurtuluş Mücadelemizin “Çılgın Türkleri’ni” anlatan Kıbrıs Elli Yılın Hikâyesi kitabı muhakkak okunmalı ve okutulmalıdır.