MHP'nin olağanüstü kongresi için salona varabilmek için 3.5 km. yürüdük. Yol boyu yurdun çeşitli yerlerinden gelen on binlerce kişi ile selamlaşıyoruz. Bin kişilik salona giremeyeceğini bile bile ısrarla otele ulaşmaya çalışan bu kişilerin psikolojik halini anlamak için onların MHP ve Ülkücü harekete olan aşkını idrak etmek gerekir... Aklıma yıllar önce Erciyes Kurultayı'nda merhum Alparslan Türkeş'in "delilerim" sözü geliyor. Güneşin altında, ramazan günü çoğunluğu oruçlu... Kaza edenler de var. Ne de olsa seferi sayılırlar. "Bu yaptığınız delilik değil mi?" diye bazılarına takılıyorum. Tebessümle "Ülkücülük pek de akıllı iş değil" cevabının ardından "evet bazılarına göre deliliktir. Bizim sevgimiz ve Ülkücü harekete aşkımız delicedir. Sevgilimizi de, ülkemizi de, partimizi de deli gibi severiz" dediler. Bunca delinin arasından salona ter içinde ulaşabiliyoruz. Hukuki boşluk bırakmamak için noter huzurunda imzalanıyor hazirun cetveli. Deli gibi sıra... Deli gibi bürokrasi... Toplantı yeter sayısına ulaşılınca açılabiliyor kongre. Demokrasiye, insan haklarına aykırı maddeler birer birer iptal ediliyor. Türk siyasi hayatında bir "devrim"i gerçekleştiriyor Türk Milliyetçileri. Siyasi tarihimize geçiyor ülkücüler. Bugüne kadar hiçbir siyasi partinin yapamadığını gerçekleştiriyor ve Türkiye'ye örnek oluyorlar. Bundan böyle darbe artığı siyasi partiler kanunu, lider sultasındaki parti tüzüklerinin tamamı tarihin çöplüğüne atılmış oldu. Bu zafer sadece MHP'nin değil Türk siyasetinin önünü açarak belki de dünyaya örnek olacak bir zaferdir. Delege sayısı ile ilgili bir sürü spekülasyonu yapılsa da korku eşiği aşılmış hukuk kuralları eksiksiz yerine getirilmiştir. Noter tasdikli yeterli sayının çok üstünde delege katılımlarıyla bir tarih yazılmıştır. Bu saatten sonra bu çoğunluğa itiraz etmek eşyanın tabiatına aykırı olur.
Ayrıntıları paylaşmak üzere sevgi ile kalın..
