AKP'de vekaletler savaşı çok çok çetin bir sürece girdi. Külliye'nin Ahmet Hoca'ya karşı yürüttüğü savaşın genel koordinatörü Binali Yıldırım başkanlığında her MYK/MKYK öncesi yapılan toplantılarda alınan kararlar meyvesini verdi. Fotoğrafı daha da netleştirelim;

Bildiğiniz üzere; AKP'nin hemen hemen her hafta, MYK ve MKYK toplantıları oluyor. Her iki toplantı da gece geç saatlere kadar sürüyor. Ancak bu toplantılar öncesinde (1 Kasım'dan bu yana) akşam yemeği adı altında sarayın bilgisi ve onayı dahilinde Binali Yıldırım başkanlığında Ankara/ Maltepe'de bulunan Ulaştırma Bakanlığı ek binasında Ahmet Hoca karşıtı bazı MYK/ MKYK üyelerinin katılımıyla yemekli toplantı düzenleniyor. Bu sır toplantılarda ertesi gün gerçekleşecek MYK ve MKYK için gündem belirleniyor. Çok önemli kararlar alınıyor!... "Reis"e direnen Ahmet Hoca'nın inisiyatifi burada alınan kararlarla sarayın onayı dahilinde budanıyor. Binali Yıldırım başkanlığındaki toplantıya, Abdülhamit Gül, Berat Albayrak, Mehmet Muş, Naci Ağbal, Mustafa Şentop, Süleyman Soylu gibi isimler katılıyor.

Maltepe toplantısında son olarak HDP'lilerin fezlekeleri ve başkanlığında yer aldığı anayasa değişiklik paketi görüşüldü. Unutmadan!.. Her toplantıda il-ilçe başkanları ile mevcut delegelerin saraya bağlılığı da gözden geçiriliyor. İl-ilçe başkanları, delegelerde Ahmet Hoca'ya meyil eden var mı tek tek bakılıyor.

Son Maltepe toplantısında başkanlık içeren anayasa paketinin bir an önce MKYK'ya getirilmesi tartışıldı ve karara bağlandı. Yine bu paketin Genel Başkan Davutoğlu'na rağmen MKYK tarafından sahiplenilmesinin yol ve yöntemleri masaya yatırıldı, R. Erdoğan'ın talebi doğrultusunda öncelik verilmesi karara bağlandı. Ayrıca, paketin Meclis'e gelmesi halinde oylama sırasında oy vermeyecek "hocacılar"ın listesi çıkartıldı.

Erdoğan'ın 1 Kasım'da Davutoğlu'nun milletvekili listesine sokmasına izin verdiği 13 isim ile durumu muğlak olan 22 isim ve şüpheli görülen 8 isim üzerinde duruldu. Ahmet Hoca'nın teşkilatlara hükmetmesi ve kendi adamlarını getirmesini önleyecek adımlar konuşuldu.

Nitekim, son iki toplantıda iyi hazırlanan Binali Yıldırım ve ekibi (saraycılar) MYK-MKYK toplantılarında Davutoğlu'nu kilitlediler. Sürekli olarak fezlekeleri ve anayasa değişikliğini gündeme getirdiler. MKYK'da da tüm üyeler, -sarayın talimatı doğrultusunda- hocanın muhalefetine rağmen Nisan'da başkanlık içeren anayasa paketi Meclis'e gönderilmek için karar çıksın diye direndi. Davutoğlu da bunu kabul etmek zorunda kaldı, kamuoyuna deklare edeceğinin sözünü verdi. Sonraki rutin gelişmeler malumunuz...

Hoca'nın hayal olan taktik hamleleri

Aslında iş Ahmet Davutoğlu'na kalabilseydi, stratejisi çok değişikti. Davutoğlu yakın çevresine şöyle serzenişlerde bulunuyordu;

"Başkanlık da içeren anayasa değişikliğini Ekim ayında getirelim. Hem o zamana kadar AB yasalarını çıkarmış oluruz. Yeni bir dönemde böyle bir yasanın gelmesi daha verimli olur. Meclis'in açılışıyla birlikte yeni bir hamle olarak bunu gündeme getiririz. Benim bir takvimim var. Vatandaşa söz verdim. İlk önce onları yapmam lazım. Haziran ayına kadar AB yasalarını çıkartarak, vize muafiyetini AB'den çıkarmalıyız. Bu bizim için zafer olur. Fezlekeleri zamana yayalım. Tüm HDP'lilerin fezlekesini işleme koyup dokunulmazlıklarını kaldırmak istersek HDP'liler bize AB yasalarında destek vermez. İlk olarak onların AB yasalarında desteğini alalım. İlla ki çok arzu ediliyorsa sadece iki HDP'linin; Van Milletvekili Tuğba Hezer ile Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız'ın dokunulmazlıklarını gündeme alalım. İkisininki düşsün çok tepki olmaz."

 Ahmet Hoca, delege ve teşkilatları çok yakını olan başdanışmanı Kerim Özkul üzerinden kontrol etmeye çalışıyor. Fakat, Maltepe toplantılarına karşı dayanacak gücü yok!..