Davutoğlu ve Babacan'ın gözleri ışıldamıyorsa demek ki
AK Parti Genel Başkanı, o dönemlerin Başbakanı ve mevcut Cumhurbaşkanı diyor ki; AK Parti iktidarında Dışişleri Bakanlığı, Başbakanlık ve bu partinin Genel Başkanlığı''nı yapan şimdiki Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ile yine AK Parti iktidarında Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcılığı yapan şimdiki DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, "O makamlara kendileri layık oldukları için gelmemişler."
*
Neden gelmişler?
İçinde zarf tümleci bulunan bir devam cümlesi olmadığından -idrak sorunumuz yok; tahmin ve yorumumuz elbette var ama- resmen bilmiyoruz.
*
Davutoğlu ve Babacan, "O makamlara getirilmişler."
Kim tarafından?
O belirtilmiyor.
Herkesin bildiği gizli özne!
*
"Eğer onlara bakanlık verildiyse, başbakanlık verildiyse, onlara bir irade o makamları verdi."
Hangi irade?
Özne yine gizli.
*
Türk siyasi tarihinin, iyelik eki kullanmayı belki de en çok seven lideri halbuki;
-Benim!
Tuhaf değil mi; böyle sahipsiz bırakması öznesi olduğu filleri?
*
Hem Davutoğlu''na, hem de Babacan''a yönelttiğim eleştiriler buradan köye yol olur.
Ve fakat; vicdan diye bir tartı var.
El insaf!
Diploma konusundaki polemiği bir kenara bıraksak dahi; eğitim ve tecrübe alanının elverişli olup olmadığına bakmaksızın ordudan yargıya, akademiden ekonomiye, spordan sanata insan hayatına dair bütün alanların tek bir kişi tarafından şekillendirildiği bir ortamda liyakat tartışması yapacak durumda mıyız gerçekten?
Ekonomi, bu bilimdeki yetkinliğine "gözlerindeki ışıltı"yı garanti gösteren biri tarafından yönetilirken, sebze üretim tekniği mezunu Türkiye Uzay Ajansı''na, hayvanat bahçesi müdürü TÜBİTAK''a, inşaat mühendisi Sağlık Bakan Yardımcılığı''na, güreş hakemi şehir tiyatrolarına atanırken, Babacan''ın liyakatini hangi nesnel ölçüyü temel alıp da sorgulayacağız?
*
Babacan, TED''i birincilikle bitirmiş.
ODTÜ''yü 4.00 üzerinden 4.00 not ortalamasıyla birincilikle bitirmiş.
ABD''deki yüksek öğreniminin tamamını işletme, yönetim, organizasyon, uluslararası iş idaresi, finans alanlarında yapmış.
Keza, Davutoğlu Boğaziçi Üniversitesi''nde hem ekonomi, hem siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler okumuş. Boğaziçi Üniversitesi''nde yüksek lisans yapmış. Boğaziçi Üniversitesi''nde doktora yapmış; siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler profesörü.
Harp Akademileri dahil birçok üniversitede ders vermiş; AK Parti iktidarından önce!
*
Liyakat, birinin iş verilmeye uygunluğunu ifade eder.
Türkiye Cumhuriyeti''ni "şirket gibi yönetmek" gibi bir iddiaya sahip ya iktidar… Bu şirketin "CEO"su olduğunuzu farz edin; önünüze böyle iki CV geldi; ekonomi ve dış ilişkilerde göreve "layık olmadıklarını" söyleyebilir misiniz?
Ha, "gözlerindeki ışıltı" eksikse ona bir şey diyemem!
*
Ah şu müzmin adil olma belası!..
Türk kimliği, Anayasa''nın değiştirilemez maddeleri, milliyetçilik, etnik açılımlar gibi sayısız konuda çok ciddi ve devam eden eleştirilerimin bulunduğu Davutoğlu ve Babacan''a yapılan haksızlığa itiraz da bize düştü iyi mi!
*
Ne Davutoğlu, ne de Babacan''ın, bugüne kadar maruz kaldıkları eleştirilerin temeli üstlendikleri görevlere "layık olmadıkları" değildi; onlar ideolojik gelenekleri, siyasi aidiyetleri doğrultusundaki karar, tavır ve uygulamaları dolayısıyla tepki çekmişlerdi.
Bu sebeple ve özellikle de mevcut siyasi kadroların yetkinlik ortalaması herkesin malumuyken, Davutoğlu ve Babacan için "o makamlara layık değillerdi" demek onların siyasi yolculuğunu değil iktidarın, devlet yönetimindeki zaten güven duyulmayan "atama kriterleri"ni tartıştırır.
Liyakat yerine sadakatin esas alındığına kanıt ve dahi bunun itirafı sayılır.
İktidarın, durduk yere kendi kalesine attığı gol yazılır.
Üç gündür olduğu gibi!
YORUMSUZ…
Hande Fırat:
-Bizler yalaka falan değiliz. Ocu da değiliz, bucu da değiliz. Hepimiz, kendimiz işimizi yapmaya çalışıyoruz. Bizi de oradan çok büyük kalelerde filan sanmayın, bildiğiniz, normal insanlarız.
Emin Pazarcı:
-"Biz" değerlendirmesine katılmıyorum. Kendi adına konuşabilirsin. Tamam. Kendi adına konuş. Ben de kendi adıma konuşabilirim.