Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Özcan YENİÇERİ
Özcan YENİÇERİ

Davutoğlu cevap vermelidir!

Mehmet Bora Perinçek’ten 8 Aralık 2011 tarihli bir mektup aldım. Aslında mektup, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’na gönderilmiş. Mektup Dışişleri Bakanlığı Stratejik Araştırmalar Merkezi’nden bir heyetin 2012 yılının ilk aylarında Rusya’ya giderek Ermeni meselesinde Türk tezlerini güçlendirecek belgeleri arşivlerden çıkarmasının planlanması üzerine kaleme alınmış. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’na gönderilmiş. Bir nüshası da bana postalanmış. Mektup, Ermeni iddiaları konusunda milli müdafaa niteliğinde olması dolayısıyla aşağıya özeti çıkarılmıştır:
“10 seneyi aşkın süredir Rus Devlet Arşivlerinde Ermeni meselesi üzerine araştırmalar yapıyorum.../... Rusya Askeri Tarih Devlet Arşivi’nde, Dış Politika Arşivi, Rus Siyaset ve Bilim Adamlarının kişisel arşivlerinde ve Rusya’nın önde gelen kütüphanelerindeki çalışmalarım sonucunda konuyla ilgili binlerce sayfa materyal topladım.”
“Bu araştırmalar çerçevesinde geçmiş dönemde Bakanlığınızın birçok toplantısına davetli olarak katılmıştım. Diğer yandan 2007-2008 yıllarında Sayın Abdullah Gül ve Ali Babacan’ın bakanlığı döneminde Dışişleri Bakanlığı’nın projesi çerçevesinde Rus arşivlerinde çalışmalar da yapmıştım.../... Elimde Ermeni meselesiyle ilgili Türkiye’nin tezlerini destekleyen senelerce süren çalışmalar sonucunda Rus arşivlerinden kopyaları alınmış birçok belge var.
Belgelerin parası verilmiş, izinleri alınmış ve bu belgeler yayımlanmak/çevrilmek üzere tasnif edilmiştir. Daha önce projelerde belirtilmiş olan da bu belgelerin içeriği konusunda tekrar bilgi vermek istedim.
1.700 sayfanın üzerinde Rus Kafkas Orduları askeri mahkemelerinde I. Dünya Savaşı sırasında işgal bölgelerinde Müslüman nüfusa karşı giriştikleri katliam ve yağma suçlarından dolayı Ermeni gönüllülerinin yargılandıkları davaların tutanakları.
Türkiye’ye karşı savaşan bir ordunun askeri mahkemelerinin kendi komutası altındaki Ermeni birliklerinin gönüllülerini yargılaması Türk tezinin kamuoyuna anlatılmasında büyük önem taşımaktadır.
2.Çok sayıdaki Türkiye Ermeni’sinin I. Dünya Savaşı sırasında Rus ordularıyla işbirliği yaptığını ve Türk ordularını arkadan vurduğunu gösteren belgeler. Bu belgeler Türkiye’nin cephe gerisindeki tehdidin büyüklüğünü ve alınan tedbirlerin meşruluğunu kanıtlamaktadır.
3.Taşnak ve Hınçak partilerinin kuruluşlarından I. Dünya Savaşı’na kadarki süreçte Türkiye’ye karşı sürekli olarak terör faaliyeti yürüttüğünü ortaya koyan Çarlık polis istihbaratının raporları.
4.Yüzlerce Taşnak lider ve üyesinin devlete karşı işlenen suçlar kapsamında Çarlık Rusya’sında yargılandıkları davanın binlerce sayfalık iddianamesinin ve eklerinin Türkiye’yle ilgili bölümleri.
Son iki maddedeki belgeler, Taşnak’ların kurulduğundan beri devamlı terör faaliyeti yürüttüğünü ve Türkiye’nin bunun karşısında kendini savunduğunu kanıtlamaktadır.
Yukarıdaki sözü geçen belgelerin arşivlerde tekrardan aranıp bulunmasına gerek yoktur. Belirttiğim gibi bunlar, halihazırda tasnif edilmiş Rusça basılmaya veya çevrilerek dünya dillerinde yayımlanmaya hazırdır. 2015 yılına az bir zaman kaldığı düşünülürse Rusya’ya gönderilecek heyet tarafından bunlar için zaman, emek ve para harcanmasına gerek yoktur. Birkaç aylık çalışmayla bunların hepsini toplamak mümkündür.
Elimdeki belgeler hızla dünya kamuoyuna sunmak amacıyla yayına hazırlanabilir. Mehmet Bora Berinçek.”
Mehmet Perinçek sıradan bir araştırmacı değildir. Onun, Ermeni ve Kürt sorunlarıyla ilgili olarak yazdığı eserlerin tamamı özgündür. Bu eserlerden bazıları şunlardır: “Sovyet Devlet Kaynaklarında Kürt İsyanları”, “Türk Rus Diplomasisinden Gizli Sayfalar”, “Ermeni Devlet Adamı B. A. Boria’nın Gözüyle Türk-Ermeni Çatışması” vb.
Dışişleri Bakanlığı, Türkiye’yi haklı olduğu bir davada haksız duruma düşürecek bir uyuşukluk ve disiplinsizlik içinde görünmektedir. Bugün gelinen aşama Türkiye’nin Ermeni iddiaları konusunda gösterdiği zaafın kanıtıdır. Ermeni iddiaları konusunda Türkiye hiçbir boşluk bırakmamalıdır. Bu bağlamda Mehmet Perinçek’in sesine kulak verilmeli ve Türkiye’nin elini güçlendirecek önerileri değerlendirilmelidir. Aksi takdirde tarih önünde Davutoğlu ve ekibi sorumluluktan kendisini kurtaramayacaktır..

Yazarın Diğer Yazıları