TBMM 15 Temmuz Darbesini Araştırma Komisyonu hakkındaki düşüncelerim arşivde mevcut. Ergenekon ve Balyoz kumpasları esnasında FETÖ ağzı ile televizyon ekranlarında yargısız infaz yapan Reşat Petek'in komisyon başkanlığına getirilmesi en başından bu komisyona gölge düşmesine sebep olmuştu. Reşat Petek'ten özür beklediğimi bu sütundan ilan etmiştim. Komisyonda bilgilerimi paylaşmadan önce Petek dolaylı olarak özür dilerken, Silivri'deki kumpas davaları ile ilgili "Ben hukukçuyum, savcılık yaptım. Bir savcı ve hakimin kumpas kuracağına inanmadığım için Silivri davalarına inandım" demişti. Bu beyanını defalarca TV ekranlarında tekrarladı. Dün de aylardır beklenen komisyon raporunu basın toplantısı ile açıkladı. 661 sayfanın tamamını okuyamadım. En kısa zamanda okuyup değerlendireceğim. Özetinde ciddiye alınacak bir husus bulamadığım gibi FETÖ'nün siyasi ayağına ulaşılamayışı raporun en baştan kadük kaldığının göstergesidir.
Komisyonun kuruluşunda AKP Manisa Milletvekili Doç. Dr. Selçuk Özdağ'ın başkan yardımcısı olarak görevlendirilmesi doğrusu beni umutlandırmıştı. Özdağ'ın gayretlerini, emeğini, yapmak istediklerini biliyorum. Hakkını teslim etmeliyim. Fakat, başkan yardımcısının yetkileri belli. Komisyona gelen milyon sayfaya yakın bilgi ve yazışmalar Özdağ'da. Açıklanan rapor buz dağının görünen bölümü bile değil. Umarım Özdağ o milyon sayfalık belge ve bilgilerden önümüzdeki günlerde vicdanları rahatlatacak gerçek anlamda bir rapor yayınlar. Dahası 8-10 ciltlik kitap yazar.
***
Komisyonun CHP'li üyelerine gelince. Evet, komisyondaki üyelerin kahir çoğunluğu AKP'li... CHP'lilerin beklentileri yerine getirmesi zordu zaten. Bizzat benim dinlenmesini talep ettiğim 8-10 ismin hiç biri çağrılmadı. Oysa CHP'li üyeler çağrılması için teklifte bulunmuştu. Ancak CHP'li üyelerin AKP'li Selçuk Özdağ kadar çaba göstermediğinin altını çizmeliyim. Davet edildiği halde komisyona gelmeyenlerle ilgili ısrarla kamuoyunu bilgilendirip aksi halde komisyonun kadük kalacağını açıklamaları şarttı. Doğrusu CHP'li komisyon üyelerinin raporun kaleme alınmasında dahli olmadıklarını da biliyorum. Sonuçta Türkiye'de ciddi bir muhalefet boşluğu var. CHP'li, HDP'li ve MHP'li üyeler görevlerini layığı ile yerine getirememiştir. Getirmeleri engellenmiş olabilir. En azından açıklanan rapordaki çelişkileri, boşluk ve gizlenmek istenen hususları ayrıntıları ile kamuoyu ile paylaşmaları gerekir.
Komisyona gelen bilgilerin raporda ayrıntılı olarak yer almayışının sorumluluğunun şüphesiz başkan Reşat Petek'e ait olduğunun altını çizmeliyim. Her şeye rağmen milyon sayfaya yaklaşan bilgi ve belgeler kayda girmiştir. Cumhuriyet tarihine geçmiştir. Her şeyi gazetecilerden beklemek gibi bir alışkanlık var. Unutulmasın ki bir avuç idealist gazetecinin bu belgeleri tek tek inceleyerek ayrıntıları yazmaları zordur. Üniversitelerimizin ve gönüllü kuruluşların çeşitli birimleri var. Koordineli bir iş birliği ile bu belgeler incelenerek karanlıkta kalan hususlar aydınlatılabilir.
***
En başında şaibe ile kurulup çalışmaya başlayan daha dinlenmesi gereken yüzlerce isim var iken, davet edildiği halde gelmeyen, sorulara cevap vermeyenler mevcut iken birden bire komisyonun çalışmalarının sona erdiğinin açıklanması asıl sorulması gereken sorudur. Bu emri kim vermiştir?
Komisyona gelen bilgiler kimi rahatsız etmiştir. Karanlıkta kalan, halen bir türlü açığa çıkarılamayan 14:30 ile 20:45 arasındaki o saatlerde nelerin olduğu niçin açıklanmaz. Bu komisyona ısrarla gözaltında ve tutuklu sanıklarla görüşülme talebi neden reddedilmiştir. Bu komisyon halen devam etmekte olan FETÖ davalarındaki ifadeleri, açık duruşmalardaki beyanları neden kayıt altına almamıştır?
İnsanın aklına farklı şeyler geliyor. Yoksa bu komisyon devam etmekte olan davaların sınırını mı çiziyor. Mahkeme heyetlerini mi yönlendiriyor? Israrla örtülmek istenen önemli konuların açığa çıkmamasını mı istiyor.
Şurası unutulmamalı ki bu komisyonun hazırladığı raporun altına imza atanlar tarihi bir sorumluluğu da yüklenmişlerdir. Ömürleri boyunca darbe girişiminin gerçeklerinin açığa çıkmayışının müsebbipleri arasında görülecektir. Bırakınız oylarını aldığı seçmenlerine, millete, evdeki çoluk-çocuğunun, ailesinin sorularına cevap veremedikleri için vicdanlarda yargılanacaklardır. Vesselam...
