Darbe darbe söyle bana kim yapacak seni acaba!

Herkesin liyakat anlayışı farklı. Bazıları yangına su dökmenin derdindeyken, bazıları da odun atarak yapıyor var sayıyor olabilir; kendisine verilen görevin gereğini.

Günün, bir felaketten daha "olağanüstü yetkiler" devşirme günü olduğunu düşünüyor olabilir bazıları. Ve buna zemin hazırlamayı vazife sayıyor olabilirler kendilerine.

Kendilerini, "İstanbul''un ücra bir semtindeki apartman dairesi"nden yahut "yıllardır aynı model otomobili kullanmaktan" pekala kurtarabilecek olan yeni unvanlarına böyle layık olamaya çalışıyor olabilir bazıları; suyu bulandırarak…

Haklı ile haksızın, doğru ile yanlışın, gerçek ile yalanın ayırt edilemez olacağı bir korku/paranoya perdesi indirerek iktidar sahiplerinin gözlerine…

Nihayetinde, ancak böyle döndürmeyi sürdürebilirler dümenlerini.

***

Öyle ya…

Kefenden gömlek giydiğine inandırılan siyasiler, yönettikleri ülkeye azıcık inansalar, Türk Milleti''ne azıcık güvenseler, Türkiye''nin millet egemenliğine dayanan bir sistemle yönetildiği, yönetenlerin demokrasinin temel unsuru olan seçimler yoluyla belirlendiği, velev ki bir "darbe ihtimali" oluştu; çoğu darbeden muhalif siyasilerin de iktidardakiler kadar zarar gördüğü, darbelerin iktidarların değil topyekûn Türkiye''nin üzerinden geçtiği ve hiçbir sivil/siyasi yapının bu riski alacak kadar şuur yoksunu olamayacağı gerçeğiyle bir yüzleşebilseler, ilk iş, iradelerini "korku" tasallutuyla ipotekleyen malum yandaş, yalaka, yağdanlık, dalkavuk zevattan kurtaracaklar kendilerini!

****

Hangi iliştirilmiş eleman ister bu nevi bir huzur ve güven iklimini? "Kaygı"yı zinde tutmak gerekli.

Bolca "yalnızlık" hissi zerk etmeli ki; velinimetleri her gün varlıklarına şükretmeli! "Her şeyi göze alıp da yanında kalanlar borsası"nda düşmemeli hiçbirinin hisse değeri!

Olmayan darbeye kılıç sallamaları bundan zahir sürekli.

Yeni fasıl ilan edildi:

"Türkiye''yi, Erdoğan''a yapılması planlanan darbenin şartlarını olgunlaştırmak için yakıyorlar!"

Küresel ısınmayla mücadele, orman yangınlarını önleme ve söndürme, yeşil alanların imara açılması gibi konularda sorumluluğu olanların tamamı sütten çıkmış ak kaşık; bir tek tutarsızlıkları, hataları, yanlışları yok… Muhalefet sırf bu "şartları olgunlaştırma" misyonu dolayısıyla feryat figan halinde afet bölgelerinde!

Bu durumda…

Tank yerine muhalif belediyelerin arazözlerini, kurşun niyetine de gözyaşlarını kullanacaklar herhalde!

THK uçakları konusundaki ısrarları da sırf bu yüzden; F16''lar yerine onları uçuracaklar bu defa TBMM üzerinde!

***

Fesüphanallah.

***

Teorik olarak bu jeo-stratejik mevzi her dem darbeye gebedir; yabana attığım bu değil.

Ama bunu somut yakın bir tehdit olarak algılamak için elde en azından potansiyel bir "darbe yapıcı" olması gerekir.

***

15 Temmuz alçaklığını yapanlar, bugün iktidarı "yeni bir FETÖ darbesi ihtimali"ne karşı teyakkuz halinde olmaya çağıranların "demokrasi kahramanları"ydı!

Vaktiyle yere göğe koyamamışlar, vesayet düzenini yerle bir etmek için bütün umutlarını onlara bağlamışlardı. Keza, bizatihi iktidar "ne istedilerse vermişti" karşısına "darbeci" olarak dikilen bu yapının darbe yapacak güce ulaşma sürecinde.

15 Temmuz''dan sonraki 5 yıl içinde bu "darbeciler"in hepsi tasfiye edildi. Uyuyan ve yeni fark edilen hücreleri de bertaraf edilmekte; öyle biliyoruz.

Yine iktidarın pek kolay "darbe"yi yakıştırdığı Türkçü, Atatürkçü, Milliyetçi, Cumhuriyetçi, ulusalcı vesair kesim de öncesinde zaten FETÖ eliyle etkisizleştirilmişti.

Hangi "düşmanı(!)" yapacak bu ahval ve şerait altında iktidara darbeyi?

Hangi güçle?

***

Milyonlar, ellerinde taşlar, sopalar, gözleri dönmüş halde Beştepe''ye yürüyüp cebren devirecek değiller herhalde Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı''nı?

Türkiye, birileri dönüştürmek için ellerinden geleni yapmış/yapıyor olsalar da hâlâ bu nevi barbarlıklara sahne olabilecek bir "Ortadoğu ülkesi"ne dönüşmedi çok şükür!

***

"Sandık darbesi" mi!

19 yıldır tek başına iktidarda olan AK Parti''nin oya gibi işlediği seçim kurulları eliyle mi ?

***

Ne kaldı geriye?

Ülke yönetimine silah zoruyla el konulması şeklindeki geleneksel/klasik darbe!

İyi de hangi "silahlı kuvvet"le?

Hali hazırda elinde "ordu" bulunan iki güç var ülkede;

Biri, haliyle Millî Savunma Bakanlığı.

Diğeri de, emniyet ile birlikte jandarma teşkilatları da emrinde bulunan İçişleri Bakanlığı.

Ve fakat, her iki yapı da 5 yıldır "FETÖ''yle savaş" halinde; her ikisi de iktidarın "en kudretli isimlerine" emanet.

Dün, yangın yerine odun atarcasına "darbe hareketliliği" iddiasını gündeme getirenler, varsa eğer, keşke o darbe hareketliliğinin karargâhını işaret etseydiler.

Şüphelendikleri biri mi var?

Yoksa niye bu "zan altında bırakıcı" iddialarla fitne yayıyorlar en başta iktidarın kendi saflarına?

Yazarın Diğer Yazıları