Damdaki imparator!

Almanya, kendi hukukunda, tutuklu yargıladığı sanıkları hakkında ağır cezalara hükmettiği Deniz Feneri e.V. davasının Türkiye ayağının beraatle neticelenmesine itiraz etmiş.

Deniz Feneri Derneği e.V. İflas Müdürlüğü avukatlarının temyiz gerekçesi “beraat kararının usul ve yasaya aykırı olduğu kanaatine sahip olmaları”!

Halbuki beraat ne ki “gugukumuz”, cezalandırılmadıkları gibi bir de üzerine ödüllendirmelerini gerektirirdi!

* * *

Baktım Almanya adına itiraz da bulunan iki avukat da -Halil İbrahim Koyuncu ve Mehmet Doğan- Alman değiller.

Eh Türk olduklarına göre Türkiye gerçeğine Fransız da değildirler...

Bilmeleri gerekirdi;

Hakkında, bizim telaffuzunda dahi zorlandığımız rakamlarla anılan rüşvet, kara para aklama ve daha türlü suç iddiası bulunan yabancı damat yargıdan kaçırılır ama yargıda aklanmış sayılır güzel yurdumda! Ve hatta önüne yatandan sonra bir de ödül vermek üzere kuyruk olan bakan türü peydah olur, ara ki bulasın utanma, arlanma...

Denetimsizlik, tedbirsizlik, ihmal organize çete olur 301 can alır. Hesabının sorulacağı günü beklerken bir bakarsınız “devletli” bir iftar sofrasında “tecrübe”ye terfi etmiş “cinayet”.

O toplu mezarın bir ibret abidesi olması gerekirken, “parmakla gösterilecek işletme” etiketi yapıştırılır; yeni garibanlar “ekmek parası” uğruna koşsun diye bağrına!

* * *

Teröristi hapse tıkıp sittinsene çıkmamasını sağlayacağına vekil yaparsın mesela...

Dayakçı orada...

Küfürbaz orada...

Hırsız;

Dokunulmazlık nerede o orada...

Damda gezer miyav der hırsızlar imparatoru çünkü!

* * *

Sayın Bakırcı..

Sayın Doğan...

Lütfen bakın memleketin damına;

Görüyorsunuz değil mi hâlâ orada!

Dolayısıyla;

Kim hangi cesaret ay pardon cüretle Almanya paralelinde bir mahkumiyet kararı verebilir burada!

Fransız da değilsiniz Türkiye’ye aslında ama...

Umut işte;

Bütün yoksunlar gibi “adalet”e muhtaç olanların da ekmeği!

Yazarın Diğer Yazıları