Bir sabah kalktı, Fırat'ın doğusuna yönelik operasyonla ilgili, Türkiye'nin önünü açan bir açıklama yaptı..
Yandaş medyaya göre, "Yatcaz kalkcaz, yolumuz açık, elimiz güçlü olacak"tı
ABD Başkanı, iktidarın dirayeti sayesinde aklını başına devşirmişti ve Türkiye'den korktuğu için, bölgedeki askerini de çekmişti.. Peki kaç asker? Trump dün açıkladı, sadece 50 asker..
**
Hah, işte burası çok önemli..
ABD askerini nereden çekti? IŞİD'in hakimiyetindeki bölgeyi kuşatan alandan..
Peki PYD ve YPG'nin hakimiyetindeki bölgede durum ne?
Orada bir değişiklik yok. ABD askeriyle birlikte keyifleri yerinde..
**
Peki AK Parti iktidarı, Fırat'ın doğusuna harekat derken neyi kastediyor ve ne diyordu?
"PYD ve YPG'nin bölgede bir uydu devletçik kurmasına izin vermeyeceğiz" diyordu..
Buradan ne anlıyoruz? Türkiye'nin PYD ve YPG'ye, yani PKK'nın Suriye'deki koluna yönelik operasyon yapacağını.. Doğru mu? Doğru..
Haaaaa, işte şimdi durup, tekrar soralım;
ABD 50 askerini nereden çekti?
IŞİD'in hakimiyetindeki bölgeyi kuşatan alandan.
Peki YPG ve PYD'nin hakimiyetindeki alandan çekildi mi? Hayır..
O halde, bize biçilen rol ne? IŞİD'le mücadele..
Hadiiiiiii…
Suriye'nin kuzeyinde yürüyen 'Devletçik kurma' faaliyeti tam gaz devam ediyor..
Türkiye, PYD ve YPG'nin üzerine yürüyeceğini ima edince, o ilk uyandığı sabah, Türkiye'nin önünü açan Trump, bir anda çıldırdı..
Ne dedi? "Türkiye'yi ekonomik olarak mahvederim.." dedi. Bununla da yetinmeyip "Daha önce de yaptığım gibi" dedi..
Hatta Rahip Brunson'u da şahit gösterdi..
"İstedim, vermediler, ekonomilerini salladım, hemen teslim ettiler" dedi.
Peki bu sürecin sorumlusu iktidar ne yapıyor bu arada?
Gökyüzüne bakıp, ıslık çalıyor..
**
Sonuçta, AK Parti iktidarının, "PYD ve YPG'nin devletleşmesine izin vermemek" üzere planladığı operasyon, yattık kalktık ki, "IŞİD'le mücadele" operasyonuna dönmüş..
**
Başa dönelim;
Biz diyorduk ki; "Hedef PYD-PKK", ABD diyordu ki "Hedefin IŞİD olmalı.."
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun 'üniformalı' fotoğraf paylaşmasına bakıp gaza gelmeyin..
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun'un makalesini okuyup, gerçekle yüzleşin..
Diyor ki;
- ABD Başkanı Donald Trump, DEAŞ (IŞİD) ile mücadele operasyonunun liderliğini Türkiye'ye devretmeyi kabul etti. YPG'nin bu lider değişikliğini nasıl karşılayacağını önümüzdeki günlerde göreceğiz..
Buyur burdan yak..
Arkadaş biz, YPG-PYD-PKK diye yola çıkmadık mı? Çıktık..
Adam verdi ayarı. Onun istediğine geliyoruz ama, 'Bizim talebimizi kabul etti' havası yaratmaya kalkıyoruz..
Bu, bildiğin tornistan..
Menemen yapacaksın.. Domates almak için manava gidiyorsun.. 'Sana domates satmıyorum' deyip, teraziye hıyar dolduruyor.. Senin açıklaman, "Manavı hıyar satmaya ikna ettim.." oluyor..
Eyvallah.. Cacık yap o zaman.. Soğuk soğuk içersin..
Menemen soğansız olur ama domatessiz olmaz..
**
İşin latifesi bir yana, aklı olanın görmemesi mümkün değil.. Öyle komik bir oyun oynuyorlar ki..
Trump, "Türk ekonomisini daha önce de mahvettim" cümlesiyle, AK Parti'nin beceriksizliğinin neden olduğu ekonomik krize 'emperyalist tezgah' kamuflajı giydiriyor..
Yola çıkıştaki niyetimiz, ABD'nin uygun gördüğü şekle dönüşüyor..
Ve bunu da içeride "Kabul ettirdik" diye pazarlıyorsun..
Yiyen yiyor, yemeyen kahrından ölecek..
Aklımızla bu kadar alay etmenin manası nedir, bilen yok..
Bakın, üzerine yürüyeceğiz dediğimiz PYD-YPG belasını, AK Parti iktidarının 'taammüden', Habur'dan davul zurnayla geçirip, oraya yerleştirdiği gerçeğine değinmiyorum bile..
Dünyanın hangi ülkesi, düşmanını lahmacun ısmarlayarak, istediği adresi elleriyle geçirip, yerleştirir ki..
**
İşin en acı yanı ne biliyor musunuz?
Hani Trump dedi ya;
- Türkiye ekonomisini mahvederim..
Elbette bu bir tehdit ve hatta küstahça bir tehdit..
Ama hükümsüz..
Çünkü, Türkiye ekonomisini Berat Albayrak yönetiyor..
Bundan büyük tehdit mi olur?
