Para gani olup, değirmenin suyunu sormak soruşturmak da kimsenin haddi olmayınca (!) böyle oluyor demek ki...
Her ile ayrı reklam filmi çekmiş AKP; Mersin, Burdur, Bitlis, Ordu; dakika başı dönüp duruyor ekranlarda.
“Okullar yaptık” diyorlar;
“Üniversiteler... Hava meydanları... Yurtlar... Barajlar... Enerji tesisleri... Duble yollar... Adalet Sarayları...”
Sonra kocaman bir logo beliriyor:
“Ak Belediyeler Mutlu İnsanlar”
İyi de, ne alakası var?
Belediye mi yapıyor adalet sarayını, hava meydanını?
“Devletin görevi” olan, “hükümet”, “bakanlıklar” eliyle zaten yapmak zorunda olduğu sıradan işleri, AKP belediyelerine mal etmek, AKP belediyelerinin “ekstra” hizmetleri diye yutturmaya kalkışmak, göz göre göre milleti aldatmak, kandırmak, ayıp değil mi?
Kaldı ki, rüşvet, yolsuzluk, israf, adam kayırma, yandaşları ihya, hırsızlık, dolandırıcılık, suçüstüler, görevden almalar, istifalar, yargıya intikal etmiş onca dosyadan sonra çoktan “kara” çalınmadı mı “Ak” olduğunu iddia ettikleri o belediyelerin büyük bölümüne?
Herkes kör, alem sersem mi!
Ölüler makarna yiyemezler
Günlerdir konuşuluyor, yeni yasa teklifi bu haliyle geçerse her şeyimizi görecekler, duyacaklar, bilecekler... “Bize ait” hiçbir şeyimiz kalmayacak; ortak olacaklar. Ucu açık; “gerek görürlerse” söküp alacaklar.
Çorum’u, Maraş’ı, Kanlı 1 Mayıs’ı yaşamış bir ülkede “mübalağa” diyebilir misiniz şimdi yazacağıma:
Sadece özel hayatımız değil, hayatımız tehdit altında!
12 yıldır siyasetle yapmaya çalışıp da bir türlü beceremedikleri “bölme-bölünme” için “şartları olgunlaştırmaları” gerekirse mesela;
Çatıştırmayacaklar mı sanıyorsunuz siz hâlâ?
Kardeşi kardeşe kırdırmayacaklar mı?
12 Eylül öncesini hatırlayın; kırdırmadılar mı?
500 yıl önce boğdurulan şehzade için salya sümük ağlayacağına; kendi çoluk-çocuğunun atılacağı kan deryasının farkına varsana, derinleşiyor damla damla!
Muhtaçtın; bugüne kadar makarna hatırına, bulgur hatırına sattın oyunu eyvallah!
Ama ölüler makarna yiyemezler; 30 Mart’ta o sandığın başına gittiğinde Allah’ın aşkına bunu unutma.
Asla “hain” diyemem sana ama bu sefer de yenilirsen gafletine, dalaletine, sadece devletin bekasını değil “canını” da sunuyor olacaksın celladının avuçlarına!
GÜNÜN SORUSU
İktidarın etrafında bu kadar “borazan” varken “dombıra”ya ne gerek vardı ki?
