Dağdan denize...
İnsanoğlu kuş misali bir gün orada öteki gün başka yerde.
Yaz gelmekte gecikmiş olsa da, ben leyleği havada erken görmüştüm. 3 Mayıs’ta memleketim Kayseri’de Avşaroğlu Alparslan Bey’in otağında, Türk Ocağı’nda, Türk milliyetçileriyle buluşmanın heyecanını yaşadım.
İl Jandarma Komutanı Cemal Temizöz, Bölge Komutanları Yörük Ali Paşa’nın yanında, efsaneler efsanesi, MHP İstanbul Milletvekili Engin Alan’ın selamlarını ilettim. “Ve aleyküm selam” larında dedem Kamberli Osman Ağa’nın “Askere düşmanlık, düşmanın askerliğidir” sözleri yankılandı Erciyes’in zirvesinde.
Bir tarafta dağ, diğer tarafta deniz. Dağdan sonra bozkırın göbeğinde, Ankara’da, yine Türk Ocağı Ankara Şube Başkanı Türkan Hacaloğlu’nun konuğuydum. Gazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Rıza Ayhan’ın himayelerinde dostluk ve kardeşlik dayanışma gecesinde Ankara’mızın ünlü zeybeklerini izledim.
Ve Kuzeyin Çocukları’nın muhteşem
gösterisini. Ekimde ‘ateşi bulunup’ Türk kültürünü bozmakla görevli topluluklar, isteseler de bunu başaramayacaklar. Kuzeyin Çocukları’yla Başkent’in zeybekleri çoktan mevzilerini almış bile.
Ertesi gün, bozkurt yürekli kardeşim Hakan Bademci’nin davetiyle, İncek’teki Pİ okullarındaydım. Muhteşem bir eğitim yuvası. Kaya Kuzucu hoca, yanında değerli gönüldaşım Mahmut Tülek’i alıp Türk dünyasının en ücra köşelerinden müzik esintileriyle tüylerimizi diken diken etti.
Ardından deniz.... Silivri... Sonra da Boğaz’ın incisi Kuleli... Şakayla karışık, Kuleli’den mezun olalı 30 yılı geçmiş. Bir çoğunun saçı sakalı ağarmış. Gençliğimin en güzel yıllarının geçtiği ‘Mekteb-i Şahane Kuleli’deki buluşmamız ömrümün en anlamlı günlerine çentik attı.
Ağaçlarında yapraklarımın, merdivenlerinde basamaklarımın olduğu okulumun satışına karşı isyanım olağanüstü yankı yapmış; “Zincirleriz kendimizi okula” diyor çoğunluk.
Boğaz’daki tekne gezisine doyamadım. 26 Mayıs’ta yine Kuleli’de olacağım. Mensubu olmaktan her daim gurur duyacağım okulumda 100 yıl kesintisiz öğrenim görsem azdır.
Ağabeylerimle beraber kardeşlerim de geleneği sürdürüyor. Kuleli’de olmayanlara inat, Kulelili olmanın ayrıcalığını hissetmenin dayanılmaz hazzını yaşıyoruz..
Töredendir düğün ve cenazede bulunmak. El verdiğinde yetişmeye gayret ederiz. Hayatın şiddetle devam ettiğine bir kez daha tanık oldum. Çocukluk ve gençlik yıllarımın, yani Demetevler ve Kuleli’deki en haşarı öğrenci, 1078 İrfan Eğin’in ölüm haberi, vücudumda eksilen organlardan daha fazla acı hissettirdi bana. Kayıp kuşağımızın kimliği meçhul çocuğuydu O. Hayat O’na yalan söyledi ya da İrfan öyle algılayıp çekip gitti. Toprak mı çekiyor ne...
Ömrümün en güzel günlerini yaşıyorum ama gözünü toprak doyurasıcalar yine sözlerinde durmuyor. Umudumu, umut verdiğim yakınlarımla beraber üzüyorlar beni.
Hani milli iradenin tecellisi? Nerede egemenliğin kayıtsız şartsız milletin olduğu yer?
TBMM’de tutuklu milletvekillerinin salıverilmesine dair görüşmeler mutabakatla bitmişken, AKP yönetimi su koyuveriyor.
Nerede şimdi 845 rakımlı tepede oturan zatın “Olumlu adımlar atılıyor” sözü.
002 numaralı plakanın sahibinin “Milletin iradesi çözüyor” lafları.
003 numaranın “Mutabakata varılırsa biz engel çıkarmayız” lafazanlığı.
Demek ki milletin iradesi ipotek altında.
Tutuklu vekillerin çıkmasını istemeyen siyasi iradenin dışında başka bir güç mü var?