Cumhurbaşkanını kim yanıltıyor?
AZİZ okurlarım, dünyanın en kötü şeyi, bildiğiniz bir konuyu aktarırken önce birilerine bir kastınızın olmadığını ikna etmeye çalışmaktır. Maalesef Türkiye'nin bugünkü durumu budur. İşte böyle bir ruh hali ile daha önce izaha çalışmama rağmen mesafe alamadığım "sporda başarı ve sporcu sayısı" konusunu tekrar izah etmek mecburiyetinde kaldım. Mevzu Adana'daki stat açılışında Sayın Cumhurbaşkanı'nın ifadelerinde yer alan Türkiye'deki "sporcu sayıları ve sporda başarı" ile ilgili bilgilerdir. Bakın, Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a sunulan bu bilgiler abartılıdır.
Kime göre? İtimat ederseniz; "emek ve arşiv bilgisine sahip" tüm spor teşkilatı çalışanlarına göre. Peki bu kusur kime ait? Tüm samimiyetimle itiraf etmeliyim ki; bu kusur 6-7 yıldır terbiyesine şahit olduğum Gençlik Spor Genel Müdürü Mehmet Baykan ve göreve geldiğinden bu yana bunca kambur ve defoyu samimiyetle omuzlamaya çalışan Spor Bakanı Sayın Mehmet Kasapoğlu'na ait değildir.
Ya? Bu kusurun sahibi, 2003 yılının ilk çeyreğinden itibaren;
a- Herkes İçin Spor Federasyonu kapsamında sahil kenarlarında yürüyüş yapan vatandaş veya veteran sporcuları
b- Haziran ayında yaz spor okullarına müracaat eden minikleri
c- İzcileri
d- Halk oyunu oynayanları
e- Satranççıları
f- Okul takımlarında tek lisansla 3-4 branşta yarışan sporcu öğrenciyi 3-4 lisans çıkararak kayda alanlarındır.
***
Bu kusur bu tarihte spor teşkilatının başına atanıp spor gömleğinin düğmelerini yanlış ilikleyenlerdedir. Şimdi 2004 yılında temeli atılan bu yanlış verilere dayanarak 2019'da örneklenen Türkiye'de 17 bin 939 spor kulübü, 9 milyon 475 bin 741 lisanslı sporcu gösterilirken, 2020 yılında kulüp sayısı 18 bin 669'a yükseldiği halde 8 milyon 454 bin 111'e düşen lisanslı sporcu sayısını izah etmek mümkün değildir. Size göre ne olmuştur da sporcu sayısı bir yılda bir milyon düşmüştür. Olan biten bir şey yoktur. Zira işin esası, istatistik eşittir yalandır.
Gelelim diğer ülkelerle aramızdaki kulüp ve olimpiyatlardaki madalya sayısı mukayesesi ve övünülen başarıya. Fransa'da 175 bin, İngiltere'de 151 bin, Almanya'da 93 bin spor kulübü vardır. Macaristan'da da 9 milyon 769 bin 526 nüfus, 11 bin spor kulübü, 495 olimpiyat madalyası vardır. Finlandiya'da 5 milyon 518 bin nüfus, 308 olimpiyat madalyası, 4 bin 251 spor kulübü vardır.
***
Biz ise 2012 Londra Olimpiyatları'na 112 sporcu ile iştirak ediyor, 5 madalya alıyoruz. Atletizmde bir altın ve bir gümüş madalyayı doping nedeni ile iade ediyoruz, kalıyor üç madalya. 2016'da Rio'ya 103 sporcuyla katılıyoruz (5 güreş, 1 atletizm, 1 tekvando, 1 halter) 8 madalya alıyoruz. Bunların üçü "ithal sporcu" ve bizim nüfusumuz 80 milyon, aldığımız toplam madalya sayısı 91. Ve biz hâlâ sporda 18 yılda çok başarılı olduğumuzu bir açılışta Sayın Cumhurbaşkanı'na konuşma metni olarak verebiliyoruz. Helal olsun size. Oysa Galatasaray 2000 yılında UEFA şampiyonu, Türk Millî Takımı da 2002 yılında dünya üçüncüsüydü. Soruyorum; o gün mü başarılıydık, şimdi mi? Peki ne yapalım? Kendilerine ait olmasa da Sayın Genel Müdür ve Sayın Bakan bu kusuru düzeltsin. Düzeltsin ki devletin en üst merciini kendisine sunulan "hatalı bir bilgi notu" nedeni ile mahcup olmaktan kurtaralım.