Cumhurbaşkanı doğru söylüyor..

Bayram tatili dolayısıyla, Ege'ye yöneldim..

Bu vesileyle, Cumhurbaşkanı'nın geçen hafta açılışını yaptığı ve "Bak, devletin cebinden bir kuruş çıkmadan yol yaptık" dediği, İstanbul-İzmir otoyolunu kullandım..

Cumhurbaşkanı doğru söylüyor dediğim nokta bu; Devletin cebinden bir kuruş çıkmadı..

Ne zamana kadar?

Kurdelanın kesildiği ana kadar..

O andan itibaren reklam bitiyor, hakikat devreye giriyor..

Kaz gibi yolunacağımız gerçeğine hazırsanız anlatayım..

İstanbul'dan yola çıktınız.. Benim gibi Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü kullanıyorsanız rakam daha da yüksek ama diyelim ki maceranız Gebze'den başladı..

Gişeden giriş yapıp İzmir'den çıktığınızda ödeyeceğiniz para 256 lira..

Bunu da tek kalemde acıtmasın diye, parçalara bölmüşler..

Durduk yere karşınıza çıkan gişelerden, ne amaçla giriş çıkış yaptığınız belli değil..

Ama çatır çatır ücret yazıyor, OGS cihazınız acı acı ötüyor..

Gişe ekranında 256 rakamını görüp de daralmamanız için, sağ olsunlar, hassasiyet göstermişler..

Köprüde 103 lirayı çakıyorlar.. Ardından iki adım yol için bir gişe daha ve 4.2 liralık daha ötüyorsunuz..

Dikkat buyrun, yoldan çıktığınız falan yok.. Devam ediyorsunuz.. Ama sanki sinir etmek için plan yapmışlar ve tak, bir gişe daha.. Çıkış yapıyorsunuz.. Oysa bir yere çıktığınız falan yok.. Bildiğin İstanbul-İzmir otoyolunda devam ediyorsunuz.. OGS cihazı 19 liralık daha ötüyor..

Siz hala yolunuzdasınız.. Ne girişiniz var, ne çıkışınız.. Bir gişe daha.. Hani "Ne işin var.. İzmir'e gitme" der gibi, sanki barikatlar koymuşlar yola.. Karşınıza bir gişe daha geliyor..

Yoldan çıkmadınız ama, çıkmadığınız yerden, yeniden girmediğiniz bir yere, yeniden giriş yapıyorsunuz.. Mecbur..

Yoldan çıkmadan çıktığınız, girmeden girdiğiniz bu yeni bölümden de, bir süre sonra, çıkmadan çıkış yapıyorsunuz.. OGS cihazı bu kez 43 liralık ötüyor..

Cihaz ötüyor, haliyle siz de ötüyorsunuz.. Bunu yapanlara ötebildiğiniz kadar ötüyorsunuz.. Kulakları çınlıyordur..

300-500 metre sonra çıkmadığınız yolda ilerlerken, girmediğiniz yeni bir yola giriyormuş gibi, yeni bir gişeye daha denk geliyorsunuz..

Çıkmadan girdiğiniz gişeden geçiyor, yine yoldan çıkmadığınız halde, çıkmışsınız gibi yapıyorlar ve OGS cihazınızı 54 lira daha öttürüyorlar..

Yine anıyorsunuz, size bunu yapanları.. Daha hakkını vermeden, tak bir gişe daha.. Çıkmadığın yola bir kez daha giriyorsun.. Kemalpaşa civarına geldiğinde, 24 lira daha öttürüyorlar..

Otomobil kullandığınız zaman, yolun tamamında 256 lira öttürüyorlar..

Aracınız minibüs ise OGS cihazınızı 410 liraya, otobüs, kamyon, TIR derken, 800 liraya kadar öttürebiliyorlar..

Tabi bu sadece gidiş.. Bunun bir de dönüşü var..

Ötmeye ötüyoruz, belli ki daha çok öteceğiz de, dönelim Cumhurbaşkanı'nın "Cebimizden 1 kuruş çıkmadı" sözüne..

Dediğim gibi o ana kadar çıkmadı.. Ama artık başladı..

Peki ne olacak?

Aklım yettiğince anlatayım..

Yolun, girmeden çıktığınız, çıkmadan girdiğiniz bütün bölümleri için, bu yolda da müteahhite "ARAÇ GEÇİŞ GARANTİSİ" verilmiş..

Buna göre geçse de geçmese de;

Gebze - Orhangazi için günde 40.000 otomobil,

Orhangazi - Bursa için günde 35.000 otomobil,

Bursa - Balıkesir/Edremit ayrımı için günde 17.000 otomobil,

Balıkesir /Edremit ayrımı - İzmir için günde 23.000 otomobil garantisi verilmiş..

Yani bütün kesimler için günde 119 bin aracın geçeceği garanti edilmiş..

Bu ne demek? Bu sayıda geçiş olmadığı taktirde, üzerini devlet ödeyecek demek..

Devlet ödeyecek ne demek?

Cebimizden bir kuruş çıkmadığı doğru ama, çıkmayacağı yalan demek..

İşin özü şu, parayı peşin almadılar ama öyle bir taksit ödetecekler ki, öte öte bi hal olacağız..

Bayram trafiği olmasına rağmen, bu garip, oldukça seyrek bir trafikle karşılaştı..

Yeni açılan yolu merak edenler bile doldurabilirdi yolu, ama nafile..

Minibüs, kamyon, otobüs katmadan, yalnız otomobil üzerinden hesap yapsak;

De ki, 119 bin otomobilin yarısı bu yoldan geçiş yaptı..

Yuvarlak hesap 60 bin geçti diyelim.. 59 bin aracın parası, her gün takır takır ödenecek..

Kim ödeyecek?

Milletin kesesinden devlet ödeyecek..

İlk bölüm için 20 bin x 103 lira = 2 milyon 60 bin lirayı,

İkinci bölüm için 35 bin x 4.2 lira = 147 bin lirayı,

Üçüncü bölüm için 9 bin 500 x 19 lira= 180 bin 500 lirayı,

Dördüncü bölüm için 11 bin 750 X 97 lira = 1 milyon 140 bin lirayı,

Toplamda ve günde 3 milyon 527 bin 500 lirayı,

Ayda 105 milyon 825 bin lirayı,

Milletin hazinesi ödeyecek..

Müteahhit firma bu yolu 22 yıl işleteceğine göre ve en iyi hesapla yıllık yüzde 10 zam gördüğünü varsayarsak, (ki çok daha üstü oluyor) 22 yılda ödeyeceğimiz para, 10 milyar lirayı bulacak..

Geçen gişede ödeyecek.. O yolla zerre işi olmayanımızın payını da, milletin kesesinden devlet ödeyecek..

Bakın size Başbakan olduğu dönemde, sayın Erdoğan'la aramızda geçen bir sohbeti hatırlatayım..

Atv Ankara Temsilcisi'ydim.. Başbakan Erdoğan'ı Başbakanlık konutunda yayına aldık..

Yayın sonrası 'yemek hazırlayın' talimatı verdi.. Masada, Başbakan, Ali Kırca, Ahmet Tezcan, Ömer Çelik ve ben vardık..

Sohbet duble yollara geldi..

Dedim ki;

- Sayın Başbakan, ben daha çok karayolu kullanıyorum.. Dolayısıyla duble yollar çok iyi oluyor.. Ama neden 'Otoyol' olarak yapmıyoruz?

- Şimdilik bütçemiz uygun değil.. Duble yolun maliyeti daha ucuz.. Otoyolun kilometresi 1 milyon dolara maloluyor.. Zamanla otoyola dönüştüreceğiz..

Konuşma birebir böyleydi..

Yıllar sonra sormak hakkım;

İstanbul-İzmir otoyolu kaç kilometre?

426 kilometre..