Cumhur İttifakı'nın FETÖ'cü adayı

Pazartesi günü AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik yaptığı bir basın açıklaması ile Mansur Yavaş'ı sahtecilik ile suçladı. Türkiye'deki bütün TV kanalları o anda canlı yayına geçtiler. Soru cevap kısmını dahi kesmeden verdiler.

Salı günü ise iddiaları canlı olarak veren tüm TV kanalları Mansur Yavaş'ın belgeleri ile yaptığı açıklamalara kör, sağır, dilsiz kaldılar.

Ben utandım!

Bu yapılan ne bir ahlak kuralına ne de gazetecilik etiğine sığıyor. Türk basın tarihine rezalet olarak kayıt edilmiştir.

Yavaş hakkında iddia edilen suçlamalara karşı yaptığı açıklamada "Asıl mağdur benim. Yargıtay'ın hakkımda onayladığı herhangi bir ceza davası, ceza kararı yoktur" dedi ve iddia sahibi kişi için de "Yüzde 80 şizofren raporu bulunduğunu, belgede sahtecilikten hapis cezasına çarptırıldığını, çocuk istismarından da halen yargılandığını" söyledi.

AKP Sözcüsü Çelik'in "İş Adamı" tanımının karşılığını da tarif etmiş oldu.

Devam eden bir davada sanki ceza almış gibi bir algı yaratılması "Mansur Yavaş'a siyasi operasyon mu yapılıyor" sorusunu akla getiriyor.

Madem kesinleşmemiş bir dava üzerinden iddiada bulunuyorsunuz buyurun size ceza davası kesinleşmiş şu anda Yargıtay'da olan bir davadan bahsedeyim...

Adı Mustafa Çay.

Pozantı'nın MHP'li Belediye Başkanı Mustafa Çay, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında kardeşi Nurettin Çay ile birlikte 2016 Ağustos ayında gözaltına alındı. 2 gün gözaltında tutulan iki kardeş Pozantı Adliyesi'ne sevk edildi. Çay kardeşler, nöbetçi mahkemece adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı. Cumhuriyet Savcısı, Mustafa Çay ile kardeşi Nurettin Çay'ın serbest bırakılma kararına itiraz etti.

Bunun üzerine iki kardeş polis tarafından tekrar gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Çay kardeşler ile Sami Yılmaz tutuklandı.

Belediyeye ise Mahmut Sami Baysal kayyum olarak atandı. İddianamesini hazırlayan savcı, Mustafa Çay'ın evinde FETÖ'ye ait dergi ve kitapların yanı sıra makam odasında yapılan aramada ise ilçede örgüt için toplanan himmetlerin not alındığı ve paraların nasıl aktarıldığının anlatıldığı bir belgenin ele geçirildiğini belirtti. Her iki şüphelide de 1'er dolarlık banknot bulunduğunu kaydeden savcı, Mustafa Çay ile Nurettin Çay hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan 15'er yıla kadar hapis cezası istemiyle Adana 11'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açtı.

Nisan 2017 yılında görülen davanın duruşmasında adli kontrol şartıyla serbest bırakılan Çay, Mart ayındaki duruşmada ise beraat etti. 8 Mayıs'ta göreve iade dilekçesi veren Çay'ın talebi İçişleri Bakanlığı tarafından da kabul edildi. Çay, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü'nün katılımıyla göreve başladı.

Ne var bunda diyebilirsiniz.

Uzatmadan hemen anlatayım.

Yerel mahkemenin Mustafa Çay hakkında vermiş olduğu beraat kararını Bölge Adliye Mahkemesi kaldırdı ve davayı yeniden görerek karara bağladı.

Karar bölümünde şunlar yazıyordu:

Sanıkların FETÖ/PDY örgütü tarafından toplantıların yapıldığı Burç misafirhanesi isimli yere toplantı zamanlarında 4-5 kez gittikleri, Pozantı Akçatekir hizmeti 21 Ağustos 2015 Cuma günkü istişarede toplanan himmetin hayır sahipleri ibarelerinin bulunduğu A4 kâğıdında yazdığı belgeden anlaşılacağı üzere, azımsanmayacak maddi yardımda bulundukları, süreç içerisinde gerek maddi gerek ise manevi olarak FETÖ/PDY terör örgütünün destekleyecek eylemlerde bulundukları...

Sanıkların silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte bilerek isteyerek yardım ettikleri anlaşıldığından Cumhuriyet Savcısının istinaf talebi yerinde görülmekle ilk derece mahkemesince verilen beraat kararlarının kaldırılarak silahlı terör örgütüne yardım etme suçundan cezalandırılmalarına...

Mustafa Çay ve abisi Nurettin Çay hakkında Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi 5'er yıl hapis cezası verdi. Verilen bu ceza çeşitli maddelerden dolayı 2 yıl 1 ay olarak indirildi.

Mustafa Çay bu gelişmelere rağmen 2019 Mart ayında yapılacak seçimde Belediye Başkan adayı olmak için tekrardan MHP Genel Başkanlığı'na başvurdu. Adaylığı MHP Genel Başkanlığı tarafından uygun görüldü ve 24 Ocak 2019 tarihinde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından da ilan edildi.

Mustafa Çay aynı zamanda AKP, MHP'nin oluşturduğu Cumhur İttifakı'nın da ortak adayı oldu.

Mustafa Çay ne zaman ceza aldı?

16 Ocak 2019 tarihinde.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Mustafa Çayı ne zaman aday diye ilan etti?

24 Ocak 2019 tarihinde.

Yani MHP adayı olarak ilan edildiğinde Mustafa Çay FETÖ destekçisi olarak mahkeme tarafında tescillenmiş ve ceza almıştı. Mustafa Çay'ın avukatları istinaf mahkemesinin kararına itiraz ederek dosyayı Yargıtay'a taşıdı.

Birçok aday için uygulanan kararlar MHP adayı için uygulanmadı ve adaylığı 03 Şubat 2019 tarihinde de kesinleşti. Normal prosedürde Pozantı Belediyesi'ne kayyum atanmalı ve Çay'ın adaylığı kabul edilmemeliydi. İçişleri Bakanlığı'na durum mahkeme tarafından bildirilmesine rağmen bakanlık herhangi bir girişimde bulunmadı.

O halde ben de Ömer Çelik'in sorduğu minvalde Sayın Erdoğan'a ve Sayın Bahçeli'ye soruyorum;

Mustafa Çay'ın FETÖ destekçisi olduğundan haberiniz var mıydı?

Eğer yoksa kendi teşkilatlarından haberi olmayan kişilerin devletin bekasından haberdar olacaklarına nasıl inanmamızı beklersiniz?

Eğer haberiniz varsa FETÖ destekçisi olduğu Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi tarafından tescil olan bir belediye başkanını nasıl aday olarak gösterirsiniz?

Bu kişiyi aday gösterirken kimlerden akıl aldınız?

Bank Asya'dan maaş alan kişilerin yargılandığı bir süreçte FETÖ destekçisi olduğu için ceza alan bir kişi nasıl partinizden belediye başkan adayı olabiliyor?

Yazarın Diğer Yazıları