Cübbeli konuştukça neler neler öğrendik

Ahmet Mahmud Ünlü, nam-ı diğer Cübbeli Ahmet Hoca, CNNTürk'de Tarafsız Bölge'deydi. Ahmet Hakan'ın programında Nedim Şener'den Hakan Bayrakçı'ya kadar tam tabiriyle çapraz sorguya alındı.

Sonuçta, kimlerin onunla irtibatlı olduğunu teker teker anlattı.

Derslerini iyi çalıştıkları görülen Hakan Bayrakçı ve Nedim Şener ikilisi Cübbeli'yi adeta bunalttı. Doğrusu onu hastalandığında, tedavisinde ve dergahında ziyaret edenleri duyunca ağzım açık kaldı.

CHP'li Özel'den ilaç

15 Temmuz organizatörlerinden Adil Öksüz, hemen her partiden milletvekilleri, mesela CHP Grup Başkan Vekili Özgür Özel'e kadar daha kimler kimler...

Hatta bu arada Özel'in Cübbeli'ye, "Biliyorsun ben eczacıyım" deyip ilaç götürdüğünü de öğrendik.

Pensilvanya'dan Fetullah Gülen'in defalarca gönderdiği kitaplar ve eliyle yazdığı mektuplar sonunda yaptığı "ittifak çağrısı"nın tehdide dönüşmesi...

Hayali temele dua

Nedim Şener'in geçmişteki çelişkilerini Cübbeli'nin yüzüne vurduğu bölümler de ilginçti. Örneğin, kız çocuklarının okutulması konusundaki çelişkileri ve yine kendi kızının babasına rağmen çağdaş kurallara uygun nikah kıydırması da bunlardan dikkat çekeniydi.

En çok da Jet Fadıl'dan yediği kazığı anlatışına güldüm. Cübbeli'ye hayali temel atma töreninde dua bile ettirmişler.

Fatih Şağban'a beddua

Müridlerinin çoğu bu öfkesine belki de ilk defa tanık olmuştur. Cübbeli'nin çocuk istismarıyla suçlanarak tutuklanan "Uşşaki Şeyhi" Eyüp Fatih Şağban'a bedduaları gerçekten samimiydi. Gözleri çakmak çakmak olmuştu ve kızgınlığını eksiksiz yansıttı.

Cübbeli, İstanbul'da çok sayıda Kur'an kursları bulunduğuna dikkat çekerek bunların iyi denetlenmesini istedi. Denetimlerin hem istibarat, hem mali şube ekiplerince yapılması gerektiğini belirten Cübbeli Hoca, camilerdeki kurslar konusunda da, "Unutmayın ki her kursun olduğu camide Diyanet'in tabelası mevcut" diye bağladı.

Eksik-yanlış bilgiler

En çok hatayı programa bağlanan Prof. Dr. Hüseyin Bağcı yaptı. Öyle veya böyle bir sürü boş laf sıraladı. Örneğin İstanbul'da 6-7 Eylül olayları sonrasındaki yağmadan bahsederken de verdiği bilgiler yanlıştı. Olayları başlatan "Selanikte Atatürk'ün evi bombalandı" haberini ilk defa Hürriyet gazetesinin yayınladığını söyledi. Oysa bu haberi ilk veren Demokrat Parti Milletvekili Mithat Perin'in İstanbul Ekspres gazetesiydi. Haber kaynağı da zamanın MİT Müsteşarı Emekli Korgeneral Fuat Doğu'ydu. Sonucu biliyorsunuz...

Anlayacağınız, Hüseyin Bağcı'nın her söylediği döneme ait sözlerin en az yarısı yalan yanlıştı.

Sıra Müyesser'e gelmedi mi?..

Mahkemenin tahliye kararıyla aralarında yazarımız Murat Ağırel'in de bulunduğu 3 gazeteci daha yuvasına kavuştu.

Öyle ya da böyle, çeşitli gerekçelerle Müyesser Yıldız dışında içeride kimse kalmadı. İşte bunun nedenini bir türlü çözemiyorum. Affedilmeyecek ne yaptı?

Murat Ağrel'e, 2 Barış'a, Hülya Kılınç'a, Ferhat Çelik'e, Eren Ekinci'ye ve Aydın Keser'e tekrar geçmiş olsun diyerek iyi dileklerimi yolluyorum.

Günün Sözü

İnsanlar bazen doğruyu duymak istemezler, çünkü içinde yaşadıklarının kaybolmasına razı olmazlar. Friedrich Wilhelm Nietzsche

Yazarın Diğer Yazıları