Cübbeli Ahmet Hoca
Dün gazetelerde, “Kütahya’da kendisini peygamber ilan eden Hatice Benlioğlu ile YÖK tarafından öğretim üyeliğinden ihraç edilen eşi Yrd. Doç. Dr. O. Nuri Benlioğlu, 25’er ay ağır hapis cezasına çarptırıldı” haberini okuyunca, “Cübbeli Ahmet Hoca’yı yazmak vacip oldu” dedik.
“Peygamber hanım” müritlerinin üzerine fındık fıstık atıyor, Doçent koca da karısının peygamberliğine inanıyormuş...
Ortalıkta peygamberden, şeyhten geçilmiyor.
Rabbim sonumuzu hayreylesin.
Cübbeli Ahmet Hoca, Fatih Altaylı’nın sunduğu Teke Tek Programında insanımızın dini bilgi noksanlığını vurgulamak için, “Eşek bir post serip ’Şeyhim’dese mürit bulur” deyince Altaylı gülmeye başladı ve hocaya, “Demek eşek post serse mürit bulur ha” dedi.
Cübbeli’nin Altaylı’ya cevabı çok daha ilginç oldu:
“- Hatta daha çok bulur. ‘Eşek konuştu’ derler!”
Üzülerek ifade edelim ki Cübbeli Ahmet Hoca’nın söyledikleri doğru. Doğudan batıya, kuzeyden güneye Türkiye müritlerin uçurduğu sahte şeyhler ve hoca efendilerle dolu.
Niye?
Çünkü insanımız dinini bilmiyor, öğretilmiyor, din ve tarikat öcü imiş gibi gösterildiğinden her şeyhim diyen binlerce mürit sahibi oluyor, insanları sömürüyor.
Durum o kadar vahim ki, bırakınız şeyhim diyeni, hâşâ, “Ben Allah’ım diyenler” dahi çıkıyor, saf ve temiz insanımızı dolandırıyor. Ankara’da yaşanan bir dolandırıcılık öyküsünü hatırlatalım ki, Cübbeli Hoca’nın ne kadar doğru bir şey söylediği iyice anlaşılabilsin.
Üç yıl kadar önce..
2006’nın Şubat ayı..
Ankara Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliği ile Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büro Amirliği 11 kişinin koluna kelepçe vurdu?
Niye?
Kollarına kelepçe vurduğu kişilerden kimi hâşâ Hz. İbrahim, kimi hâşâ Hz. Muhammed, kimi hâşâ Hz. İsa, kimi hâşâ Veysel Karânî hatta kimi de hâşâ, sonsuz kere hâşâ, Allah’tı...
En iyisi haberi olduğu gibi aktarmak:
“Duyanları şaşırtan olay şöyle gelişti; Sitelerde esnaflık yapan bir kişi yıllar önce dükkânına dilenci kılığında gelen Bülent Ö.’ye sadaka verdi. Bülent Ö., bir süre sonra tekrar gelerek, kendisinin Hz. İsa olduğunu iddia ettikten sonra vatandaştan para istedi.”
Şebekenin diğer üyeleri aracılığıyla dolandıracağı vatandaşlar hakkında bilgi toplayan Bülent Ö. Bu bilgileri kullanarak kişileri etkisi altına aldıktan sonra, arkadaşlarını, Hz. İbrahim, Hz. Muhammed ve Veysel Karani olarak tanıtıyor ve beraberinde getirdiği H.Ö’nün ise, hâşâ, Allah olduğunu söylüyor..
Tövbe estağfirullah...
Kendisini Allah olarak tanıtan zibidi, aradığı vatandaşın cep telefonunda Mekke’nin alan kodunu gösterecek teknik bir düzenleme yaptırmış ve dolandıracağı kişiyi arayarak, “Ey kulum 45 dakika sonra yanındayım” demiş ve sormuş, “Gelirken kimi, hangi peygamberi beraberimde getireyim?”
Tabi 45 dakika sonra (Güya Mekke’den) gelmiş, beraberinde daha önce peygamber olarak tanıttığı kişilerle birlikte..
İşte böyle bir Türkiye’de yaşıyoruz..
İnsanlar dinlerini bilmiyor.
Tasavvuf bilmiyor..
Şeyh nedir bilmiyor..
Gazetede “Peygamber ceza aldı” haberini okuyunca
Teketek’te
Cübbeli Ahmet Hoca’nın
Fatih Altaylı’ya, “Eşek posta otursa mürit bulur, üstelik ’Eşek konuştu’derler, daha çok bulur” deyişini ve Ankara’daki bu akıllara durgunluk veren dolandırıcılık hadisesini hatırladım.
Bu işler derin işler..
Hele paralı pullu ise..