"Çözüm" tezgâhına yeni formül
Hüseyin Movit'le fikir tartışması yaparken Binali Yıldırım'a çözüm çıktı. Üstat, tek cümleyle konuyu kotardı; "Fahrettin Kerim Formülü." Tıpkı onun döneminde olduğu gibi "vali ve belediye başkanı" unvanı Yıldırım'da olacak. Bunun için de yeni sisteme göre"Cumhurbaşkanı kararnamesi" yeterli... Sakıncalı yanı ise bu sistemin her tarafta devreye girebilmesi. Alın size "Türkiye'nin federal sisteme geçişi".
Doğrusu, Binali Yıldırım'ın adaylığı bahanesiyle yetkilerin tek elde toplanması yeni tezgâh olabilir mi? Ya da HDP'ye havuç göstermek mi? Hangisi olursa olsun bu tehlikeyi fark ederek gerçekten endişelendik.
***
Yasaklar üzerine
Efsane polis müdürlerinden Uğur Gür aradı ve önemli bir konuyu ele almamı istedi. Sözünü ettiği, öncelik müzik alanında olmak üzere her türlü yasaklardı. Bahsettiği, beste ve güfte olmuş dizelerdi. Bu ölümsüz şiirlere getirilen yasaklar üzücü. Olayı iki tarafıyla alırsak ailenin yaşayan fertlerine de hak vermek zorunda kalıyoruz. Ancak Şemsi Belli'nin -hocam da oldu- Emmioğlu'suna konulan yasağın kime yararı oldu. Ahmet Selçuk İlkan'ı "orijinalini bozdu" diyerek cezalandırmak koca bir toplumu üzmedi mi? Aynı şey Ahmet Muhip Dıranas'ın film bile yapılan dizeleri Fahriye Abla'nın başına gelmedi mi?
Bu tip karartmaların ilkini TGRT'nin yeni açıldığı dönemde yaşamıştım. Savaş Ay'ın A Takımı bu ekrandaydı. Ben de katıldım. Programdakilerden biri Gökhan Tepe idi. Ana konu Savaş'ın önayak olduğu ve Merter'de yapılacak Şiir Mektebi'ydi. Aslında iştirakimin amacı gazetemin dört milyonluk çekini kampanyaya bağışlamaktı. Şartımız sadece bu paranın kütüphane yapımında kullanılmasıydı. Benim de kişisel bir katkım olsun diyerek seneler önce Aşık Veysel'e mühürlettiğim "Dostlar Beni Hatırlasın"ı adını taşıyacak kütüphanenin ilk kitabı olması için verdim. Üzülerek söyleyeyim, büyük ozanın mührünü taşıyan bu kitap kayboldu. Kimin götürdüğü bulunamadı.
Üstad meselesi
Neyse, ana konuya dönelim. O gece genç Gökhan Tepe yeni CD'sinden bazı şarkılar okudu. Anında Timur Selçuk'un hâlâ anlamakta zorlandığım müdahalesini yaşadık. Bestesi babası Münir Nurettin Selçuk'a ait "Dönülmez Akşamın Ufkundayım"ın Gökhan Tepe tarafından icrasını reddetti. Hatta, "Üstadın kemiklerini sızlattırmam!" deyip ağır yüklenmede bulundu. Oysa bu besteyi kimler kimler okudu.
Bir yerde onay almadan yapılan çalışma Gökhan Tepe'ye epeyi pahalıya mal oldu, CD'ler elde kaldı. Bu yetenekli sanatçının günümüzde geldiği noktaya bakınca uygulanan yasağın ne kadar anlamsız olduğunu anlıyoruz.
Bu tip hot zotların acısını en fazla sade vatandaşın çektiği kesin. Keşke bu zihniyet değişse "Yasaklar" Devekuşu Kabare'nin sergilediği oyunlarla sınırlı kalsaydı.
Ya spor
İşin bir de futbol boyutu mevcut. TFF'nin kimi kurulları öyle hâle geldi ki ağzını açanı cezalandırıyor. Fatih Terim'e "özel tarife"uygulanmasına alıştık. Anlayamadığımız Galatasaray başkanı Mustafa Cengiz'e yağdırılanlar. Adamcağız dünya efendisi. İsyanı dâhi saygılı, sevgili. Aziz Yıldırım'ı canından bezdiren PFDK'nın DART'ında yeni fotoğraf Cengiz oldu.
Nasılsa bana ceza verme yetkileri yok. Bu yüzden rahat yazıyorum: "Mevcut TFF tüm kurullarıyla vakit geçirilmeksizin yıkılmalıdır." Yıldırım Demirören'den Yusuf Namoğlu'na kadar bunlardan memnun bir kişi tanıyor musunuz?
Dikkat!
Unutmadan, önemli ve bağlantılı bir kişiye de değinmek istiyorum. Sizce TFF Başkan Vekili Ali Dürüst önce istifa edip niye geri döndü? Hem de Demirören'e bağlılık bildirerek. Acaba bunda yönetiminde bulunduğu uluslararası kuruluşun -deterjan ağırlıklı- işlerinin etkisi var mı? Malum, devir "hesap kitap" devri.
***
Geçmiş zaman olur ki
Bugünkü tespitimiz 17 Mayıs 2018'den kalma. Ak Parti milletvekillerinin iftar yemeğinde dağıtılan menüden aldık. Mercimek çorbası, kestaneli pilavla servis edilen Osmanlı sarması, karışık tatlı tabağı ve diğer yiyecekleri anladık. Anlayamadığımız sadece "envanter peyniri." Biraz düşündükten sonra bunun emmantel peyniri olduğunu çözdük. Biraz geç kalmış da olsak şimdi yazıyoruz. Birileri dikkate alır da önümüzdeki ramazan "bilanço peyniri"demezler!
***
Günün Sözü:
Bazıları mevcut şeylere bakar ve "Neden var?" diye sorar. Ben ise olmayan şeyleri hayal eder ve "Neden yok?" diye sorarım. Robert F. Kennedy