Corona kılıklı soygun!..
Geçen hafta çıkan af yasası ile birlikte devlet kapkaççıyı, hırsızı, mafyayı, çek- senet tahsilatçısını ve hatta şehir eşkiyalarını da salıverdi...
Hatta onlardan bazıları yeniden suç işleyerek, "huylu huyundan vazgeçmez" de dedirtti...
Peki, neden mi dikkat çektik af yasasından salıverilenlere?..
Bu sorunun yanıtı çok çarpıcıdır; devlet Corona'ya yakalanmasınlar, salgın büyümesin diye suçluları cezaevinden salıverirken, dışarıdaki mafya halkı Corona yüzünden soymaya devam ediyor!!!
Çünkü cezaevinden çıkartılan eşkıyadan, gaspçıdan, mafyadan ve tahsilatçıdan çok daha tehlikeli insanlar dolaşıyor çarşılarda-pazarlarda!!!
Hem de milletin şu Corona salgını yüzünden tarumar olduğu bir dönemde, "fırsat bu fırsat" deyip karaborsa eşkıyalığına soyunanlar, yağmacılıktan çok daha iğrenç bir faaliyet içerisinde, fırsatçılık ve soygunculuk yapıyorlar!!!
Soylu'ya sorular...
Tuhaf olan başka bir şey var ki; Corona döneminde yaşananlar açısından daha da vahimdir!..
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun görev süresinde PKK'ya, El Kaide'ye, IŞİD'e, mafyaya, hatta otopark değnekçilerine bile savaş açıldı ama "kurt puslu havayı sever" zihniyetiyle, sahte ve zehirli ürün tezgahçılarıyla fırsatçı karaborsacılara devletin gücü nedense yetmiyor!!!
Tarım, Sanayi ve İçişleri bakanlarına açık çağrımızdır...
Bir kez daha ısrarla yineliyoruz; Çarşıya- pazara çıkın, marketlere gidin, alışveriş yapın ve ülkeyi soyan rezillerin temizlikten gıda ürünlerine kadar yüzlerce kalem ürüne yüzde 100 ile yüzde 500 arasında nasıl zam yaptığını, halkın nasıl kazıklandığını, yoksulun nasıl soyulduğunu ve bu ahlaksız tezgahın halen nasıl açık olabildiğini görün...
Sormak lazım; Tavuklar da mı Corona'ya yakalandık ki, yumurta fiyatları bir ay içerisinde yüzde 50'den fazla arttı bu ülkede?..
Sebze- meyve fiyatları nasıl oldu da yüzde 50 fırladı, temizlik ürünleri nasıl oldu da yüzde 100 ile 400 oranında arttı, hububat ve bakliyattaki utanç verici fahiş fiyatın sebebi nedir?..
Karaborsacı terörü!..
Sakın ola kimse Corona yüzünden tüm dünyada benzer sıkıntılar yaşanıyor gibi saçma sapan bir savunmaya girişmesin... Çünkü karaborsacılığın başıboş bırakıldığı bir ortamda, fırsatçılığın bataklığında at koşturanların, fahiş fiyatlarla halkı soyabildikleri tek ülke haline geldi Türkiye...
İşte Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) yağlı tohumlar, süt ürünleri, et ve şeker fiyatlarındaki aylık değişimleri izleyen dünya gıda fiyatları endeksi, 2020 Mart’ta bir önceki aya göre yüzde 4.3 düşüşle 172.2 puana gerilemiş...
Türkiye’de ise aynı dönem aralığında gıda fiyatları yüzde 1.95 artarak sağlıktan sonra enflasyonu artırıcı ikinci büyük etken olmuş...
Birileri yanıt versin; tüm dünyada gıda fiyatları gerilerken, dünyanın en önemli tarım ülkelerinden biri olan Türkiye'de Corona'yı fırsat bilen ahlaksızların dayattığı fiyat terörünün perde gerisinde ne var?..
Tarım, Sanayi ve İçişleri bakanları bu soruya cevap vermeyecekler ama ben yanıtlayayım;
Başıboşluk, denetimsizlik, duyarsızlık ve meydanı boş bırakmak fırsatçı- karaborsacıları cesaretlendiriyor.
Fahiş fiyat furyası...
Bu ülkeyi siyaset yönetiyorsa ve can derdine düşen yurttaşlar, bir paket makarnayı bir ay içerisinde 3 katı fiyata alıyorsa, buna rağmen devlet ısrarla etkili denetim yapmıyorsa, gıda teröristlerine karşı ağır cezalar getirmiyorsa, bu işin perde gerisinde siyasetçilerin toptancılarla ortaklığı da vardır!!!
Ve İçişleri Bakanlığı bu ortaklığı tespit edemiyorsa, piyasadaki karaborsacı- fırsatçı eşkıyalara da mı güç yettiremiyor?..
Tarım Bakanı ve Sanayi Bakanı piyasada yaşanan rezaleti görmüyor mu, göstermelik- sıradan- etkisiz müdahalelerin işe yaramadığı anlaşılmıyor mu?..
Şimdi birileri Ticaret Bakanlığı'ndan 2 Nisanda yapılan açıklamaya dikkat çekerek, "fahiş fiyat artışı yapan 198 firmaya 10 milyon lira ceza kesildi" diyebilir ama bu yeterli mi acaba?..
Yeterliyse, halkı kazıklayanlar neden durmuyor, neden durdurulamıyor?
Şu Corona günlerinde, fahiş fiyatın yanısıra ürün sahtecilerine karşı neden etkili olamıyor devlet?..
2012'den bu yana 1509 firmaya ait 3 bin 356 parti üründeki hileciliğin deşifre edildiğini açıklayan Sanayi Bakanlığı, ceza yazılan firmaların başka isimlerle üretime devam ettiğini görmüyor mu, CHP milletvekillerinin bu konudaki çığlığını duymuyor mu?..
Gelelim sözün özüne;
Enerji Bakanı Fatih Dönmez, "Avrupa doğal gazın bin metreküpünü 120 dolar civarında alırken, Türkiye’nin 280 dolara almasının nedeni nedir?" sorusuna "ticari sır" yanıtı vermiş ya, Corona günlerindeki fahiş fiyat furyası da toptancı-siyasetçi tezgahının ticari sırrı mı?..