Çok önemli bir uyarı!..
Vatandaşlarımızın salgına karşı alınan tedbirlere uyma konusundaki gevşeklik, rahatlık ve ciddiyetsizliğiyle birlikte korona aldı başını gidiyor. İnişe geçen vaka sayısı yeniden binlerin üzerine tırmandı. Tam bitti, bitecek derken yaşadığımız durum, karşı karşıya olduğumuz tehlikenin ciddiliğini hatırlatmaya yetecek mi bilmiyorum.
Ankara Tabip Odası Genel Sekreteri Ali Karakoç mikrofon uzatıldığında salgınla ilgili o kadar yepyeni gerçeklerden bahsetti ki, vaziyet felaket... Ali Karakoç'un sözleri adeta bir imdat çığlığı gibi... Korona başkentte adeta patladı. Habur'da 2 doktor virüsten vefat etti... Urfa'da da bir diğeri daha... Ankara'da hergün bin kişinin ismi olan dosya hastanelere teslim ediliyor. Ankara'da durum böyle vahimken Sağlık Bakanlığı çıkmış yalanlamaya çalışıyor. Ortada bayramın koronavirüs için "çok iyi" geçtiği bal gibi meydanda. Ya bunları söyleyen Ankara Tabip Odası Genel Sekreteri çıldırmış, ya da Prof. Dr. Mehmet Ceyhan'ın açıkladığı gibi 10-15 gün sonra Türkiye'nin dört bir yanından virüs patlamalarına tanık olacağız. Yapılan açıklamalar bakınca, böyle vahim bir netice de şaşırtıcı görünmüyor.
Hukuk mezunları
Yazımda yer vermeyi düşündüğüm iki önemli konudan hangisine öncelik verme konusunda kararsız kaldım. Ama ilk olarak ülkemizdeki hukuk fakültelerinden mezun olan gençlerle ilgili bir sorunu ele alıp sonrasında Lübnan'daki patlama hakkındaki değerlendirmeleri aktarmaya karar verdim. CNN Türk'de Prof. Dr. Havva Karagöz'ün öne çıkardığı konu çok ilgimi çekti. Prof. Dr. Karagöz, Hukuk Fakültesi mezunlarının diplomalarını aldığı andan itibaren staja gerek kalmaksızın avukatlık hakkına sahip olmasını, hakim ve savcı olacakların sınav sonrası staj yapmalarını önerdi.
Lübnan'daki patlama
Gelelim Lübnan'daki faciaya... Bu felaket hatırıma yıllar önce Afyon'daki askeri cephanelik patlamasını bana hatırlattı. Lübnan'daki patlama sonucu ilk açıklamalar göre 200 ölü 1600 kayıp ve binlerce yaralı sözkonusu... Yaralılar arasında 2 Türk bulunduğunu Lübnan Türk Derneği Başkanı Zaher Sultan'dan öğrendik. Nefis bir Türkçesi var, Osmanlı zamanında Lübnan'da kalmış ve halen orada yaşamakta olan soydaşlarımızın başkanı Zaher Sultan'ın... Patlamanın sabotaj ve saldırı değil, kesinlikle kaza sonucu meydana geldiğinde ısrar etti.
Beklenen ne? Olan ne?
Barut fıçısına dönen bölgede beklenen her an bir hırıstiyan-müslüman çatışması olmasıydı. Bizim hükümet yine her zamanki gibi doğal olarak bir "müslüman garantörlüğü"nü üstlendiği için hemen "saldırı" yorumunda bulundu. Bana göre ortada buz gibi bir kaza var. Yani Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan başlayarak etkili ve yetkililerimizin tamamı, "saldırı" olduğunu kabul ettikleri bu patlama sonrasında başladılar, "Lübnan hükümetinin yanındayız" demeye. Dış politikamızda hep aynı refleksin gösterilmesi maalesef artık bir alışkanlık haline gelmiş.
Çarpıcı tespitler
TELE1'de konuşan Can Coşkun adlı kişi dikkatimi çekti. Tam 20 yıldır Cumhuriyetçiler'in ABD'deki yönetiminde yer almış. 45 yaşlarındaki Can Coşkun, aynı zamanda CHP'nin ABD'deki temsilcisi. O kadar ilginç şeyler söyledi ki şaşırmamak elde değil. 1 saat ekranda kaldı. Söze, "Türkiye dış politikada bu hale geldiyse Erdoğan'ın yanlışları yüzünden geldi" diye başladı. "Hakan Atilla'nın hapise girişi bile bu yanlışlardan dolayıdır" diye ilave etti.
Programda, hapse giren gazeteciler konusunda da Şanar Yurdatapan ile Baskın Oran'a ağır ithamlarda bulunuldu. Mustafa Balbay'dan Tuncay Özkan'a kadar pek çok kişinin savcılara yazılan ihbar mektuplarıyla hapislere düştükleri iddia edildi.
Bu arada spiker Betül Begümhan Aydoğan'ı da çok başarılı bulduğumu ve beğendiğimi belirteyim.
Muharrem İnce kaçtı
TELE1'de bir gün önceden ismi anons edilen Muharrem İnce son anda programa gelmedi ve hiç bir ekrana çıkıp konuşmadı. Parti kurma hareketi sanırım Millet İttifakı'nı çatlatmak için her fırsatı değerlendiren iktidarın ekmeğine yağ sürmekten başka bir işe yaramaz. İnce, istediği kadar heyecan unsuru yaratmaya kalksın sonuç alamayacağı ortada. Peşinden gidecek olanın aklına şaşarım. Ona takılıp parti kurmaya çalışanlar aklını kaybetmiş olmalı. İleride bu lafımı hatırlarsınız.
Gönün sözü:
Zevke esir olan değil hakim olan mesuttur. Aris Tippos