Çok güzel bir haber aldım
Bugün sizlerden gelen ancak epeyidir cevaplama fırsatı bulamadığım mesajlardan bir kısmını aktaracağım.
Adana'dan Mehmet Öztürk çok güzel bir haber yolladı. Osman Kılıç'ın 101 yaşına bastığını ve Ankara'da yaşadığını bildirdi:
"Sayın Burhan Bey;
Osman Kılıç, casus değil Türkiye ve Bulgaristan Türklüğünün yüzakıdır. Türk olduklarını unutmamaları için Balkan Türklerine sadece Türkçe konuşmalarını öğütlemiş ve bu yüzden başına gelmedik kalmamıştır. Bugün bile Bulgaristan'da Türk çocuklarına Türkçe derslerini seçerek okutulmasını önermektedir. Halen, Bulgaristan'da maalesef Türk öğretmenler ve Türk müdürler tarafından Türkçe'yi unutturma gayretleri mevcuttur. Ne kadar acıdır ki çocuklara Türkçe yerine bilgisayar dersi seçmeleri bunlar tarafından tavsiye edilmektedir.
Dimdik ayakta
Osman Kılıç ağabeyi Ankara'daki evinde ziyaret ettik. Bulgaristan'a götürmemiz için kitaplarını verdi. Ben de bunları Şumnu'daki emekli öğretmenlere ve köyündeki yetkililere dağıttım. Osman ağabeyin hafızası ilk günkü gibi. Herşeyi hatırlıyor. Dimdik ayakta. Allah uzun ömürler versin. Onu hatırlatmanıza çok sevindik. Allah sizden razı olsun. İyi günler"
Osman Kılıç, Bulgaristan Türklüğü için gerçekten çok önemli hizmetlerde bulundu. Dilerim Allah ona 150 yıl daha sağlıklı ömür biçsin
***
Bir teşekkür mesajı da efsane Tercüman Gazetesi'nin önde gelen yazarlarından Ergun Göze'nin kızı Zeynep Uluant'dan aldım:
"Sayın Burhan Ayeri;
AKP kurucularından Dengir Mir Mehmet Fırat hakkındaki satırlarınız eski bir yaramı deşti. Demek ki siz de artık ilahi adaletin huzurunda olan bu adamın şerrine uğramışsınız. 10 yıl önce kaybettiğimiz babam Ergun Göze'nin de o yıllarda kendisini tenkit eden pek çok yazısı Tercüman gazetesinde çıkmıştı.
Bu zat, Ülkücü gençlere hakaret edip bölücülük yapıyordu. Malum, iktidar, hele de AKP, iktidarı ele alınca güç tek eldiydi. Babam hakkında dava açıp maalesef kazanmıştı. İnşallah en kısa zamanda hak ve adaletle yöneten siyasetçileri görür, nefes alırız. Hürmetlerimle efendim."
***
Bu da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nden M. Kemal Taşkaya'nın mesajı:
"Sevgili Burhan Ağabey;
Sağlıklı ve huzurlu günler dilerim. Yazılarınızı okumak ve değerlendirip neticesinde fikir sahibi olmak çok güzel. 1962 Adana doğumluyum. Son görev yerim Girne Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri'dir. Her iki çocuğumun da KKTC'de kalmak istemesi ve evlenmeleri benim buraya yerleşmeme sebep oldu. Ellerinizden öper iki torunum var. Yazılarınızı ömrümün sonuna kadar beğeniyle okumayı sürdüreceğimi bildirir sağlık, huzur ve mutluluk dolu nice yıllar dilerim"
***
Tamer Turan Avrasya TV'nin eski Genel Müdürü. O da içini dökme ihtiyacı hissetmiş:
"Değerli ağabeyim, sevgili büyüğüm;
Yazımını henüz tamamladığım Katarsis adlı yeni oyunumun, ismini taşıdığı anlam gibi ben de bir nevi katarsis yaşamak istiyorum.
Her sektör gibi tiyatro, daha doğrusu sanat camiası da korona virüs salgınından çok etkilendi. İster film yapımcısı, ister tiyatro salonu sahibi kim olursa olsun öyle sektörler ve çalışanlar var ki herkesten çok daha fazla zor durumda kaldı. Bundan sonrası muamma. Ne olacağını nasıl olacağını bilmiyoruz.
Beklentim kendi adıma değil. Kültür ve Turizm Bakanlığı her ne kadar kabul etmese de kimilerine torpilli davrandığı ortada. Kimlere nasıl destek sağladıklarını öğrendik. Hep aynı isimler, hep aynı yüzler. Bu durumun değişmesi korona salgınının sona ermesi kadar önemli. Selam ve saygılarımla."
Günün sözü:
Düşünmek, manen gençleşmektir. Daryust Shayegan