Çiçek, Washington'da çiçek dağıttı
Türkiye’de etraf toz duman. Tam da Kürtlere federasyon ve kopma fırsatı tanınması için göz gözü görmeyen bir ortam. Ben, bugüne kadar, her türlü hakarete sessiz kalan Genel Kurmay’ın, PKK saldırısı ve çıkışının bile düzemece olduğuna inanıyorum.
Ne Arınç ile Gökçek kavgası. Ne de PKK veya Meclis’teki uzantısı ile hükümetin oynadığı tepişme tiyatrosu. Ülkenin, gazete köşeleri, televizyonların programları, mal bulmuş mağrip gibi sazan olarak bu yeme atladılar. Ama unuttuğunuz, görmek istemediğiniz bazı gerçekler var.
Gözlerinizi kapatsanız da dünyada, Türkiye ve Türklere karşı kampanya başladı. Bu kampanyanın gerçek nedeni, AKP iktidarı. Avrupa’da ve dünyanın hemen hemen her ülkesinde Türkler için 70 yıldaki kazanımlar şu anda totaliter bir sistemin kaprisleri tarafından tek tek yıkıldı, kalanlar da dümdüz edilecek. Aynı İŞİD’in yıktığı uygarlıklar gibi.
Daha önce de yazmıştım, bu iktidarın en büyük kötülüğü yurt dışında yaşayan Türklere yaptığını biliyorum. Kendi vatandaşlarını azınlık oldukları ülkelerde hedef haline getirdi. Ben, size yeniden, sizlerin hiç ilgilenmediği ancak başta vurguladığım noktayla ilişkili bir konuyu aktarayım.
Washington’da yazıya oturmadan önce dünya basınında artık saygınlığını yitiren ve Erdoğan tarafından, tastik makamı olarak kullandığı vurgulanan, (rubber stamp- lastik mühür anlamında) Meclis’in Başkanı, Cemil Çiçek Washington’daydı. Tam seçimler öncesi, Türkiye’nin itibarının kalmadığı bir dönemde ne işi var bu adamın ABD başkentinde, diye aklınıza gelebilir. Ne bileyim, belki amaç, Obama yönetimini bir kez de parlamento üzerinden zorlamak veya hani belki de seçim öncesi Kaç-Ak saraydakinin sürekli suçladığı paralel yapı ile bir uzlaşma yolu aramak olabilir mi diye aklıma geliyor. Ama açıklanan, Temsilciler Meclisi Dışişleri Komisyonu’na, 40 kadar, Amerikalı milletvekili tarafından sunulan, HR 154 Ermeni soykırımı tasarısı için lobi yapmaya gelmiş. Onları ikna edecek, onlarda tasarıya, evet değil hayır oyu verecekler. Bu açıklama bile Ankara’nın, Washington’dan ve Amerikan siyasetinden haberi olmadığını çok net bir şekilde ortaya koyuyor.
Cemil Çiçek Washington’da gazetecilerle birlikte olmazken, (Normalde Türkiye’den gelen yetkililer yaptıkları konusunda Washington’dan ayrılmadan önce basın toplantısı yapar) herhalde temasları o kadar parlak olmadı ki bu basın toplantısına bile gerek kalmadı. Zaten CSIS diye bilinen stratejik araştırmalar merkezinde yaptığı konuşmada da Meclis Başkanlığı’ndan sonra ne yapacağı yolundaki soruya, ’Gelir belki sizlerle çalışırım’diye esprili bir zemin yokladı.
Çiçek ayrıca kendisi için 7 Haziran’dan sonra da siyasi bir gelecek olabileceğini ima etti. CSIS’teki konuşmasını merakla izledim. Haziran ayında görevi büyük bir olasılıkla devredecek olan Çiçek ne söyledi, ya da ne söyleyebilir diye. Bir de ona ne sorular soruldu diye merak ettim. Çiçek konuşmasında İŞİD konusunda kalktı Şam ile ikisini aynı kefeye koydu. Aynı yanlış, Washington’da tutmayan bir tez. Tabii beklendiği gibi Çiçek’e özgürlükler ve demokrasi konularında sorular soruldu. Suçlamaları siyasi diye tanımlayan Meclis Başkanı’nın verdiği yanıtlar Washington’da kimseyi ikna etmedi. Anlaşılan iktidar partisinin konvoyunda aynı türküyü söylemeyi tercih etmişti Başkan.
Baştan da söylediğim gibi Cemil Çiçek her ne kadar soyadı gibi ABD başkentinde çiçek dağıtmaya çalıştıysa da itibar bakımından bu gezisi turistik olmaktan öteye geçmedi. İşin garibi Türkiye’de yolsuzluk ve hırsızlıkları soruşturmak yerine örtbas eden Meclis’in başkanı olarak Washington’da bulunurken iki Amerikalı politikacı da yolsuzluk soruşturması nedeniyle haklarında soruşturma yapılıyordu. Bunların aldıkları da bizimkiler gibi ayakkabı kutuları ve yüz binlerce dolar veya avro değil. Tersine 10 bin veya 3 bin dolar gibi küçük miktarlar.
Sevgili okurlarım, Arınç ve Gökçek olayına başta da söylediğim gibi inanmıyorum. Her ikisinin de birbirinden farkı yok. Bu konuda tartışmak bile bence zaman kaybından başka bir şey değil.