CHP’li İhsan Özkes: Peygamberimiz devlet malını aşıranın cenaze na
Türkiye’nin gerçek gündemi, medyatik gündem ile derin koridorların gündemi arasında sıkıştı kaldı. “Muhteşem” yine ustalıkla ülke gündemini sarhoş etti. Esas olan gelişmeler, ayyaş muhabbetine bağlandı. Gerçekler, gün ışığına çıkmaması için gündem, kadehlerin içine tıkıldı. Bir zamanlar solcu arkadaşlarımıza “rakı masalarında ’ne olacak bu memleketin hali’ni tartışıyorsunuz” diye takılırdık. “Muhteşem” onları da solladı..
Derin koridorların gündemine ve tartışılanlara bakın;
n Obama-Erdoğan görüşmesinde karar alındı; ABD, Suriye’nin haberleşme sistemi ile hava savunma sistemini felç edecek bir operasyona hazırlanıyor.
* Türkiye, Suriye’ye (İsrail tarzı) nokta operasyonuna hazırlanıyor.
* AB’nin Suriyeli muhaliflere yönelik silah ambargosunu düşürmesi sadece görüntüydü. Silah ambargosu çoktan delindi.
* TSK içinde köklü değişiklikler düzenleyen yeni personel kanununun çıkarılmasının ardından Genelkurmay Başkanlığı da Milli Savunma Bakanlığı’na bağlanacak.
* Tayyip Erdoğan-cemaat kapışmasının Emniyet bölümünde yeni gelişmeler olacak. Erdoğan’ın cemaatçileri kazıma operasyonu İstihbarat Daire Başkanlığından sonra Terörle Mücadele ve Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele bölümlerine de sıçrayacak.
* Meclis Başkanlığı için AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik de yarışa katılacak.
Bunlar sadece başlıklar...
İlk sırada başörtüsü olmak üzere milletimizin tüm kutsallarını istismar ederek iktidara gelen ve 10 yıldır tek başına hüküm süren “Muhteşem”in kafasına yeni dank etmiş olacak ki alkol yasağı kanununu “dinin emri gereği” çıkarttıkları söyledi.
Emekli Müftü CHP İstanbul Milletvekili İhsan Özkes’ten görüş istedik. “Başbakan, burada gözden kaçan bir durum daha yapıyor, Kur’an ayetleri ile yani Allah’ın kanunları ile hükümleri ile Türkiye Cumhuriyeti’nin kanunlarını kıyaslamaya kalkıyor. Bence üzerinde durulması gereken bu” diyerek söze başladı İhsan Özkes ve şöyle devam etti:
“Türkiye Cumhuriyeti’nin kanunları ile konuşmasında benim görebildiğim kadarıyla Allah’ın ayetlerini, ilahi hükümleri kıyaslıyor. Ben emekli bir müftüyüm. Bunun kıyaslanmasının doğru olmadığını biliyorum. Medeni hukukçular da bilir, ilahiyatçılar da bilir bu kıyaslamanın doğru olmayacağını. Çünkü neticede sistemimiz laik, sosyal, hukuk temeller üzerine oturmuş Cumhuriyet sistemi. Bu sistemin geçmişte yaptığı kanunları Allah’ın ayetleri ile kıyaslaması gerçekten hiç konuşulmaması, dile getirilmemesi gereken bir konu ama Başbakan’ın neyi ne zaman neden yaptığını anlamak çok zor. Anladığım kadarıyla Başbakan, Reyhanlı konusunu, Suriye konusunu unutturmak için, üzerini perdelemek gündem değiştirmek için böyle bir atraksiyon yaptı galiba. Ben öyle değerlendiriyorum.
İslam dininde en büyük günah nedir; şirk koşmaktır, adam öldürmektir, ana babaya asi olmaktır, savaştan kaçmaktır, iffetli bir insana iftira etmektir, 7 büyük günah sayılır ama bu 7 büyük günah içerisinde alkol yok. Benim bildiğim kadarıyla yok. Peygamberimiz zamanında da alkol alanlar oldu içkinin yasaklanmasından sonra da ama peygamberimiz alkol alanların cenaze namazlarını kıldırdı. Devlet malını aşıranın cenaze namazını kıldırmadı. Dini konularda İslam’ın orijinal halindeki algı değiştiriliyor. Sanki en büyük günah içkiymiş gibi lanse ediliyor. Bugün teröristlere övgüler yağdırılıyor, terörist olmak itibarlı bir konuma getiriliyor. Ama alkol gibi şeyler de ciddi şekilde çirkin gösteriliyor. Faiz almış başını gidiyor. Kur’an ayetlerinde faizi hiç okumamış mı Başbakan? Memleketi faiz bataklığına iyice batırıyor. Sanki faiz içkiden daha az günah. Faizle ilgili her türlü yasa çıkarılıyor, artırılıyor faiz. Ben bunun tamamen siyasi şov olduğunu görüyorum. Çünkü benim verdiğim önergelerde çıktı, AKP döneminde alkol tüketimi 2’ye katlandı. 2002’den önce kullanılan alkol ile 2002-2012 yılları arasındaki alkol 2 katı. Tahmin ediyorum bunu yasakla tahrik unsuru haline getirip üçe katlamak isteyerek daha çok vergi toplamak istiyor AKP. Madem maksat din, iman, hodri meydan. Yüreği varsa AKP faizi de kaldırmak istesin. Tamamen AKP’nin dini istismar etmesinin bir çeşidini görüyoruz.”
İhsan Özkes, Başbakanın “iki ayyaşın yaptığı yasa” sözlerine de sert tepki verdi;
“O iki ayyaş lafını Başbakan açıklamak zorundadır. İki ayyaş kimdir? Eğer bu Atatürk ve İnönü ise büyük bir saygısızlık, hakaret, kabul edilemeyecek bir durumdur. Atatürk hiçbir zaman Büyük Orta Doğu Projesi’nin eş başkanı olmamıştır. Atatürk hiçbir zaman Yahudi üstün cesaret ödülü almamıştır. Atatürk dış güçlerin askerlerine dua etmemiştir. Atatürk asla ve kat’a vatan haini de olmamıştır, dış güçlerle işbirliğine de girmemiştir. Eğer kastı Atatürk ise özür dilemelidir.”