CHP’li İhsan Özkes: AKP’ye gol attırmamalıyız...

“Merve Kavakçı dönemini hatırlatan bir tepki gösterilmeyecek, eylem yapılmayacak. Gereken tepki grup başkanvekilleri tarafından verilecek.”
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Meclis çalışmalarına türbanla girilmesi ve yeni gerginlik politikaları üretilmesine yönelik klasik AKP tuzağına düşülmemesi için milletvekillerine yaptığı bu uyarı çok önemliydi.
Yakın şahitlerinden biriyim Amerikalı Merve tezgahının. Abdullah Gül ve Nazlı Ilıcak ikilisi Necmettin Erbakan’ın tüm uyarı ve muhalefetine rağmen çok ince kurmuşlardı oyunu. Sonraki gelişmeler ve nasıl AKP’li günlere geldiğimizi tekrarlamayacağım!..
Her açıdan, CHP liderinin bu hassas politikası takdire şayan...
İstanbul’da Hasdal Cezaevinde teğmen Mehmet Ali Çelebi’nin nikah şahitliğini yaptığı için CHP Meclis grubu dün Kemal Kılıçdaroğlu olmadan toplandı. Oldukça hararetliydi ana muhalefet grubu.Toplantının başlamasına az bir süre kala emekli Müftü CHP İstanbul Milletvekili İhsan Özkes’in görüşlerine başvurdum. Bir tarafta CHP milletvekilliği bir tarafta Müftülük... Kılıçdaroğlu’nun uyarılarına rağmen türban eyleminde direnen CHP’li milletvekilleri. Söyleyecekleri çok önemliydi Özkes’in.
Zamanlamanın önemine işaret etti Özkes; “Zamanlama nedir 4,5-5 ay sonra seçim var. Ve bu seçim öncesinde AKP iktidarının 11’inci yılında Meclis’e bir başörtülü girme olayı gündeme getirdi. Tabii burada AKP gerçekten de çok yıprandı. İç politikada özellikle terör örgütü ile olan işbirliği nedeniyle, ekonomi konusunda hemen her konuda AKP tükendi, bitti. Dış politika daha vahim bir durum, itibar diye bir şey kalmadı. Tabii ne yapacak çaresiz her zaman yaptığı gibi en kolay yaptığı bir şey var, din, iman, cami, Kur’an ve başörtüsü. Başörtüsü ile çok eksiğini, noksanını tamamlayıp ve başörtüsü ile seçimde güç, kuvvet bulma çabası içerisinde” dedi.
Özkes, kişisel düşüncelerine şöyle devam etti;
“AKP istiyor ki; başörtüsü ile kendi milletvekilleri girsin, CHP’liler de hop otursun hop kalksın, başörtüsüne karşı şiddetli bir tavır sergilesinler, ben de bunu mitinglerde, meydanlarda anlatayım. Görüntüleri olursa CHP’lilerin başörtüsüne karşı olan tavırlarını sürekli gösterteyim ve başörtüsü üzerinden seçime gideyim. Ve seçimleri de tereyağından kıl çeker gibi alayım düşüncesi var AKP’nin. Bir defa AKP’nin istediği, beklediği pası vererek gol attırmamalıyız. Başörtüsü AKP’nin kaymağı. AKP istiyor ki; biz bu başörtüsüne parti olarak sert bir tepki koyalım, hatta yumuşak bir tepkiden bile rahatsız olur AKP. Çok ciddi bir tepki koyalım ve bu tepki de kendi kaymağının üzerine bal olsun tatlı bir şekilde de AKP bu ballı kaymağı yesin istiyor. Biz AKP’nin bu tuzağına düşmemeliyiz. AKP’nin bu oyununa gelmemeliyiz, kumpasına düşmemeliyiz diye düşünüyorum.”
İhsan Özkes’e hak vermemek mümkün mü?.. AKP’nin istismar silahının elinden alınması, türbanla örtmeye çalıştığı bölücülük faaliyetlerinin gözden kaçırılmaması için Özkes’e kulak vermeye devam edelim;
“Ben emekli müftüyüm; bir emekli müftünün, eşi, kızları başörtülü olan, rahmetli anası başörtülü olan, din adamı olan bir kişi olarak, zaten benim kişisel olarak başörtüsüne karşı tavrımın ne olacağı açıktır. Yolsuzlukların, bütün haksızlıkların, bütün ihanetlerin üstünü örten olması; bir inanan kişi olarak rahatsız ediyor, yüreğimi dağlıyor tabiri caizse. Ben bundan rahatsızım. Ama AKP yine aynı şeyi yapıyor. Başörtüsünün Allah’ın emri olduğunu sayın vekillerimiz hacca gidince mi öğrenmişler?.. Ama bunu diyerek onların ekmeğine yağ sürmek istemiyorum. Burada din, AKP’nin oyuncağı haline gelmiştir. Siyasi hedefleri, emelleri için kullanılan bir duruma gelmiştir. Bu aslında tüm Müslümanlar açısından da üzüntü verici bir şeydir. Bizim AKP’nin bu çirkin oyunlarına, kirli oyunlarına gelmememiz gerektiğini düşünüyorum. Özellikle sosyal demokrat olarak, kimsenin kılık kıyafeti ile bir sosyal demokrat partinin zaten bir tavrı olmamalı diye düşünüyorum. Özgürlükler bağlamında, insan hakları bağlamında, kişiye saygı, kişinin giyim kuşamına, yaşantısına müdahale etmeme anlamında sosyal demokratlık bu konuda savunduğu ilkelerdir bunlar. Bu çerçevede ben AKP’nin beklentisini boşa çıkaracağımızı düşünüyorum. Türkiye’nin siyaseti başörtüsü ve cami, Kur’an üzerinden gittiği sürece 76 milyonun faydasına olmuyor. Bir an önce cami, Kur’an, türban, başörtüsü siyaseti devreden ne kadar hızlı kalkarsa ülkenin ve insanımızın önü de o kadar açılır.”

Yazarın Diğer Yazıları