CHP'de Kürt açılımı ve AKP Türkiye'yi kötüye götürürken

13 Eylül tarihli Vatan gazetesinde şu satırlar yer alıyor: “Toplantının bitimine doğru Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu başkanlığında, Genel Başkan Yardımcısı Gülseren Onanç, milletvekilleri Rıza Türmen, Alaattin Yüksel ile PM üyesi Burhan Şenatalar ve İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı’nın, Mithat Sancar, Osman Kavala, Fuat Keyman, Turgut Tarhanlı, Cengiz Çandar, Oral Çalışlar, Bekir Ağırdır ve Altan Öymen gibi isimlerle yaptığı “Kürt Sorunu zirvesi” gündeme geldi. CHP sözcüsü Haluk Koç, Kılıçdaroğlu’na, “Bu toplantıdan haberiniz var mıydı?” diye sorarak, “Bizlerin bilgisi yoktu” dedi. Bu sözlere Adnan Keskin ve bazı MYK üyeleri de destek verirken, “Bu tarz toplantılar MYK’da konuşulmalı. MYK’da bilgi verilmeli” değerlendirmeleri yapıldı. Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “Benim bilgim dahilinde bir toplantı. Bu tarz toplantılar devam edecek” sözleri üzerine ise konunun kapandığı öğrenildi.”
“Kürt Açılımını” AKP’nin bırakmış gibi göründüğü yerden CHP’nin üstlendiği görülüyor. CHP’deki ana damar buna karşı çıksa da Kemal Kılıçdaroğlu, zamana yayarak, bir adım geri iki adım ileri atarak CHP’de millici çizgiyi etkisizleştiriyor. Ancak işinin çok kolay olmadığı anlaşılıyor. Çünkü CHP içindeki direnç de kolay kırılacağa benzemiyor. CHP’nin Diyarbakır eski Baro Başkanı olup Diyarbakır’dan aday olmaya cesaret edemeyen, İstanbul 2. Bölgeden aday yapılan Sezgin Tanrıkulu, CHP’nin Kürt Açılımının baş aktörü gibi görünüyor. Sezgin Tanrıkulu’nu MHP İstanbul 2. Bölge milletvekili adayı olarak bir çok kez televizyonlarda tartışmaya davet etmeme rağmen ve kendisi de değişik televizyon kanallarının sunucularına benimle televizyona çıkma konusunda söz vermesine rağmen televizyonlara çıkmamıştır. Özetle, CHP’nin “Kürt” açılımı koordinatöründen Sezgin Tanrıkulu, Diyarbakır seçmeninden kendisini seçmeyeceğinden korkan, İstanbul’da 2. Bölge seçmeninin ise kendisinin farkına varır ise seçmeyeceğini gören bir siyasetçidir. Dikkat ederseniz Sezgin’in fikir almak için topladığı isimler, AKP’nin Kürt Açılımının mimarları, mühendisleri arasındadır.
CHP Kürt Açılımı konusunda ilk adımlarını atarken, AKP’nin Kürt Açılımı son hızla devam etmektedir. İşte 13 Eylül 2012 tarihli Hürriyet gazetesindeki habere göre; “Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Ders Kitapları ve Eğitim Araçları Yönetmeliği ile Talim Terbiye Kurulu (TTK) Başkanlığı Yönetmeliğinde değişikliğe gitti.Yeni düzenlemede, ders kitaplarının taşıması gereken nitelikler değiştirildi. Artık ders kitapları hazırlanırken, “Atatürk ilke ve inkılaplarına; laik, sosyal, hukuk devletine uygun olma” kriteri aranmayacak.” Aranmayacak olan ilkelerin Anayasanın temel ilkeleri olduğunu belirtelim. Aynı (Milli) Eğitim Bakanlığı Kürtçe ve Zazaca seçmeli ders eğitimi için ise müfredat hazırlıklarını son aşamasına ulaştırmıştır.
Seçmeli ders diye başlayan bu sürecin milleti alıştırma dönemi olduğu, kısa bir süre sonra seçmeli dersten tamamen Kürtçe ve Zazaca eğitime geçileceğini göreceğiz. Peki ne olur? Bir süre önce uzun seneler Şanlıurfa’de görev yapan Mustafa Bıyık adlı bankacı okuyucum gözlemlerini benimle paylaştı.
Bıyık, eskiden annelerin çocuklarını Türkçe öğrenmeye teşvik ettiğini, aksansız Türkçe konuşmalarını istediklerini belirtiyor ve devam ediyor: “Urfa’daki dostlarımın davetleri gereği bundan 3 ay önce bir haftalığına Urfa’ya gittim. Gördüklerim beni ve oradaki dostlarımı çok üzdü. Daha önceden Türkçemiz bozulur diye Kürtçe konuşmaktan imtina eden insanlar şimdi “açılım” politikaları sonucu Kürtçe konuşmak bizlere aş ve iş getirecek diye Kürtçe konuşmaya özellikle özen gösteriyorlar ve maalesef 15 sene önce “Ben Türküm” diyen insanlar iş ve aş sahibi olacağız diye şimdi Kürtçülük yapar hale gelmişler. Şu an oralarda söylenen; Kürtçenin eğitim ve resmi dil olmasıyla sonucunda, Kürtçe bilen en az bir milyon insana devlet kapısında iş imkanı çıkacaktır. Bu düşünce de, gayri ihtiyari aileleri ve gençleri malesef Kürtçülüğe ve bunun sonucu olarak da bölücülüğe itmiştir.” AKP’de kendilerine “Ben milliyetçiyim” diyen milletvekillerinin ne düşündüğünü çok merak ediyorum. Çocuklarına hangi mirası bıraktıklarının farkındalar mı?

Yazarın Diğer Yazıları