CHP ve MHP’nin çok gizli görüşmesi...

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin gece yarısı Meclis kulisinde Hürriyet’ten Şükrü Küçükşahin’e not kağıdına üçgenler çizerek açıkladığı çatı formülü...
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun CNN Türk televizyonundan yaptığı açıklamalarla kapıyı aralaması..
MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın’ın “Bizim dışımızda aklıselim bir Cumhurbaşkanı adayı olursa Genel Başkanımız onu da destekler, MHP 2007’de Ahmet Necdet Sezer’i desteklemişti” açıklaması ile yaptığı çarpıcı hatırlatma..
İlk bakışta, CHP’den gelen sağda bir ismi, MHP’de de karşılık bulan soldan bir ismi destekleyebiliriz sinyalleri..
Her ne kadar parti sözcülerine sorulduğunda iki parti arasında henüz somut bir görüşme olmadığı söylense de bu “ateş olmayan yerden duman çıkmaz” hakikatini bir kez daha gizleyemedi.
Bomba haberi vermeden önce küçük bir not düşeyim;
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı adaylığı konusunda en baştan beri kafasındaki isim Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’di. Kılıçdaroğlu, her partinin ilk turda kendi adayı ile yarışması gerektiğini düşünüyordu.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’den çok özel ulakla gelen “çatı adayı” formülüne kapılarını kapatmadı. Çok yakın çevresinin de değerlendirmelerini aldıktan sonra MHP’ye “görüşelim” haberini gönderdi. Hemen harekete geçildi.
İki parti arasında çok özel görüşmeler yaklaşık 15 gün önce başlatıldı. Taraflardan birer “sivil” isim görevlendirildi.
Cumhurbaşkanı adaylığı isimlendirmelerine geçilmeden önce temel ilkeler belirlendi ve onlar üzerinde mutabakat sağlandı. Şöyle;
* Ülkedeki sert kutuplaşmanın önüne geçecek,
* Kendisinde ve ailesinde şaibe olmayacak,
* Anayasaya sahip çıkacak,
* Hukuk devletini savunacak,
* Herkesi kucaklayacak,
* Tabanı ortak duyarlılıkta buluşturacak...
Görüşmeleri hâlâ sürdüren ve liderlerin çevresindeki çok az sayıda kişinin bildiği CHP ve MHP’nin “sivil” isimleri temel ilkeler üzerinde anlaşma sağlandıktan sonra isimlendirme çalışmalarına geçildi. Masadaki “sivil” isimler her görüşmeden sonra yalnızca liderlerine bilgi veriyor. Liderler bilgilendirildikten sonra ortaya çıkan isimler konusunda farklı kesimlerin nabzı tutuluyor. Sırada anket çalışmaları da var.
Güvenilir kaynaklardan edinebildiğim bilgi kadarıyla iki liderin bir araya gelmesi için çalışmaların biraz daha olgunlaşması lazım. Süre konusunda bir tahminde bulunamıyor kaynaklar ama “çok uzun sürmez” diyorlar.
CHP-MHP arasındaki çatı adayı formülü çalışmaları büyük bir ketumiyet içinde yürütülüyor.
Şimdilik bu kadar!..

“Paralel temizlik”te sıra TSE’de...
Türk Standartları Enstitüsü (TSE) Türkiye’nin gözbebeği stratejik kuruluşlarından biri. Bilmem hatırlarınızda kaldı mı?.. AKP iktidara gelir gelmez kadro operasyonuna başladığı ilk kurumlardan. Ülkücü kadrolar çeşitli iddialarla hallaç pamuğu gibi dağıtılmış, yerlerine sadık partililer doldurulmuştu.
17 Aralık rüşvet yolsuzluk operasyonunun ardından başlayan “paralel” temizlikte sıra TSE’ye de geldi ama sıkıntı çok büyük.
Neden?
TSE’nin kendine göre özel bir statüsü ve ondan kaynaklanan işleyişi var..
Kurum koridorlarında konuşulanlara göre Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık ile TSE Başkanı Hulusi Şentürk arasına kara kedi girmiş. Bakan Fikri Işık, TSE’deki paralelci yapının ve paralelci olarak bilinen çözüm ortaklarının temizlenmesi için Şentürk’e geniş bir liste göndermiş. TSE Başkanı temizlik yapmamakta direnmiş. Israrlarına rağmen sözünü geçiremeyince Fikri Işık soluğu Başbakan Recep Erdoğan’ın yanında almış ve şikayet etmiş “sözümü dinletemiyorum” diye. Recep Erdoğan hiddetlenmiş “Nasıl olur?.. Sen Bakan’sın dediğini yapacaklar. Git dediğini yaptır” diye talimat vermiş.
14 Mayıs Çarşamba günü TSE’nin Ankara’da olağan genel kurul toplantısı var. Gündeminde seçim yok ama ortalık fena halde karışık. Bakan Işık’ın bazı operasyonlarla TSE’yi olağanüstü genel kurula da götürebileceği ileri sürülüyor.
Bir de bakarsınız, TSE’nin standartlarını bozan AKP iktidarı, yeni bir kanun teklifi ile bir gecede kurumu boşaltır...
TSE’de olup bitenleri dinleyince “alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste”
dedim..

Yazarın Diğer Yazıları