Ceza değil, ödül bu!
"Sen çıkar 'Ne mutlu Türk'üm diyene' dersen, başkası da çıkar, 'Ne mutlu Kürdüm diyene' der" diyen zihniyet..
"Bizim inancımız kavmiyetçiliği yasaklamıştır. Kafatasçılık yapmanın ne manası var" diyen akıllar..
"Ne mutlu Türküm diyene" diye biten ANDIMIZI kaldıran hasetler..
Türk'e ve Türklüğe dair ne varsa silip süpüren, Bayrak şiirini ders kitaplarından çıkaran zekalar..
Resmi kurumlardan 'Türkiye Cumhuriyeti' ibaresini kaldıran abiler, TÜRK Tabipler Birliği ile polemiğe girdi..
Neden? Çünkü bu doktor amcalar vatan hainliği yapıyormuş..
**
Bakın, yukarıda saydığım her söz, her adım öncelikle kimi sevindirdi?
İmralı'da yatan teröristi ve onun şakşakçılarını.. Hatırlayın, Diyarbakır'daki 'Ne Mutlu Türküm Diyene' yazılı tak, ne büyük keyifle sökülmüştü..
Hadi oradaki keyfi anladık da, bu abilerin bir süre önce görevden aldığı Balıkesir Belediye Başkanı da, Balıkesir'deki tabelayı söktürdü..
Şimdi, "pkk ağzıyla konuşmakla" suçladıkları TÜRK Tabipler Birliği'ni cezalandırmak istiyorlar he mi..
Buyur, yasaya uygun ya da değil, herşey elinin altında, cezalandır.. Hatta keyfiyet var, cezalardan ceza beğendir..
Ama Allah aşkına, o kafaları 'Bayram ettirecek' bu saçmalıkla cezalandırmak mümkün mü?
Hiç mi aklı selim biri yok etrafta, demiyor mu biri;
"Yahu adamların istediği şey bu.. Altın tepside önlerine koyuyoruz.. Niye kaldırıyoruz bu TÜRK ibaresini?"
***
Tabii araya bir türlü hoşlaşmadığı Türkiye Barolar Birliği'ni de sokuşturdu..
Ama ben size birşey söyleyeyim mi, diyor ki içimdeki ses;
-Cezalandırmıyor.. Yıllardır içinde saklı hayalini gerçekleştiriyor.. TÜRK adını silebilmek için kolladığı fırsatı değerlendiriyor..
***
Tekraren altını çizerim ki, HDP'lilerin, pkk'lıların ve onların borazanlarının, bu arada hala sizi savunan kalemşörlerin yıllardır rüyasını gördükleri bir işi, bu güruhu cezalandırmak için yapmaya kalkmak, asla saflık değil.. Bu iş, bildiğin taammüden.. Fırsat bu fırsat deyip, fırından taze çıkmış argümanla, dikkat buyrun, ilk hedef 'TÜRK' kelimesi..
Tıpkı İmralı'daki terörist gibi, tıpkı onun siyasi temsilcisi HDP gibi, tıpkı bunların borazanları gibi..
Cezalandırmıyor, hayalini gerçekleştiriyor..
BİLET AYNI ACENTADAN MI?
İki gündür değiniyorum, Erdoğan'ın Vatikan ziyaretine.. Bari artık bugün girmeyeyim dedim ama dostların gösterdiği fotoğraf üzerine dayanamadım vallahi..
Şu iki fotoğrafa bakın lütfen.. Biz Erdoğan'ın 'Gazze'ye gitmesini" beklerken, o Vatikan'dan çıktı ayrı konu..
Ama bir süre önce "Eeeeeey Trump ailesinin" Papa ziyaretindeki fotoğrafla, Erdoğan ailesinin Papa ziyaretindeki fotoğrafı görünce, dedi ki içimdeki ses;
-Sorsana.. Vatikan biletini aynı acentadan mı almışlar?
AKP ESKİ AKP DEĞİL..
Kafadan dalayım konuya, eskisi de benim için iyi birşey değildi.. Sözüm, 16 yıldır ilk günlerdeki iddiaları taşıdığını zanneden abilerime, ablalarıma, kardeşlerime..
Hatırlayın, 2002'de öyle bir çıktılar ki sahneye, öyle bir 'Demokrasi, özgürlük' rüzgarı estirdiler ki, bizim kül yutmaz liberaller bile yuttu.. Gerçi bizim liberaller, liberal olmayı, her şekle girmek zanneder ama, konumuz bu değil..
2002'den bugüne ağzı her açtığında "Demokrasi ve özgürlükten" bahseden AKP'nin, Türkiye'yi, Dünya'nın her köşesinde yayınlanan 'Özgürlük' raporlarında nasıl son sıraya indirdiğine hep birlikte şahidiz..
***
Dün İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Taylan YILDIZ ile konuşurken de konu buydu..
Mevzu, iktidarın yeni kanun tasarıydı.. Hani şu, elde kalan son nefes borusu, internet ile ilgili olan kanun tasarısı..
Yıllardır içinde bulunduğu, 21'inci yüzyılın iletişim ağına yönelik 'Sansür' girişimi ile ilgili uyarı ve önerileri var Yıldız'ın..
Bugün bir basın toplantısıyla, kamuoyu ile de paylaşacak..
Ben biliyorum ama toplantıda kendisi açıklayacağı için, yalan yok, yazmıyorum.. Hükumete çağrısı bence fevkaledenin fevkinde..
Ne olduğunu, bugün, İYİ Parti'ye duvar örmüş medyada göremezseniz(!) söz, ben söylerim..