Taht kavgaları ve dış politika çöküntüleri yüzünden bir süredir oldukça geri planda kalan yeni Anayasa çalışmaları ve gelinen son durum...
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun çalışmaları hakkında dün medyanın Ankara temsilcileriyle bir araya geldi. Çiçek, yılların usta ve çok dikkatli politikacılarındandır. Tuzak sorulardan sıyrılmasını bildi. Günlük siyasi kavgalara da hiç girmedi.
Önce toplantının haber başlığını verelim, sonra özel ayrıntılarıyla devam edelim:
Uzlaşma komisyonundaki ağırlıklı havanın TSK’nın bu işe karıştırılmaması yönünde olduğu bilinen gerçek. Esas soru da o yönde geldi:
“Genelkurmay’dan TSK görüşü istendi mi?”
Çiçek net cevapladı:
“Saydığımız kuruluşların dışında yazı göndermedik. Kim görüş bildirmek istiyorsa bizim sayfalarımız açık. Bizden onay alarak kimse görüş göndermedi. Dolayısıyla kim ne söyleyecekse, ne düşünecekse bunu gönderebilir. Göndermesini de herkesten talep ediyoruz zaten.”
Adres; http:// yenianayasa.tbmm.gov.tr
Yoruma gerek bırakmayacak açıklıkta bir cevap bence.
Çiçek, ısrarla “Anayasa yazmıyor, Anayasa yapıyoruz” dedi. Üstü kapalı olsa da toplumun değişik kesimlerinin ilgisizliğinden yakındı. 2 aylık çalışma süresi içerisinde WEB üzerinden 3 bin 777 kişi, posta yoluyla da 165 kuruluş görüş bildirmiş.
“Davetiye beklemeyin”
“Kimse iki satırlık davet mektubu beklemesin. Yazılı davet gelse de gelmese de herkes bir şey söylesin” ifadesini kullanan TBMM Başkanı Cemil Çiçek çok katkı beklediği üniversitelerden şikayetçi.
Turgut Özal Üniversitesi görüş bildirmiş, Sabancı Üniversitesi’nden hazırlık yapıldığı bilgisi gelmiş, 163 üniversiteden ise hâlâ ses yok.
Çatı kuruluşlarının önemine sık sık değinen Cemil Çiçek, “çalışmalardan ümitli misiniz” sorusuna da şu cevabı verdi:
“Sıkıntımız yok. Tersini düşünmek bile istemem. Söylendiği kadar kolay iş değil. Dünyadaki en zor işlerin başında Anayasa yapmak gelir. 2012 yeni Anayasa yılı olsun”.
Ardından gelen soru, “İlgisizlik, moralsizlik nereden kaynaklanıyor. Toplumdaki bu Meclis’ten bu Anayasa çıkmaz algısı neden” şeklindeydi.
Cemil Çiçek bu soruyu da “Bu algı var mı yok mu; bilemem. Sıkıntılar ve ağırdan almalar olabilir. Onun için bu toplantıları yapıyoruz” diyerek cevaplandırdı..
Sıkıntılı soruları savuşturmak için bir de espri patlattı Cemil Çiçek;
“Televizyonlardan ‘Vatandaş Anayasa yapılıyor. Haberiniz var mı?’spotu yapmalarını istedim. Motor gaz yemedi!”
“Baskı olamaz”
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, “komisyon çalışmalarına baskı olur mu” ya ise ortadan cevap verdi:
“Bireysel tasarruflarla gidecek bir çalışma değil. Bu tür problemler mümkün değil.”
“Daha demokratik ve daha sivil Anayasa hangi araçlarla sağlanabilir” sorusuna gelince.. Cemil Çiçek, ülkede Anayasadan kaynaklanmayan sorunlar olduğuna da işaret etti ve “Türkiye’nin her sorununu bu komisyon çözmüyor. Başka oluşumlar ve kurumlar da var” dedi.
Yasak hattı
Kırmızı çizgilere kırmızı çizgi çeken Cemil Çiçek, toplantıda “yapılan mutabakat gereği” parti sözcülerine konuşma hakkı vermedi. Çiçek, 30 Nisan’a kadar içerik açıklamasına da ambargo koyduktan sonra, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın “Kürtlere Anayasal hakları verilecek” sözleri ile ilgili soruyu “Siyasette sert tartışmalar oluyor. Biz o tartışmaların dışında çalışmalarımızı yürütüyoruz” diyerek pas geçti.
Cemil Çiçek’in boşta bıraktığı sorulardan biri de herkesin merakla beklediği Başkanlık sistemi ile ilgili çalışmalardı.
“Şimdiden, ‘biz şu konuda şöyle, bu konuda böyle düşünüyoruz’ demenin manası yok. Onları kendi zamanı içinde değerlendirelim” diyen Meclis Başkanı, “Milletin ne düşündüğünü bilmenin” önemine ısrarla değindi.
Cemil Çiçek’in dünkü Anayasa toplantısının amacı, içeriği anlatmak değildi. Çiçek, var gücüyle “Bu Meclis’ten bu Anayasa çıkmaz” algısını kırmak için çabalıyor. Tüm siyasi kavgalara rağmen komisyonda değişik siyasi partilerden görev alan 12 milletvekilinin “tam uyum içinde görev yaptığını” söylüyor.
Cemil Çiçek’in yazılı ve görsel medyadan önemli de bir ricası oldu:
“Eninde sonunda bu iş kopar algısı vermeyin”.
TBMM Başkanı daha toplantının başında “anayasa çalışmaları dışında” sorulara net ambargo koyduğu için, ben de “İktidar partisi içindeki liderlik mücadeleleri ve beraberinde yaşanan kavgalar, yeni anayasa çalışmalarını ne yönde etkiliyor”u soramadım.
Kararlıyım!..
Kırmızı çizgileri olmayan bir başka toplantıda bunu mutlaka soracağım...
