"Çekilen ABD değil, Trump"

Her olaya tarafsız gözle bakmak önemli. Maalesef bu konuda sabıkalıyız. Her ekranda her tartışmacının "talimatlara uygun" konuşmalar yaptığını izlemek üzücü. Bir gün, bir tek kişinin karşıt görüştekine "haklısın" dediğini duysam bayram edeceğim.

NTV'de Bugün Yarın programında "Fırat'ın doğusu" hazırlığında gerçekten önemli bir konu gündeme oturdu; "hava sahasının kapatılması." Bunu ortaya atan eski asker ve yeni öğretim üyesi Naim Babüroğlu. Şu andaki durumu da özetledi; "Fırat'ın doğusunu Amerika, batısını Rusya kontrol ediyor. Bunlar birbirlerini de denetliyorlar." Peki, ABD çekilirse ne olacak? Rusya'yla baş başa kalınca ne yapacağız? Yani "Hava sahasını Türkiye'ye kapattım" derse B planımız var mı?

Rusya'ya gidecek Türk heyetinin ana nedeni bu olmalı. Uçaklarımıza yasaklanmış bir alanda müdahalemiz ne kadar başarılı olur? Maazallah vereceğimiz kaybı düşünmek bile istemiyorum.

Diğerleri

Tartışmacıların konumuna ayrıca değinmek istiyorum. Prof. Dr. Mustafa Aydın ve Mehmet Barlas'ın analizlerini de beğendim. Akşamın yıldızı ise Naim Babüroğlu idi. Hele şu cümlesi çerçevelenecek cinstendi: "Suriye'den çekilen ABD değil, Trump'ın kendisi." Çok gecikmeden askerlerini ziyarete giden ABD başkanının şu sözleri Babüroğlu'nun haklılığını ortaya koydu: "Gerekirse, müdahale için Irak'ı kullanabiliriz". Haydi bakalım çıkın işin içinden! Çarşı yine karıştı...

***

Geçiştirdi

Erkan Petekkaya'nın hiçbir film ve dizisini izlemedim. Onunla ilgili tek net gözlemim Aynur Tartan'ın illerin ünlüleriyle yaptığı bir programda oldu. Bu sayede onun Diyarbakırlı olduğunu öğrendim. Kültür, müzik ve kent mutfağı işlenmişti. Yörenin bu özelliklerini sevdiğim için tek karesini kaçırmamıştım. Doğrusu Petekkaya'yı beğenmiştim.

Yine CNNTURK'ta bu defa Buket Aydın'ın 40'lamasında seyrettim. Ana sebebim Ahmet Hakan Coşkun'un "Konuşurken, bana küfür etmeye başladı" şeklindeki yazısıydı. Tahmin ettiğim gibi aynı grubun mensubu olarak Buket bu soruyu yöneltti. Bütün sıkıştırmalara rağmen Petekkaya'nın ağzından "evet"kelimesi çıkmadı. Belli ki elinde mahkemelik olma durumunda "kanlısı Ahmet Hakan"a malzeme vermek istemedi. Kendi adına doğrusunu yaptı.

Sen neymişsin be abi

Soru-cevaplardan hatırda kalan kendisini övmeleriydi. Artist Erkan'ın beyaz cam ve beyazperdemizi nasıl kurtardığını öğrenerek sevindik!

Onun insanüstü çabaları ve yeteneğiyle 80 milyon dolarlık ihracat yapmışız! Kendi ifadesiyle bu "iyi huylu, vur kafasına al lokmasını" muhteremi anlaşılan yanlış tanımışız. MFÖ'nün "Sen neymişsin be abi" şarkısı onun için bestelenmiş diyeceğim; ancak, yaş durumundan tutturamıyorum. Sonunda yine Ayhan Sicimoğlu'nda bıraktım.

***

TRT NAĞME

Her zaman belirttiğim gibi, beğenerek izlediğim ekran TRT Müzik. Radyo ise TRT Nağme. Bu aralar tazminatları artıran Kurum, emeklilikleri çoğalttı. Çeşitli vesilelerle tanıdığım birkaç ismi yazmak istiyorum. Sporun yönetmenlerinden Murat Çelik bunlardan. TRT Müzik'te ise daha fazla. Örneğin Mukaddes Mut ve İstanbul Radyosu Gençlik Korosu Şefi ve Solisti Mehmet Özkaya.

Asıl bomba

Bir de bizim Hüseyin Movit'in yıldızı Fatma Turgay. Namı diğer kı-la-ri-net Fatma Abla. Çarşamba günü epey kulak çınlattım.

TRT Nağme'de Kürdili Hicazkâr faslına takıldım. Hepiniz artık öğrendiniz, en sevdiğim makam. Hemen peşinden İstanbul Radyosu yapımı "Akşam'ın Sesi"ne geçildi. Sunucu genç bir spiker; Betül Yıldız. İlk şarkıyı anons etti; "Ağlaya ağlaya giderim, diyor" ardından ilave etti: Beste Reşat Özpirinççi, güfte Avni Anıl. Hoppala dedim.

Sadece besteci

Anıl'la bir yılı aşkın, birlikte aynı gazetede çalışmıştım. Merhumun sadece bestecilik yanı olduğunu biliyorum. Yine de araştırma gereği duydum. Yanılmamışım diğer adı "Düğün alayı" olan bu şarkının bestesi Avni Anıl'a aitti. Güfte Reşat Özpirinççi'nin idi.

Eğer bu veya benzeri TSM programlarını Fatma Abla sunsa bu yanlışlığı kesinlikle yapmazdı. TRT şimdi her zamankinden fazla dikkatli olmalı. Malum gençlerin acemilik dönemindeler...

GÜNÜN SÖZÜ

Şans bazen, çalışmak her zaman yardım eder. Hint Atasözü

Yazarın Diğer Yazıları