Çankaya'daki Hz. Muhammed (s.a.v)

Peygamberimizin Çanakkale Savaşları ile ilgili hadislerine dudak kıvıran bazıları, kendimizden bir şey söylediğimizi imâ ediyor, bir çekemezlik var sanki.
Allah’ın takdiri, Resulünün müjdesi böyle ise, sizler mahşer günü, şefaatine muhtaç kalacağınız Hz. Muhammed aleyhisselama, “Sizin böyle bir sözünüz var mıydı?” diye sorarsınız, “Vardı, niye yalanladınız?” derse ne yaparsınız.
Yoksa biz, “Ey Allah’ın Resulü, biz Senin ashabının söylediğine inanırız” cevabını veririz. Çünkü O’, “Ashabım gökteki yıldızlar gibidir” buyurmuş ve “Hangisine uyarsanız hidayeti bulursunuz” demiştir.
Bu milletin ve Milli Mücadele’nin yanında olduğuna dair Allah (c.c.) ve Resulünden o kadar o kadar çok maddi delil ve manevi işaret vardır ki cümlesi bahsedilen hadisi ve konuyla ilgili salih rüyaları destekler.
Biliyoruz, bu topraklarda iki damar var.
Bu damarlardan biri Hz. Muhammed aleyhisselamın Türklerle ilgili olumlu hiçbir değerlendirmesine inanmayan, meselâ, inkârı mümkün olmayan İstanbul’un Fethi ile ilgili hadisi de yok sayan Türk düşmanı damar, diğeri de, Milli Mücadele’yi bir İngiliz, bir Yahudi operasyonu olarak göstermek isteyen ama aslında farkında olarak yahut olmayarak Türk milleti ve İslâm dinini bu topraklardan silmek isteyen o iki mihrakın oyununa gelen muhafazakâr damar..
Lâkin Allah (c.c.) ve Resulü Hz. Muhammed aleyhisselamın mâsum ve samimi Türk milletini himaye ettiklerine dair o kadar çok işaret vardır ki, hangi birini anlatsak..
İşte onlardan bir tanesi...
Akasya Kitap yayınları arasında çıkan, “Cumhuriyete Gölge Düşürenler” isimli eserin 179’uncu sayfasında yazar Behzat Şaşal, “Şimdi sizlere hiç duyulmamış bir olayı açıklayacağım” dedikten sonra der ki:
“Erzincan’ın Kemaliye kasabasında yaşamış olan o zamanın evliyalarından ve gönül gözü açık Mustafa KORTİOĞLU, 1912 yılında, manevi âlem için tefekküre girdiği bir sırada birden kendisini Çankaya’da ve sonradan Atatürk’ün ikamet olarak kullandığı evin yakınlarında bulur ve gizli bir kuvvet kendisini bu bağ evine doğru çeker. Bağ evine geldiğinde açık duran kapıdan içeri girer.
İçeride Hz. Muhammed Efendimizi bir sedirde oturur vaziyette görür. Büyük bir saygıyla ve hürmetle Peygamberimize yaklaşarak ellerinden öptükten sonra aralarında şu konuşma geçer:
-Ya Resulallah burası neresidir?
Resulallah buyurur;
Ey Allah’ın kulu burası Ankara ve Çankaya’dır.
Mustafa KORTİOĞLU, Peygamberimize burada bulunmalarının sebebini sorduğunda, Resulallah Efendimiz şöyle cevaplar:
- Kısa bir süre sonra 1. Cihan Harbi çıkacak ve bu harbin sonunda Osmanlı Devleti yıkılacak. Ancak yerine genç bir Cumhuriyet kurulacak. Kurucuların başında ise Mustafa Kemal Paşa görevlendirilecek. Yüce Allah(c.c.) ve bizler de ona yardımcı olmak için buradayız..”
Anlatılan bu rüyaya inanmayanlara kitabın yazarı Behzat Şaşal, “Mustafa Kortioğlu’nun çocukları ve torunları bugün yaşamaktadır. Gerekli incelemeyi bizzat yapabilirler. Örneğin bugün hayatta olan torunlarından biri emekli Jandarma Albay Tahir Alkan’dır” diye, teyit için, adres de gösterir.
Bazıları, “Ama bütün bunlar rüya” der, geçer. Biz de onlara, “Ah, sizler rüyada Hz. Peygamber aleyhisselamı görmenin kıymetini bir bilseydiniz, bilebilseydiniz” deriz.
Nasip olursa “rüya” konusunda da söyleyeceklerimiz olacaktır.

Yazarın Diğer Yazıları