Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Agah Oktay GÜNER
Agah Oktay GÜNER

Çanakkale destanı

Çanakkale Zaferi’nin 100. Yıldönümünü kutladık. Çanakkale yakın tarihimizin fevkalade önem ve ağırlık taşıyan Türk’ün yiğitliğini kahramanlığını vatan şuurunu bütün âleme kabul ettiren büyük bir zaferdir. Sanayileşmiş İngiltere ve Fransa’nın en ileri teknoloji ile inşa ettiği yüzen kalelerin Türk’ün imanı inancı direnişi karşısında kesin mağlubiyetidir. Türk Milleti Çanakkale zaferi ile Rus Çar İmparatorluğunu bitirmiş, İngiltere ve Fransa’ya da sandıkları gibi kolay bir lokma olmadığını ispatlamıştır.
Viyana bozgunundan sonra gerileyen Türk Milleti Çanakkale’de topyekün ayaklanmış ve emperyalizmin önde gelen devletleri İngiltere, Fransa, Rusya’ya Hayır! Durun! diyerek ayağa kalmıştır. Çanakkale’de şehit düşen 254 bin vatan evladı 3 dönem üniversite mezunlarını, Konya Afyon Edirne Balıkesir İzmir Galatasaray başta olmak üzere İstanbul liselerinin son sınıf öğrencilerini spor kulüplerini FB, GS, BJK oyuncularını 15 yaşı dolmuş memleketin bütün gençlerini, özetle yetişmiş bütün kadrolarımızı şehit kılmıştır. Çanakkale’de milletin yüce Peygamberine olan saygısı ve sevgisi ile edebiyle, Muhammed demekten utandığı için Mehmet dediği evlatları milli bir sembol halinde Mehmetçik olmuş ve kahramanlığın ebedi abidesi olarak her türlü hürmete ve sevgiye layık görülmüştür..
Çanakkale’de Türk kadınını hatıralarından elimize geçen mektuplarında ve bütün davranışlarında değerlendiriyoruz. Bu muhteşem kadın sabrın, sevdanın, aşkın, aile kutsiyetinin, vefanın, bağlılığın canlı abidesi olmuştur.
Kolordu komutanı Esat Paşa, 9. Tümen kumandanı Halil Sami, 19. Tümen kumandanı Yarbay M. Kemal ve kurmayları düşmanı karaya bile çıkarmadan su üstünde imha edip geri çevirme düşüncesindeydiler. Bu kumandanlar görevlerini Sanders’in yanlışlarına rağmen hakkı ile yapmışlardır. Savaşın seyri onları haklı çıkarmıştır. Albay Halil Sami Sanders’e yazdığı bir raporda onun fikirlerini çürütmüş ve Türk kumandanlarını stratejik ve taktik düşüncelerini büyük bir vukuf ve cesaret ile ortaya koymuştur. Askerlik tarihine geçen bu dirayetli rapor ve cesaret onun mesleki istikbaline mal olmuştur.
İngiliz ve Fransızların Geliboluya çıkarma yapmaları onları Doğu Cephesinde oyalamak isteyen Almanlar için adeta piyango idi. Mareşal Sanders’e “düşmanın su üstünde değilde karaya çıktıktan sonra karşılanması” manevrasıyla mükemmelen bu piyangodan istifade etti. 10 ay 500 bin düşmanı, Gelibolu’ya bağladı. Ne var ki Çanakkale seferi ikinci role tahammülü olan bir savaş değildi . I. Dünya savaşının sonucuna tayin edecek ciddiyet ve cesamette bir teşebbüstü. Türkler diğer cephelerde savunmada kalarak Çanakkalede de Sanders’in sözüne kanmayıp düşmanı denize dökebileselerdi bu Almanlar için bile belki daha iyi olacaktı.
Yarbay Mustafa Kemal kendi ifadesiye milletinin kahramanlığını, ölümü hiçe sayışını Çanakkale’deki siperlerde gördü. Diyor ki, “birkaç dakika sonra ölecekleri kesin olan askerler ya Kur’an okuyor ya bildikleri duaları tekrarlıyordu. Onları büyük bir metanet ve dirayetle ölüme karşı yürüyüşünü hayranlıkla gördüm. İkinci ve üçüncü saftakiler aynı kaderi tam bir teslimiyetle omuzlamış sadece taarruz emrini bekliyorlardı.” Çanakkale milli mücadele kadrosunu yoğurmuştur ve bu kadro milli mücadeleyi başarmıştır. Başta M. Kemal, Fevzi Çakmak, Selahattin Adil, Fahretin Altay, İzzettin Çalışlar, Cevat Çobanlı olmak üzere zirveden tabana Çanakkale’de vuruşmuş olanlar İstiklal Harbi’nin kahraman kadrosudur. Milli mücadelenin manevi kadrosu, ruh kadrosu da Çanakkale’ye dayanır. Çanakkale Türk İstiklâl ruhunun en keskin ifadelerinden olmuştur. Devamı Kurtuluş Savaşı’dır. Halide Edip Adıvar 21 Mayıs 1919 da şöyle diyor; “Yarın için bir Müslüman ve Türk alemi doğacağına iman ederim. Arkadaş! Tarihte Çanakkale muharebesi gibi bir muharebeye sahip olan millet mahvedilemez” Görüldüğü gibi Kurtuluş savaşı Çanakkale savaşlarının Anadolu’daki uzanışıdır.
Japonlara Japon mucizesinin sırrı nedir? derseniz “Nagazaki” diye cevap verirler. Çünkü bir milyon insanı yakan öldüren atom bombası Nagazaki ye düşmüştür. Onlar bu acıyı her yıl çocuklarını oraya götürerek yaşamakta ve yaşatmaktadır. Biz de Çanakkale’yi vatan çocuklarına tarih şuuru verecek bir pınar olarak kabul etmeli ve onları acılarla beslenen büyülü güzelliklerden nasip almaya yönlendirmeliyiz. 100. yılında Çanakkale’de, karşımızda savaşan ülkelerde bile anılan bir kahramanlık destanı yazan şehit ve gazilerimizi rahmet ve minnetle yâd ediyoruz.
Çanakkale Deniz Savaşı’nın kahramanı Cevat Çobanlı Paşa’ya, Kara savaşının kahramanı M. Kemal Paşa’ya sonsuz minnet ve muhabbetlerimizi sunuyoruz.

Yazarın Diğer Yazıları