Büyüme analizi (02 Aralık 2020)
Gayri Safi Yurt İçi Hasıla, üçüncü çeyrekte yüzde 6,7 oranında büyüdü. TÜİK'in açıklamasına göre 2020 nüfus artış hızımız binde 13,9'dur. Bu durumda üçüncü çeyrek fert başına büyüme oranı yüzde 5,2'dir.
Hepimizi doğrudan etkilediği için ekonomik gidişatı (Ekonomide daralma ve büyüme) öncelikle tarafsız gözle analiz etmeliyiz. Sonrasında başarı ve başarısızlığı görebilmek için diğer ülkelerle karşılaştırma yapmamız gerekir.
Üçüncü çeyrekte büyüyen ülkeler arasında Türkiye diğer ülkelere göre daha yüksek büyüdü. Diğer ülkelerde büyüme, Çin'de 4,9, Tayvan'da 3,9 ve Vietnam'da 2,6 oldu.
Nedeni ne olursa olsun, sonuçta gerçekleşen bir katma değer artışı var. Ama, istikrarlı büyüme, büyümenin devam etmesi daha önemlidir. Bu günkü koşullarda bu büyümenin devam etmesi imkansız görünüyor. Dördüncü çeyrekte yeniden daralma yada çok daha düşük büyüme olacaktır.
Diğer ülkelerle karşılaştırırsak;
Bir... Türkiye aşırı istikrarsız (Zig-zaglı) büyüme yaşıyor... söz gelimi bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde 2019 ortalama büyüme yüzde 4 oldu. Bizde dünya ortalamasının altında yüzde 0,9 oldu.
İki... Nominal cari ABD doları olarak, dünyadaki payımız azalıyor. (Aşağıdaki grafik)
GSYH olarak Dünyadaki payımızın azalmasında, elbette dolar kurunun etkisi var... Ancak dolar kurundaki değişme aynı zamanda herkesin satın alma gücünü, gelirini ve servetini de etkiliyor.
Büyümede yüzde 9,2 oranında hane halkı talep artışının etkili olduğu anlaşılıyor. Talep artışında, İkinci çeyrekte pandemi yasakları nedeni ile ertelenen talebin devreye girmesi ve kamu bankaları tarafından ekonomiyi canlandırmak için dağıtılan krediler etkili oldu. Mamafih sektörler itibariyle, finans ve sigorta sektörleri, üçüncü çeyrekte kredi genişlemesi nedeniyle yüzde 41.1 oranında büyüdü.
Devletin nihai tüketim harcamalarındaki artış yüzde 1,1 oranında kaldı. Bu oran, pandemi nedeniyle devlet desteklerinin düşük kaldığını gösteriyor. Öte yandan son iki senedir yatırımlardaki daralma da sona erdi. Yatırımlardaki büyüme, iç dinamiklerin uzun süre pasif kalamadığı için ortaya çıktı.
Maalesef büyümeye fazla sevinmek mümkün değil, çünkü üretimde büyüme, hemen cari açığa yansıyor. Nedeni üretimde kullanılan ithal girdi payının yüksek olmasıdır. Büyümenin yüksek olduğu yıllarda cari açıkta yüksek oluyor. (Aşağıdaki grafik)
İthalata bağlı üretim sorunu Büyümenin en önemli maliyetidir. Üçüncü çeyrekte gerçekleşen cari açık 8,4 milyar dolardır. 2020 Ocak-Eylül, dokuz ayında gerçekleşen cari açık 28 milyar dolardır. Türkiye'nin 2003'ten 2020 yılı Eylül sonuna kadar verdiği cari açık 602,5 milyar dolardır.
Öte yandan büyüme var ve fakat istihdam artışı yok. Tersine işsizlik artıyor.
Özetle büyümenin harcı borcunu kurtarmadı. Büyüme ile cari açıkta, işsizlikte arttı.