Bir süredir Büyükçekmece seçimleriyle ilgili söylenti yayıldı. İyice ayyuka çıkan iddiayı Başkan Hasan Akgün de dile getirince doğruluk payı olabileceği ihtimali belirdi.
Büyükçekmece Belediye Başkanı Akgün KRT Televizyonu'nda bu konudaki soruya cevap verirken aynen şunları söyledi:
"İkisi gazeteci üç kişi bana ihbarda bulundular. 31 Mart'ta seçim güvenliği bahanesiyle 5 bin polisin bölgemde konuşlanacağını bildirdiler. Bunların da oylarını ilçede kullanacaklarını söylediler. İlginç olan ihbarda bulunanların 'iktidar yanlısı' olmaları 'gerekli tedbirleri al' diye de uyardılar. Buradan İçişleri Bakanı'na çağrıda bulunuyorum. Bakan Süleyman Soylu bu iddiaları süratle cevaplandırmalıdır. Bunların yalan olduğunu söylemelidir."
Şart
Kendi adıma konuşursam, İçişleri Bakanı'nın her türlü yasa dışılığa karşı olduğunu bilenlerdenim. Onun için kefil olan çok değerli isimler tanıyorum. Daha önce aynı görevde bulunmuş eski bir bakana sordum. Bana verdiği cevap aynen şöyle oldu; "Süleyman, böyle bir kurguya asla izin vermez."
İçişleri Bakanı'nın şu anda yapması gereken sadece bir cümle söylemek "İddialar yalandır." Kaldı ki, Cumhurbaşkanı Erdoğan da hemen her vesileyle uyarıda bulunmakta; "Taşıma oya asla tevessül etmeyin. Buna izin vermeyin."
Kararsızların durumu
Anket şirketlerinin çoğu "Bul karayı, al parayı" üçkağıtlarına başladı. Siparişi veren partilerin nabzına uygun şerbetler hazırlıyorlar.
Seçim günü yaklaştıkça, başlıklarda önceliği kararsızlara veriyorlar. Bir aralar bunları yüzde 27'lere çıkardılar. Şimdilerde yüzde 15'e kadar indirdiler. Oysa
durum böyle değil. Sadece "Kime oy vereceksiniz?" sorusuna alınan cevaplarda "hiçbirine" diyenlerin sayısı arttı.
Futbol, geçti
Bazı yorumcuların "sandığa gitmeme rekoru kırılacak" söylevlerine de katılmıyorum. Burası İngiltere ya da İsveç değil ki, katılmama oranı yüzde 45-50'lerde kalsın. Bizim millet iki konuya tutkundur. Oy verme, ikinci sıradadır. Nereden bakarsanız bakın iştirak fazla aşağı düşmez.
Şimdi "Öteki hangisi?" diyenleri duyar gibiyim. Tahmin edeceğiniz gibi futbol. 7 yaşındaki çocuktan, 80 yaşındaki nineye kadar ayak topuyla ilgilenmeyen yoktur. Tam anlamıyla da bilgilidir. Hatta holigandırlar bile diyebiliriz.
Yavaşca efsanesi
Prof. Dr. Alâeddin Yavaşca'yı uzun yıllar önce Haseki Hastanesi'nde tanıdım. Daha sonra da bir restoranın Tük müziği gecesinde epey uzun sohbetimiz oldu. Devlet Sanatçısı, TBMM Özel Ödülü sahibi. Bana göre "yaşayan anıt."
Şair, bestekâr, icracı ve hoca. Hem doktorlukta hem TSM'de. TRT Müzik'teki özel programın yeni hazırlandığını fark ettim. Üstat Yavaşca'nın geçmiş kayıtlarından bugünlere gelindi.
İhmal edilmemeli
Öncelik eşi Ayten Yavaşca'da olmak üzere genelde öğrencilerinin anlattıklarına yer verildi. Kendi sesinden eserleri tekrarlandı. Oysa o sırada hoca hastanedeydi. Yolladığı mesajı eşinin ağzından dinledik; "Herkese selam ve sevgilerimi ilet."
Vefa Belgeseli'ni çok beğendim. Böylesi değerler her şeyin üstündedir. Bu yaştan sonra onu, pamuklara sarıp kollamalıyız. Yavaşca'ya sağlıklı uzun ömür dileklerimi yolluyorum. TRT Müzik'ten ricam böylesi değerlere daha fazla yer vermesi.
Muhteşem parodi
Güldür Güldür Show bir bölümüyle yıldızlaştı. "Magazinin arka odası" adı verilen parodiyi kaçıran varsa tekrarında mutlaka izlemeli.
Ekranların uyku ilacı yapımlarıyla ancak bu kadar güzel dalga geçilebilirdi. Öyle bir İlber Ortaylı tiplemesi seyrettik ki gülmekten katlandım.
Tek itirazım Ali Sunal'ın gittikçe artırdığı "kendini öne çıkarma çabaları." Naime Teyze bölümü neyse de "NE HABER"de tebessüm dahi edemedim. Sunal kendini biraz geri çekmek zorunda!
İyi gitmiyor
Cüneyt Özdemir'in yurt dışına kapak attıktan sonraki 5N1K'ları gerileme dönemine girdi. Her hafta konserve açıyor. Trump'ın vukuatlarını daha önce pek çok ekranda izlemiştik.
Bu arada aynı başarısızlığı yeniden TRT'ye dönen Esra Harmankaya'da da görüyoruz. Bu kız TRT 1'de haberleri sunarken hatalar zincirine devam ediyor. Bilindiği gibi Harmankaya TRT'den elindeki notları fırlatıp "Böyle haber mi olur?" deyince kapının önüne konulmuştu.
GÜNÜN SÖZÜ
Bilmeye cesaret et... Horatius
