Büyük zafer(!)
Türk Ordusu zaferlerle dolu şanlı tarihine bir yenisini daha ekledi sayın seyirciler!..
Lice’de “PKK Şehitliği(!)”ne dikilen, terör örgütü kurucusu kanlı katil Mahsum Korkmaz heykeli, taşlı-sopalı-el yapımı patlayıcılı, roketatarlı, piyade tüfekli gruba karşı kahramanca mücadele eden askerlerimiz tarafından indirildi!
Göğsümüz kabardı!
Gözlerimiz yaşardı!
40 gün 40 gece kutlamalı bu muazzam başarıyı!
Toplar atılsın... Lokmalar dökülsün... Bahşişler dağıtılsın... Bugünün anısına hatıra paralar bastırılsın gari!
Dünden beri bir bunları yapmadık yani!
***
Bir de indirmeseydiniz...
PKK için “eşik” o heykeli yıktırmamak, indirtmemek değildi; o heykeli oraya dikebilmekti farkında değil misiniz?
Bir “eşiği” daha geçirdiniz.
O heykel dikilirken neredeydiniz, neden engellemediniz, neden engelleyemediniz; o devasa kütlenin demiri, taşı, toprağı taşınırken, harcı karılırken, yontulurken; isyan kalıplaşırken, vücut bulurken neden müdahale etmediniz?
Kimse kendisini kandırmasın;
Leşler “şehit” diye kutsandığı sürece Lice’de; evlatlarımızın katilleri için neredeyse “anıt mezar” lar yapıldığı sürece; önündeki “heykel” i lütfedip barındırmamış olmak toplumun gazını almaktan bir tık fazla değer ifade eder mi?
Katliamlarını festivallerle kutlayabildiği sürece PKK, suç ve suçlu böyle pervasız övülebildiği ve bunun da başlı başına “suç” olduğu es geçildiği müddetçe, bu ülkenin bir bölgesinde yollar, çarşılar, pazarlar, okullar, hastaneler hatta karakollar terör örgütünün denetiminde(!) oldukça, “devlet” iskeleti olan anayasayı, yasaları uygulama kabiliyetini edinmedikçe yeniden; -elbette indirilecekti, orada öyle şehitlerimizin hatırası ayaklarının altında, acılarımızı kanırta kanırta yükselecek değildi- yetmez!
Hem sonra görebildiğim kadarıyla heykel hâlâ tek parça; neden tuz-buz edilmedi/edilemedi mesela? “Etnografik eser” diye müzede sergileyecek değilsiniz herhalde; neden parça pinçik edemediniz, asker üzerine basarak poz vermiş olay oldu; peki neden üzerinde tepinemediniz, içimize hapsettiğimiz ne varsa neden kusamadınız üzerine? Neden “şartlar olgunlaştığında” yeniden dikilebileceği ihtimalini bıraktınız geride?
Madem PKK avına çıktınız Lice’de; binlerce ton kapasiteli uyuşturucu tarlalarını kül etmekle başlasanıza! “İnleri” nden geçtik “tarlalarına” girsenize “paralel devlet” çilerin!
***
Heykel indirildi...
Eee?
Ayıbınızdan, utancınızdan kurtuldunuz diye bayram mı edelim yani?
“Süreç”ten ne haber?
Bitti mi?
“Açılım”?
Kapandı mı?
Topuk sesleri
Yeni Şamil Tayyar olma; AKP kulislerinden TBMM Genel Kurulu’na transfer yolunda umut vadeden Abdülkadir Selvi, “Yeni Türkiye diye yola çıkan Erdoğan’ın, eski Türkiye’nin simgesi olan Çankaya Köşkü’nü kullanmayacağı izlenimi” edinmiş.
Hatırımız kalır!
Ne olur otursun!
Artık dizginlenemediği belli, ipini koparmış nefret, satırlar arasında kol gezen öce dair, Çankaya üzerinden Atatürk’ün, Fikriye Hanım’ın hatıralarını kirletme, Latife Hanım üzerinden, Çankaya sofraları üzerinden Atatürk’ü itibarsızlaştırma çabasına dair söylenecek çok şey var ya lafın tokat olsa çoğu boşa gider; israf.
Tarih Emine Hanım’ın topuk seslerini de yazacaktır nasıl olsa bir gün!