Büyük güçlerin büyük düşmanı şeffaflıktır
Reklâmda söylendiği gibi kontrolsüz güç, güç olmaktan çıkıyor. SSCB çöktükten sonra ABD kendisini yeterince kontrol edemeyen bir güç haline geldi. Dünyanın karşısında artık kendi “kripto”larını dahi kontrol edemeyen bir ABD vardır.
Bir süre önce Afganistan ve Irak işgalinin gizli belgeleri ortaya çıkmıştı. Belgeler yüzlerce sivilin ölümünün dünya kamuoyundan büyük bir ustalıkla gizlendiğini ortaya çıkarmıştı. ABD hükümetinin ve diğer kuruluşların görev suistimallerine ilişkin belgeleri kamuoyuna duyuran WikiLeaks internet sitesi, ABD ordusunun Irak ve Afganistan savaşlarına ilişkin yaklaşık 91 bin belgeyi yayınlamıştı. Aynı sitenin bu kez yayınladığı belgeler bunun yaklaşık üç katı ve bütün dünyayı kapsıyor. Bazı çevrelerin “Diplomasinin 11 Eylül”ü olarak nitelendirdiği bu belgeler, bütün dünyada haklı bir gürültü kopardı.
Soru üstüne sorular!
Yayınlanan belgelerle ilgili olarak onlarca soru üstüne soru sorulabilir. Birkaç tanesini aşağıya yazalım. Yüz binlerce belgeyi kim ya da kimler, nasıl sızdırmış olabilir? Bu gerçekte bir sızma mıdır yoksa bilinçli bir sızdırma mıdır? Yayınlanan belgeler Amerikan devletinin kendi arasındaki bir iç hesaplaşmanın ürünü müdür? Belgelerin yayınlanması zamanla açısından Kuzey Kore ile Güney Kore arasında meydana gelen son çatışma ya da gerilimle bir ilgisi var mıdır? Yayınlanan belgelerin çok önemli bir kısmının Türkiye odaklı olarak servis edilen belgeler olması, tesadüf müdür? Belgelerde İsrail’i sıkıntıya sokacak hiçbir belgenin olmamasının bir anlamı olabilir mi? Bu belgeler küçük, amatör ve meraklı grupların yapabileceği bir iş midir? Yayınlanan belgelerle ABD, dünyaya yeni bir mesaj mı vermiş olmaktadır? ABD, bu belgeleri bilinçli olarak yayınlatarak rahatsızlık duyduğu konularda dünya kamuoyunu ve liderlerini yönlendirmek mi istiyor? Bütün bu sorular gerçekte cevabı olmayan sorulardır. Ancak biz tablonun diğer yanına dikkat çekmek istiyoruz.
Gerçek niyet ve değerlendirmeler!
Yayınlanan belgeler söylemek zorunda olunan sözlerin ötesine geçtiği için son derece önemlidir. Bu belgelerle ABD’nin yürüttüğü diplomasinin dili ile, gerçeklerin dilinin birbirinden ne denli farklı olduğu ortaya çıkmıştır.
Son yayınlanan belgelerin büyük bir kısmının “Türkiye” merkezli olarak servis edilmiş olması, Türkiye üzerinde ABD’nin odaklanmasının ne denli etkin olduğunun da kanıtıdır.
Yayınlanan belgelerin önemi!
Bu belgeleri kim, hangi amaçla yayınlamış olursa olsun insanlığa büyük bir iyilik yapmıştır. Biz işin bu tarafı üzerinde durmayacağız!
Gorbaçov döneminde Çernobil’deki patlama ve bu patlamanın kamuoyundan saklanmasının imkânsızlığı, SSCB’nin sonunu getirmişti. ABD’nin yüz binlerce gizli belgesinin dünya kamuoyundan saklanamaması da ABD için sonun başlangıcı olabilir mi?