“Tarafsız bir gazeteci” olmayı reddediyorum
Erzurum’da Diyanet’e bağlı Hacı Bahattin Evgi Kuran Kursu’nda çocukların maruz kaldığı cinsel istismar ve işkencenin ortaya çıkmasının ardından başlayan yargı süreci kör düğüm halinde devam ediyor… Detaylar korkunç, sanık savunmalarına katlanabilmek çok zor.
İlk olarak şunu söylemek istiyorum;
Ayan beyan ortada olan bir gerçeğe “tarafsız” olarak yaklaşmayı reddediyorum.
Ortada duran gerçek, bir taraftır.
Çocukların yanağından akan yaşa ortak olmak onların tarafında olmaktır.
Tarafsız bir tavırla olayları aktarmak kulağa hoş geliyor belki. Ancak gücün, güçsüz ve mağdurun karşısında konumlandığı bir ortamda; tarafsızlığı güçlünün yanında olmak sayıyor, çocuklara işkence eden insan müsveddeleri karşısında durduğumu belirtmek istiyorum.
***
Tarafımı belirttiğime göre, çocukların Diyanet çatısı altında uğradıkları sistematik işkencenin yargı sürecine geçebiliriz.
8 ay süren işkence ortaya çıkalı 1 yılı geçti. Bir babanın 2 Aralık 2021''de savcılığa bildirmesiyle ortaya çıkan “işkence evi” ile ilgili açılan davalar 3 farklı dosya olarak başlatılmıştı.
İstismarcı Belletmen Hakan Aslankafa’ya nitelikli cinsel istismar, çocuğa karşı eziyet, işkence ve silahla tehdit suçlarından iki ayrı dava; müdür ve hizmetliye ise işkence suçundan bir dava açılmıştı.
14 çocuğa işkenceden yargılanan müdür ve hizmetlinin davası dün görüldü.
Duruşmada söz alan müdür ve hizmetlinin avukatı çocuklara yaşatılan şiddeti “tedip hakkı” kılıfı ile savundu.
Evet bu avukat müvekkillerini “şiddet uygulamadıklarını” iddia ederek değil, “şiddet uygulamak haklarıdır” diyerek savundu.
Avukata göre müdür ve hademenin “tedip hakkı” varmış ve eğitim hizmeti verilirken çocukların kulağı çekilebilir “basit şekilde şiddet” uygulanabilirmiş.
Çocuklara herhangi bir sebeple kızdıklarında “Sizi Hakan’ın eline veririz” diye tehdit ettikleri söylenen bu kişiler, ilk günden bu yana istismarcı belletmen Hakan Aslankafa’nın çocuklara yönelik eylemlerinden haberdar olmadıklarını iddia etti.
Bir insan kendisiyle aynı çatı altındaki çocukların aylarca istismar edildiğinden, dövüldüğünden, hırsızlık gibi bir suça zorlandığından nasıl olur da haberdar olmaz?
Akıl almıyor, ama onlar kendilerini böyle savunuyor.
***
Savunmasında, öte beri bir insan olmadığını söyleyen müdür, Kuran’ı hatim ettiğini, hafız olduğunu falan söyleyerek kendini baştan aşağı kutsadı.
Kutsalı mahkemede zırh sayan bu şahıs, kendi yönetimindeki kurs binasına, Hakan Aslankafa adlı istismarcının, gayri resmi şekilde belletmen olarak barındırılmasına da makul bir açıklama getiremedi.
***
Söz konusu fiile dönük makul bir savunma yapamayan müdür, çareyi mağdur çocukların davasını üstlenen Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği’nin avukatlarını suçlamakta buldu.
“Dernek ailelere para verdi.” dedi.
Mücadelesini çok yakından bildiğim, bağışlar ile oluşturulmuş çok kısıtlı bir bütçe ile ayakta duran, dava masraflarını kendi imkanlarıyla karşılayan Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği''ne yönelik bu sözleri komik bulmaktan öteye gidemedim.
Dedim ya tarafım diye... Kıt kanaat imkanlarla dün Erzurum’un yanı sıra Kırşehir ve Mardin’de, Ardahan’da, Mersin’de, Sinop’ta, Ağrı’da, Konya’da, Uşak’ta ve yurdun dört yanında verilen mücadeleyi tanıyorum.
***
14 çocuğa işkence yapmakla suçlanan hizmetli ise savunmasında, mağdur çocukların ailelerini Erzurum Müftülüğü’nden 1’er milyon lira karşılığında davadan vazgeçeceklerini söylemekle suçladı.
Bu sözlerden sonra tansiyon yükseldi, aileler sanıkların kendilerine iftira attığını söyledi.
Duruşma bir dizi ithamın ardından 31 Ocak’a ertelendi.
***
Diğer yandan istismarcı Hakan Aslankafa’nın yargılandığı dava da 18 Ocak’ta görülecek.
8 çocuğa cinsel istismarda bulunan çok sayıda çocuğa şiddet uygulayan, zor ve tehdit yoluyla suç işlettiren Hakan Aslankafa, 119 yıl 6 ay hapis cezası almıştı.
Ancak ceza istinafın sapıklara kıyamayan “vicdanına” takılmıştı.
Karar üzerine Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği, Hakan Aslankafa’nın yargılandığı davaların birleştirilmesini talep etmişti.
Eğer 4''ncü Ağır Ceza Mahkemesi davayı kabul ederse, Hakan Aslankafa 18 Ocak''ta görülecek cinsel istismar davasında aynı zamanda işkence ve eziyetten de yargılanacak.
***
Mücadele edenlerin kazanacağını biliyorum. Sürüye katılmayanlarla adaleti bekliyorum.