Bunun hesabını başbakan nasıl verecek!
Herhalde duymayan kalmamıştır. Açık açık bütün gazete ve televizyonlar verdi. Artık bölücü unsurlar ne yapmak istediklerini değil nasıl yapacaklarını da cesurca ilan ettiler. Neden mi bahsediyoruz? Şu DTK adlı hilkat garibesi yapıdan. Daha doğrusu onun son yaptığı kongreden.
Paralel devlet yapılanması!
Duymayanlar için hatırlatalım: DTK, Güneydoğu’da sosyal ve siyasal alanlarda örgütlenerek “halkın kendi güvenliğini sağlamasını” benimsemiş.
Başlangıçta oluşturulması planlanan savunma gücü, semt ve mahalle komiteleri şeklinde yerel olarak örgütlenecekmiş! Bitmedi bir de DTK’nın açıklamasında “Halkımızın kültürel ve fiziki soykırıma maruz kalma süreci devam ettiği sürece, devlet eliyle yürütülen fuhuş, uyuşturucu ve diğer toplumsal istismarlara karşı Kürt halkının kendi güvenliğinin ve örgütlülüğünün oluşturulması gerekliliğini ifade eden” cümleler var.
Bu durumda aşağıdaki soruları sormak şart oldu;
1. DTK, hangi hakla, hangi hukuktan aldığı yetkiyle devlete karşı böyle bir yapılanma içine girebiliyor?
2. “Öz savunma gücü” ya da yerel kuvvetler federal, otonom, özerk olmayan bir devlet yapısında nasıl düşünülebiliyor? Yoksa birileri Türkiye’yi federal bir ülke olarak mı görüyor?
3. Abdullah Öcalan adlı hükümlü nasıl oluyor da İmralı’dan verdiği emir ve talimatlarıyla DTK, BDP ve Kandil’i yönlendirebiliyor?
4. DTK’lılar, savunma güçlerini, “Başlangıçta semt ve mahalle komiteleri şeklinde yerel” olarak örgütleyeceklerini söylediklerine göre, sonrasında bu savunma güçlerini nasıl örgütleyecekler?
5. DTK, bir D gününde kalkıp hadi bağımsız demeyelim ama “Özerk Kürdistan” ilan ederse iktidar bunu yine seyir mi edecektir?
6. DTK’nın açıklamasında “Halkımızın kültürel ve fiziki soykırıma maruz kalma süreci devam ettiği sürece” diye bir cümle var. Bu söylemle hangi halka, kim tarafından fiziki ve kültürel soykırım yapılıyor? Bu soykırımı acaba yüzlerce katliam yapan, binlerce insanı katleden terör örgütünün kendisi bizzat gerçekleştirmiş olmasın? DTK’nın yumuşak bölücüleri bu bağlamda ’hem vuruyor hem de yandım anam’ diye bağırmış olmuyorlar mı?
7. DTK, “Devlet eliyle yürütülen fuhuş, uyuşturucu ve diğer istismarlara karşı” öz savunma gücü oluşturuyormuş(!). Acaba bu PKK’nın uzmanlık alanı olan insan, eroin ve silah kaçakçılığını tekeline alma operasyonu olmasın?
AKP iktidarı yalnızca seyrediyor!
PKK ya da bölücü mihrakların Türkiye Cumhuriyetine karşı elindeki bütün imkânları kullanarak ayrıştırma ve bölme faaliyeti yapması doğaldır. Bu örgütün varlık sebebi zaten budur. Doğal olmayan ise ülke lime lime doğranır, damar damar ayrıştırılırken olanı biteni yalnızca seyreden AKP hükümetinin tutumudur.
Filistin’i birleştirmek, İran’ın nükleer programını aklamak ve İsrail’le ayrışan ilişkiler için köprüleri kurmak üzere sarf ettiği mesaiyi, neden bölücüleri etkisizleştirmek için sarf etmediğini bir gün birileri Başbakan Erdoğan’a soracaktır. Ayrıca PKK’yla mücadele edenleri Silivri’ye doldurarak, PKK’nın önünü neden açtığının hesabını da...