Hükûmetin söz verip, caymalarına alıştık. Eğer 3600 kat sayı için, ben dâhil bastırmalar olmasa tekrar gündeme gelmezdi. Kamuoyunun büyük baskısıyla "emekliliği gelen öğretmen, emniyet mensupları ve sağlıkçıların beklediği karar" süpürüldüğü yerde kalmıştı. Yani halının altında.
Ak Parti Grup Başkan Vekillerinden aynı gün aynı saatte olumlu sinyaller geldi. Bunlar tepeden icazet almadan bu konuşmaları yapamazlardı. Ben yine de şeytanın uşaklığını yapayım. Karar seçim sonrasına bırakılırsa kimseye sürpriz olmamalı. Çünkü dün "tamam" diyenler bugün "beklesin" diyebiliyorlar. Bunun nedeni belli; "para yok." Sebep de ortada. Yıllardır uygulanan israf ekonomisi. Yani "yap-sat" yerine "al-sat" modeli.
Orana dikkat
Türkiye her şeye olduğu gibi ilaçlara da zam yapmayı gelenek hâline soktu. Emeklinin maaşına yüzde 10'luk artışı yeterli görenler, ilaç etiketlerini yüzde 26,4'le donattılar.
Önce Sağlık Bakanı'na "açıkla" çağrıma cevap verdiği için teşekkür edeyim. Kafam ise 26,4'lük orana takıldı. Dikkat ettiniz mi, Cumhurbaşkanı'nın maaşına yapılanla aynı. Küsuratı bile tamam.
Sayın Fahrettin Koca'nın kullandığı yakıştırmaya dikkat edin: "Kur güncellemesi." Yüz ifadesini görmesek, kesinlikle "eğleniyor" derdik. Sağlık Bakanı'na bir başka sorum, başında bulunduğu hastaneler grubunda hangi oranı uyguladı?
Benim başımın çok sıkıştığı zaman sığındığım bir başka özel sağlık kuruluşunda alınan paralar resmen soyguna dönüştü. İnanmayan varsa dün-bugün kıyaslaması yapabilir. Başta da gazeteciler.
***
Sonunda doğru yolu buldular
"Ben yazdım" demekten sıkılır hâle geldim. Dün sabah zincir marketlere girdiğimde, çoktan yapılması gerekenin devreye sokulduğunu gördüm. BİM, A 101 ve Migros'da sebze-meyve fiyatları aynı olmuştu.
En güzel taraf ise fiyatlardaki indirimdi:
-Patlıcan 4,50
-Hıyar 4,00
-Çarliston biber 6,00
-Domates 3,00
-Patates 2,00
-Soğan 2,00 lira.
Bundan sonra
Sıradakiler arasında deterjan ve özellikle kağıt ürünleri olmalı. O furyada bunlara bindirilenler yüzde yüzün üzerine çıktı.
Hani bir de vakit bulup sıvı yağlara el atarlarsa gerçekten sevineceğim. Unutmadan süt ve süt ürünlerine de eğilmek şart oldu. En başta da peynirler.
Karışma sırası Ak Parti'ye geldi
Aday listelerinin Yüksek Seçim Kurulu'na teslimine birkaç gün kala Cumhur İttifakı'ndaki panik büyüyor. İlan ettikleri isimleri değiştirme kararı kapalı kapılar ardında uygulanıyor. Bunun da adına "güncelleme" diyebiliriz.
Meral Akşener'in aylardır davul çaldığı Iğdır ve diğer bazı yerler konusu, nihayet birilerinin kafasına dank etti. Bu oluşum, Iğdır başta tek adayla seçime girme kararı aldı.
Peki partilerinin büyük gösterilerle açıkladığı, sonra dışarıda bıraktığı adayların tutumu ne olacak? CHP'deki birkaç münferit vaka için "teneke çalanlar" şimdi ne konuşacak? Adam, kapı kapı dolaşıp "bana oy verin" demişken "senden vaz geçtik" denmenin faturası kime çıkacak?
Yine Babacı Parti örneği
Cephenin MHP kanadı bu krizi daha az hasarla atlatır. Neticede merhum Yıldırım Aktuna'nın tanımlamasıyla "Babacı Parti" hâline geldiler. İki talimatla o halledilir.
Şimdi siz "Ak Parti, Babacı değil mi?" diye soracaksınız. 17 yıllık iktidarlarında ilk kez sesler yükselmeye başlamıştı. İşte o sesler aday değiştirmelerle iyi gürleşecektir.
Haydi Erdoğan'dan korktular ve kabullendiler diyelim yine de motivasyon kaybı olmayacak mı? Kızdırılanlar "çalışmayacaklardır." Daha da iddialı bir laf edeyim: "Kendi partisinin adayına oy vermeyeceklerdir."
Yerinde tespitler
Kürşad Zorlu'nun Profesör olduğu duyumunu NTV'den öğrendim. Sevgili kardeşimle hukukumuz, Türk Medya yıllarımda başlamıştı. Ahî Evran Üniversitesi Öğretim Üyesi Zorlu, bugüne gelene kadar epey mücadele etti.
Benim için tanıdığım bir başka Yozgatlı Taha Akyol kadar değerlidir. Kürşad'ın yıllar içinde yaşadığı bazı talihsizliklere ise değinmeyeceğim. Zorlu'yu bir kez daha tebrik ediyorum.
CHP İstanbul Milletvekili İlhan Kesici'nin gösterdiği ilgiye çok teşekkür ediyorum. Benim için değerliler listesinin başındadır.
GABRİEL GARCİA MARQUEZ DİYOR Kİ:
Her erkek zeki, güzel, anlayışlı ve onu çok sevecek bir kadın ister. İyi güzel de adama sormazlar mı; bunları hak edecek ne yaptın?
