Bu slogan, Bahçeli’nin sloganı!
Habere göre, 4 Kasım’da yapılacak olan Olağan Büyük Kurultay’ın ana teması MHP tarafından “Türk Milletinin bölünmez bütünlüğü” olarak tespit edilmiş. Kurultay duyurusu olarak da Devlet Bey’in fotoğrafı üzerine konulan, “Türk Milleti/Sensiz Asla” sloganı uygun görülmüş. Kusura bakılmasın amma bu “uygun görme” mevcut Türkiye gerçeği ile hiç uygun düşmemiş!
Bir insanın o fotoğrafın üzerine yazılmış, “Türk Milleti/Sensiz Asla” sloganını gördüğünde ilk ve son aklına gelen şey “Türk Milletinin bölünmez bütünlüğü” değil, “Türk Milletinin Devlet Bey’siz bir MHP düşünmediği” olacaktır. Yani MHP yönetimi, Kurultay duyurusunda, Türkiye’nin değil Devlet Bey’in ihtiyacını seslendirmiş bulunuyor. Slogan dışa değil, içe yönelik.
İşgal altındaki Türk vatanını kurtarmak için Türk Milletini Kurtuluş Savaşı’na motive eden, “Ya İstiklal/Ya Ölüm” sloganı nerede, 19 Mayıs 1919 şartlarından beter şartların içinde yaşadığımızı sıklıkla dile getiren MHP’nin, “Türk Milleti/Sensiz Asla” sloganı nerede? Söyleyin Allah aşkına, “Türk Milleti/Sensiz Asla” sloganı millete, içinde bulunduğu tehlikeyi fark ettirir ve bu tehlike karşısında harekete geçmesi için binlerin, on binlerin, milyonların yüreğini titretebilir mi? Bir “Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen Al Sancak” deyiniz, bir de, “Türk Milleti/Sensiz Asla” deyiniz ve her iki durumda hissettiklerinizi gözden geçiriniz. Kimse kusuru bakmasın, “Türk Milleti/Sensiz Asla” uyarıcı etkisi yapacak bir slogan değil, bir müsekkin sanki!
Sanki Türk Milleti ortadan kaldırılıyormuş gibi, dikkatler çok büyük bir tehlike altında olan “vatan” ve “devlet” ten bir ucu Asya içlerinden başlayan ve diğer ucu Avrupa’nın en uzak noktalarına varmış Türk Milletine tevcih ediliyor. Allah(c.c.)’ın izniyle Türk Milletine bir şey olmaz. Vatanları ellerinden alınan ve devletleri dağıtılan Yahudilere üç bin yıl bir şey olmadığı gibi... Aborjinlerin “Biz varız!” dedikleri günümüz şartlarında, tehlikede olan, Türk Milletinden ziyade Türkiye Cumhuriyeti’nin vatan ve devlet bütünlüğüdür.
Evet, Türklük de tehlikededir amma, bununla mücadele, MHP Kurultayı’nda slogan üreterek değil, sinemadan televizyona, romandan şiir ve tiyatroya, Türk Dünyası Kurultaylarından, Türklüğü ve onun vazgeçilmezi olan İslâm’ı sulandırmak için oluşturulan kökü ve finansı Haçlı-Siyon dünyasından gelen sivil toplum örgütlerine karşı sivil toplum örgütleri kurmaktan geçer. Liselerde, üniversitelerde öğretim üyesi ve gençlik olarak teşkilâtlanmaktan geçer; bu tür örgütlenmeleri tasfiye etmek yahut etkisizleştirmekten değil..
Her neyse...
Türkiye’nin içinde bulunduğu vahim şartlar altında MHP gibi bir partinin Kurultay sloganının birinci aşaması tehlikenin önemini, ikinci aşaması da umudu ve çıkış yolunu müjdelemeli ve göstermelidir.
Meselâ...
“Vatan ve devlet kalacak/Taşeronlar kaçacak”
“MHP (Yahut Hareket) Büyüyecek/Vatan ve devlet değil hainler küçülecek!”
Gibi...
Genel Başkanlık için yarışan adayın resmi de “statik” değil hedef gösteren, duruma el koyan ve kucaklayan dinamik bir görüntü vermek zorundadır. Bu resim ve bu sloganda bunların hiçbiri yok. Küpün içindeki dışa böyle sızmış. Yani dün ne ise bugün de o söylenmiş ve adeta yarın da böyle olacağız denmiş.
MHP gibi bir partinin delegesi Genel Başkan adayının resmine bakıp Kurultay sloganını okuduktan sonra sandığa gidip oyunu kullanırken, “İşte şimdi işin bitti PKK, işte şimdi defterin dürüldü BOP Eş Başkanı” diye oyunu kullanıyorsa, bir şey değişmiş her şey değişmiş olacaktır.
Yoksa bugünü tekrar ede ede federasyona gider, AKP eliyle devleti parçalama ve vatanı bölmenin figüran olur, “O yaptı, ben yapmadım” diye avunur dururuz. Oysa Tarih ve Allah(c.c.) hem “Niye yaptın?” hem “Niye yaptırdın?” diye hesap sorar..