Bu ne korku?
4 Kasım’da (yarın) yapılacak MHP 10. Olağan Kurultayı’nın hemen öncesinde MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın’ın yapmış olduğu açıklama, MHP’nin mevcut genel merkezinde 10. Kongre’yi kaybettikleri korkusunun yerleştiğini göstermesi açısından çok önemlidir. Tekrar edelim: MHP Genel Merkez yöneticileri 4 Kasım’da yapılacak Kurultay’ı kaybedeceklerini anlamışlar panik ve korkuya kapılmışlardır.
Bundan dolayı, MHP üst kurul delegelerinin, ülkücü iradenin ve bütün MHP seçmenlerinin seçme hakkı gasp edilmeye çalışılmaktadır.
Semih Yalçın’ın açıkladığı tuzak; Kongre Divanı oluştuktan sonra, genel merkezin dirijanlığında bir grup üst kurul delegesinin, kurultayın gündeminin değişmesi için önerge vermesi ile başlayacaktır. Verilecek önergede “Beraat etseler dahi Yüce Divan’da akçalı işlerden yargılananlar, MHP Genel Başkan adayı olamazlar” ifadesinin yer alması planlanmaktadır. Amaç, bu önergenin salonda “kabul edenler” , “etmeyenler” diye, el çabukluğu ile oylanarak, kabul edilmiştir diyerek ilan edilmesidir.
Her şeyden önce, kişiye özel kanun ve tüzük değişikliği mümkün değildir. Ayrıca MHP, 10. Büyük Kongresi’nin Seçim Kurulu Başkanlığı’na da verilip kamuoyuna açıklanmış resmi gündeminde “tüzük değişikliği” diye bir madde yoktur. Tüzük değişikliği teklifi için gündemde tüzük değişikliği maddesinin bulunması şarttır. Aksi halde 1000 delege bile teklifte bulunsa, teklif gündeme alınamaz.
Bu kat’i gerçek ve kesin hükümler ortadayken atılacak böyle bir adım, MHP’yi Türk kamuoyu önünde küçük düşürür. Böyle bir adımı MHP teşkilatları yarın seçmene nasıl anlatırlar. Böyle bir adım, MHP Kurultayını nasıl sabote eder? Bu tuzağı hazırlayanlar, ne olur ise olsun benim olsun mantığı ile MHP’ye köklü bir zarar vermeyi göze alarak, kurultayı kaybetme korkusu içinde gözleri dönmüş bir şekilde hareket etmektedirler. Kurultayı kaybettiğini anlayan MHP Genel Merkez yetkilileri, Koray Aydın ile yarışmayı göze alamamaktadır.
Eğer MHP Genel Merkezinin şimdiki yöneticilerinin biraz cesareti var ise, üst kurul delegelerinin akıllarına, yüreklerine, ahlaklarına güvenmelidirler. Üst kurul delegelerine güvenmeyen bir zihniyetin MHP’yi yönetmeye de hakkı yoktur. Koray Aydın’ın şansının olmadığını iler sürenler, bunu Bizans oyunları ile değil, üst kurul delegelerinin oylarına güvenerek, denemelidirler. Bu, yapılması düşünülen seçimden kaçmaktır.
Değerli üst kurul delegesi arkadaşlarım;
5 Kasım 2012’de Kurultay’dan sonra evlerinize döneceksiniz. MHP mevcut Genel Merkezinin bu şekilde hareket ederek namusunuza emanet edilen oylarınızı gasp etmesine izin verirseniz, evde eşinize, çocuklarınıza, anne ve babanıza, aile dostlarınıza ve komşularınıza ne diyeceksiniz? Oyunuzu Koray Bey’e veya Devlet Bey’e verebilirsiniz. Bu sizin ananızın ak sütü kadar helaldir. Ancak Koray Aydın’ın aday olması engellenir ise sizin elinizden Devlet Bahçeli’yi de seçme hakkı alınacak. Çünkü seçmek, iki veya daha fazla kişi arasından olur. Bu hakkınızın gasp edilmesine izin vermeyin.
Hak, hukuk, adalet, Milliyetçi Hareket sloganı için onca şehit vermiş bir hareketin mensupları olarak, hakkın, hukukun ve adaletin çiğnenmesine izin vermeyin. İradenizi çiğnetmeyin. İtilip, kakılmaya izin vermeyin. Allah yardımcınız olsun. İnşallah Kurultay bir dirilişe vesile olur.