Bu nasıl darbe planı böyle!
Yakamoz, Eldiven, Sarıkız, Ayışığı, Kafes ilk elden saydıklarımız. Şimdi bir de “Balyoz” çıktı. Bir plandan öbürüne savruluyoruz. İşin şakaya gelir tarafı yok. Hepsi de darbe planı. Çok şükür ki ortada darbe yok yalnızca planı var. Nasıl iş ise, planı asker yapıyor darbe ise askerin itibarına vuruluyor.
Ne olduğu, ne kadar doğru olduğu, kime hizmet ettiği, kimin ürünü olduğu belli olmayan darbe planlarıyla toplumsal bilinç alt üst edilmektedir. Güven sarsıcı, kaygı verici ve tereddüt uyandırıcı darbe planlarıyla toplum sersemletilmektedir. Özellikle tedavüle sokulan son “Balyoz” planı kelimenin tam anlamıyla inanılmazdır.. Zira bu plan içeride darbe yapmak için “kendi camisini bombalamaktan”, dışarıda savaş çıkarmak için “kendi uçağını düşürmekten” söz ediyor. Bu plandan daha çok hayal ve akıl ötesi bir tahrik ve kurgudur.
Olasılığı yüksek tehlikeli senaryo!
Genelkurmay, “Balyoz” diye duyurulan planın “2003’de uygulanan ve tırmanan gerginlik dönemini kapsayan bir senaryo” olduğunu açıkladı. Bu plan, “Olasılığı en yüksek tehlikeli senaryo” olarak 2003 Martında 29 General ve 133 subayın katıldığı bir seminerde tartışılmış. Bu senaryoya göre Yunanistan’ın karasularını 12 mile çıkartmasıyla Ege’de başlayan çatışmaların Kuzey Irak’taki gerilimle devam etmesi, dıştan kaynaklanan belirsizlik ortamında Kocaeli, Adapazarı ve İstanbul’da irticai grupların ayaklanmaları ile büyümesidir. Bu senaryoda, hükümetin ülkede sıkıyönetim ilan edilmesini öngören kararı TBMM’den geçirememesi üzerine oluşması muhtemel seçenekler ele alınmış.
Senaryoyu darbe planına dönüştürmek!
Ancak işin bir de diğer tarafı var. Buna komplo teorisi de diyebilirsiniz. Bir defa TSK içinde bazı gizli belge ya da planların birilerinin, büyük ihtimalle MOSSAD ve CIA’nın eline geçtiği anlaşılıyor. Ele geçen bu dokümanlar, bazı ilave ve yönlendirmelerle bir darbe hazırlığına uygun senaryo bağlamında kurgulanarak gazetelere servis edilmiş.
Darbe ve deneyim!
Aksi durum eşyanın doğasına terstir. Teşebbüsünü banda alacak, yüzlerce insanın önünde tartışmaya açacak ve hıyanet önerileriyle darbe hazırlığı yapacak bir generalin olabileceğini düşünmek akla ziyan bir durumdur. Kaldı ki Türk askeri darbe yönünden dünyanın en deneyimli askeridir. Elli yılda yaklaşık üç fiili darbe, altı tane de çeşitli düzeylerde siyasete muhtıra biçiminde etkili müdahalede bulunmuştur. Son olarak da darbeyi post modern ve e-muhtıra biçiminde çağa uydurmasını dahi bilmiştir. Sonuçta orta yerde müdahale deneyimi son derece yüksek bir geçmiş var. Böyle bir kurumun mensupları içinde yetişen kimseler nasıl oluyor da zeka ve ahlâk yoksunu bir takım zırvalara konu olabilecek plan hazırlıyor? Demek ki ortada Genelkurmay’ın ifade ettiği gibi bir senaryo var. Bu senaryo sırasında bazı subayların konuşmaları ve işgüzarlıkları söz konusudur. Sonra da bu senaryoyu ele geçiren servislerin senaryoyu darbeye hazırlık haline dönüştürmüş olmaları galip ihtimaldir.
Tanrı, Türkiye’yi darbeden de darbecilere atfen kurulması düşünülen masonik kabinelerden korusun!