Bu kötümser tabloda umut veren çıkar mı?

Küresel ekonomik sorunlar, bütün ekonomileri tehdit eder duruma geldi. İşsizlik bütün dünyada bugüne kadar görmediğimiz en yüksek boyutlara ulaştı. Daha da önemlisi gençler arasındaki işsizlik oranı arttı ve İspanya gibi bazı ülkelerde yüzde 50’yi geçti.
Avrupa ve Rusya’daki durgunluk tüm dünyayı tehdit ediyor. Küreselleşme sürecinde dış ekonomik ilişkilerde, göreceli olarak cari açık veren ülkeler fakirleşti, cari fazla veren ülkeler zenginleşti. Aynı ülke içinde gelir dağılımı bozuldu. Açlık sıkıntısı çeken insan sayısı arttı.
ABD de cari açık veriyor ve fakat kazanılan ve rezerv para olarak tutulan dolarlar yine ABD’ye eksi faizle borç olarak geri dönüyor. Belki bunlardan daha önemlisi, Dünya para sisteminin altı delik. Rezerv para olarak tutulan doların, ABD’nin insafı dışında bir dayanağı yok.
Çevre sorunları, terör sorunu ve siyasi sorunlar da ekonomiyi tehdit ediyor.
Dünya, küreselleşmeye yeni bir anlayış ve sınır getirmek zorundadır. Yeni bir para sistemi kurarak spekülatif para tehdidini önlemelidir.
Küresel sorunlar karşısında toplumların tepkileri artmaya başladı ve Yunanistan gibi bazı toplumlar siyasi tercihlerini de değiştirmeye başladı.
Bize gelince, bu küresel sorunları biz daha da yoğun yaşıyoruz. İşçi de işveren de endişe içinde ve halinden memnun değil.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun her ay yayınladığı ve ekonominin barometresi olan “Güven Endeksi” bu kötümser tabloyu çok net olarak ortaya koyuyor.
TÜİK’e göre “Ekonomik güven endeksinin 100’den büyük olması genel ekonomik duruma ilişkin iyimserliği, 100’den küçük olması ise genel ekonomik duruma ilişkin kötümserliği göstermektedir.”
2012 yılından beri, büyümenin düşmesi ve işsizliğin artmasına paralel olarak, ekonomik güven endeksi de düşmeye başladı. 2012 ve 2013 yılında yüze yaklaşırken son iki yıldır yüzün altında ve bu şubatta da 87.1’e kadar düştü. (Aşağıdaki grafik)

guven-endeksi.jpg

Güven endeksi; tüketici, reel sektör, hizmet sektörü perakende ticaret sektörü ve inşaat sektörü güven endekslerinin bir ortalaması olarak ilan ediliyor.
Tüketici güveni öteden beri düşüktür, ancak bu şubatta iyice dibe vurdu. Reel sektör, hizmet sektörü ve perakende sektöründe ise güven sınırın altına inmemiş ve fakat düşerek sınıra yaklaşmıştır.
İnşaat sektörü ekonomide sürükleyici sektördür. Bu sektör durgunluğa gidişle birlikte kötümserliğe düşmüştür. (Aşağıdaki Tablo)

guven-endeksi_subat2015.jpg

Bu tablonun özeti, tüm toplumun kötümser bir eğilime girmiş olmasıdır. Kötümser bekleyişler, sonucu daha da kötümser yapar.
Bugüne kadar olan en kötümser tablonun sonucu elbette ki 7 Haziran seçimlerine de yansıyacaktır. Yunanistan seçmeni içinde bulunduğu kötümser tabloyu bozdu. Türkiye de olacaklar ise İktidardan çok muhalefet partilerine kalıyor.
Kötümser bir ekonomik ortamda, siyasi tercihleri “umut ve güven” veren siyasi partiler belirler. Ecevit, bunu yapmıştı.

Yazarın Diğer Yazıları