Bu kadar haksızlık etmeyin kendinize…
AK Parti yanlısı gazetelerden birinde, üstelik de bir dönem "akil" sıfatıyla "Çözüm Süreci"nin tam göbeğinde yar alan kalemşorlardan biri yazıyordu dün;
"(HDP ve öncüllerinin) Tek siyasi faaliyetleri CHP ve İyi Parti ile gizli görüşmeler pazarlıklar yapıp seçim sonrasında da her fırsatta başlarına kakmak.
Başkaca bir canlılık belirtisi yok."
***
Olur mu öyle şey canım;
- 5 Ağustos 2009'da dönemin DTP Genel Başkanı Ahmet Türk'ün, dönemin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la yaptığı "açılım" görüşmesi,
- 3 Ocak 2013'te, Ahmet Türk ve BDP milletvekili Ayla Akat Ata'nın, AK Parti iktidarının izniyle İmralı'ya gidip Abdullah Öcalan'la görüşmesi,
- 23 Şubat 2013'te, BDP Grup Başkanı Pervin Buldan, İstanbul milletvekili Sırrı Süreyya Önder ve Diyarbakır milletvekili Altan Tan'ın, AK Parti iktidarının izniyle, İmralı'ya gidip Öcalan'la görüşmesi,
- 18 Mart 2013'te, BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve milletvekilleri Pervin Buldan ile Sırrı Süreyya Önder'in, AK Parti iktidarının izniyle, İmralı'ya gidip Öcalan'la görüşmesi,
- 21 Mart 2013'te, Abdullah Öcalan'ın "Nevruz" mektubunun, AK Parti iktidarının izniyle, BDP'liler tarafından mitingle okunması,
- 17 Aralık 2013'te, BDP'li Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'nin, AK Parti iktidarının izniyle Türkçe ile birlikte Kürtçe tabela da asması,
- 27 Ocak 2014'te, BDP Grup Başkanvekilleri Pervin Buldan ve İdris Baluken'in, AK Parti iktidarının bilgisinde, KCK yönetimi ile görüşmek için Kandil'e gitmesi,
- 23 Ocak 2015'te, HDP heyetinin, AK Parti iktidarının bilgisinde, İmralı-Kandil seferine çıkması,
- 28 Şubat 2015'te, HDP'li "İmralı Heyeti(!)" üyeleri Sırrı Süreyya Önder, Pervin Buldan ve İdris Baluken'in, Dolmabahçe Sarayı'nda dönemin Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, İçişleri Bakanı Efkan Ala, AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal'la görüşmesi gibi…
***
Hatta, daha geçen sene, Ocak 2019'da, dönemin HDP Başkanı Pervin Buldan ile Meclis Başkanvekili Mithat Sancar'ın, TBMM'de AK Parti Grup Başkanvekili'ni ziyaret etmesi gibi (Görüşmeyi Abdülkadir Selvi ifşa etmişti) çok daha "kanlı-canlı!" Belirtileri oldu "HDP ve öncülleri"nin yakın geçmişimizde!
***
Bu kadar haksızlık etmeyin bence kendinize;
Sonuçta hepsi sizin sayenizde!!!
Üçü bir arada; ayıp, kabahat, suç…
657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 29. Maddesi'ne göre, "Devlet memurlarının doğrudan doğruya veya aracı eliyle hediye istemeleri ve görevleri sırasında olmasa dahi menfaat sağlama amacı ile hediye kabul etmeleri veya iş sahiplerinden borç para istemeleri ve almaları yasaktır."
Kamu Görevlileri Etik Sözleşmesi'ne göre, kamu görevlisinin, görevini, "Görevle ilişkisi bulunan herhangi bir gerçek veya tüzel kişiden hediye almadan, maddi ve manevi fayda veya bu nitelikte herhangi bir çıkar sağlamadan, herhangi bir özel menfaat beklentisi içinde olmadan yerine getirmesi" gerekir.
Bu belgelere göre; -ve tabii Vali tarafından gerçekten de öyle bir mesaj iletildiyse o yayını yapan kişiye, yani bir çarpıtma yoksa- Rize Valisi'nin, bir televizyon kanalının canlı yayını sırasında, spiker aracılığıyla, AK Parti Rize İl Başkanı'na, "pandemi süreci bittikten sonra kendisinden bir hediye beklediği" mesajını iletmesini, tuzun koktuğunu göstermesi yahut skandal boyutu dışında bir "suç"tur da.
Yanılıyor muyum;
Devlet Memurları Kanununa aykırı, Disiplin Hukukuna aykırı, Kamu Görevlileri Etik Sözleşmesi'ne aykırı olan bir fiil sadece rezalet midir, aynı zamanda "suç" da değil midir?
Öyleyse, Vali Bey'in üslubu da, "devlet"in onu yönetmeye talip partilerden birinden "talepkar" hale düşürülmesi de ayrıca tartışılır, tartışılmalıdır ama "mülki amirlik" makamının onuru adına, dananın kuyruğunun asıl kopması gereken yer başka…
Bakalım, Etik Kurulu'ndan başlayarak yaptırım silsilesini işletmekle yükümlü makamlardan hangileri koyabilecek ellerini bu ağır taşın altına?
SORU-YORUM
"Seçim 2023'te daha üç yılımız var" dedikten bir yıl sonra erken/baskın seçime giden ne olsun?