Türkiye, aynı gün gerçekleştirilen iki terör saldırısı sonucu ayakta.
Biri İskenderun’da deniz üssüne PKK’nın yaptığı ve 6 şehit verdiğimiz roketli saldırı; diğeri ise, Gazze’ye-Filistin’e yardım götüren Mavi Marmara adlı Türk gemisine İsrail’in yaptığı ve 19 kişiyi katlettiği saldırı.
İkincisi, nedense birincisinin
önüne geçti.
Komşularla “Sıfır sorun” politikası!
Akdeniz’in “uluslararası sularındaki” İsrail’in devlet terörü açıktan açığa Türkiye’ye bir meydan okuma.
Her ne kadar Türk medyası, Mavi Marmara gemisinin Türk bayrağı taşıdığını ileri sürecek kadar “telaşlı” ise de, geminin Komor Adalarının bayrağını taşıdığı öğrenildi. Ama bu durum ortadaki gerçeği değiştirmez.
Yapılan terör ve meydan okuma Türkiye’ye karşıdır ve cezasız kalmamalıdır.
Bu gerçeklerin bilincinde olarak üzerinde durmamız gereken başka
noktalar da var.
Tam 8 yıldır ülkeyi yöneten AKP İktidarı ve Recep Tayyip Erdoğan, sürekli olarak -geçmişi ve Atatürkçüleri suçlama adına- hep “komşularla sıfır sorun politikası” uygulanması gerektiğini söyledi, durdu.
Tamam, kabul... Buna kim itiraz
edebilir ki?
Ama, AKP’ller 8 yıl boyunca öyle bir hava estirdi ki, çevremizde Türkiye’ye yönelik tehditlere karşı “gözlerini yumdular” ve kendilerinin dışındaki herkesi suçlama kolaycılığına kaçtılar.
Şimdi sormak gerekir, İsrail’in bu yaptığının sorumlusu kim?.. İktidar niçin “sıfır sorun” politikası yerine “savaş tamtamları” çalıyormuş gibi yapıyor? Hani nerede, “sıfır sorun” politikası?
Demek ki, gerektiği zaman “gözlerimizi açıp”, gereken ülkelere gereken dersi vermemiz gerekiyor.
En azından, -tıpkı AKP’nin yaptığı gibi- yağmasak da gürlemek gerekiyor.
O zaman da, sorun yaratan ülkeler yerine, Atatürkçüleri, Cumhuriyeti savunanları suçlamamak gerekiyor. (Ki, Atatürk “Yurtta barış, dünyada barış” diyordu, değil mi?)
Her olayda suçlu yaratıp, bunu siyasal hesaplaşmanın kamuflajı yapmak AKP’ye de bir şey kazandırmaz. AKP ve yandaşları bunu yıllar sonra daha iyi görecektir.
Yeni bir çuval olayı!..
İsrail’in sivillere karşı giriştiği bu katliam, Türkiye için yeni bir “Çuval Olayı” dır.
AKP İktidarı döneminde yaşadığımız ikinci çuval olayı ve Türkiye’nin
aşağılanması.
Davos’da İsrail Cumhurbaşkanına “Siz adam öldürmeyi iyi bilirsiniz” diyerek elini masaya vuran Erdoğan bir kez daha haklı çıktı. İsrail 19 kişiyi öldürdü.
Bakalım Erdoğan şimdi buna nasıl karşılık verecek?
İlk açıklamalar, halkın tepkisini yumuşatmaya yönelik. Başbakan Şili’de iken konuşan Başbakan Vekili Bülent Arınç da sert açıklamalar yaptı, “En ağır biçimde sonuçlarına katlanacaklar” dedi. Ama hemen ardından, “Bu bir savaş açmak değildir” dedi!..
Erdoğan yurda dönüp, dünkü Meclis Grup konuşmasında çok sert konuştu. Ancak savaş halinde denecek tüm sözleri söyledi. Alçak dedi, katil dedi, terörist dedi, bedeli ağır olur dedi.
ABD’nin birinci çuval olayı sineye çekilmiş, çuvalcı ABD generali daha sonra Ankara’da ağırlanmıştı bile. ABD’nin stratejik müttefiki İsrail’in ikinci çuval olayı da acaba -bu ağır lafların ardından- sineye çekilecek mi?
Devlet Bakanı Egemen Bağış ne diyor? “Uluslararası güçler üzerine düşeni yapsın!”
Yani, sanki iş başkalarına “havaleye” doğru gidiyor.
Nerede bu Müslüman ülkeler?
Öte yandan, bizler “Müslüman Filistin” deyip dururken, Müslüman ülkelerin sesi çıkmıyor.
Nerede bu Müslüman ülkeler? ABD ve AB’nin etkisizleştirdiği, yönetim kademelerini refah içinde yan gelip yatmaya alıştırdığı (ama halkı fakir) Müslüman ülkeler nerede?
Örneğin, Mısır niçin Gazze’ye yardıma destek olmuyor? (Sıkışınca sınırlı olarak kapıyı dün araladı!..)
Suudi Arabistan, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri ve diğerleri nerede?
