Bu ateşe odun atmazsak 'keşke' çukurunda erir gideriz
İşin en can alıcı yanı; Neden sorgulamadığımızı sorgulayan bir mektup var bu kez Hadımköy’den:
“Kim: Nihat Altubulak Deniz Kurmay Albay (Asrın İftirası Balyoz Davası’ndan 18 yıl ceza verilmiş tutuklu)
Nerede: Hadımköy Askeri Ceza ve Tutukevi
Ne Zaman: 11 Şubat 2011 tarihinden beri
Niçin: İşte en önemli soru bu.
Kim ki bu kelimeyi kullanır, bu soruyu sorar, odur gerçeği arayan, yanlışı sorgulayan.
***
Ulaşabildiğim, sesimi duyabilecek, karanlıktaki küçük de olsa ışıkla yolu görebilecek, yanlışları ve haksızlıkları idrak edebilecek ve bunları cesaretle ifade edebilecek bütün gazetelere ve köşe yazarlarına sesimi duyurmaya çalışıyorum.
“Niçin” sorusunu en çok soran;
En eğitimli, adalete güvenin en fazla, özgürlüğün en anlamlı olduğu, yalanın, dolanın, rüşvetin, hırsızlığın, haksızlığın, sömürünün barınamadığı toplumdur.
“Niçin” sorusunu sorup cevabını aramayan savcı, doktor, bilim adamı, siyasetçi olur mu? Aydın, duyarlı vatandaş olur mu? İnsan olur mu?
İşte “niçin” kelimesi o kadar önemlidir. Bu kelimenin kullanımını ne kadar yaygınlaştırabilirsek, yaşamın her alanı ve evresinde bu soruyu ne kadar çok kullanırsak faydası da o kadar çok olacaktır. Faydası can olacaktır, sevgi, özgürlük, güzellik, refah, başarı olacaktır.
“Niçin” sorusunu sorup, cevap arayan, doğruya ve gerçeğe en yakın kişidir. “Niçin “sorusunu sormak irade ister, cesaret ister, azim ve kararlılık ister. Toplumda “niçin” kültürünü oluşturmak o kadar önemli ki; bu yüzden bu yazım ne kadar tepki ve övgü alırsa, ne kadar destek görürse sessiz çığlığımla haykırış arzum o kadar anlam kazanır.
(...)
Belki bir ateş yakabilirim diye, dört duvar arasından karanlığın içinden ışık görebiliriz diye yazıyorum size.
Tabii ki tarih boyunca “niçin”in ne kadar önemli bir kelime olduğunu ifade eden pek çok insan, bilim adamı, siyasetçi, sizin gibi değerli gazeteciler olmuştur. Siz de bu konuda çok düşünmüş ve hatta yazmışsınızdır. Ancak benim inancım Türk halkının bu kelimeyi kullanması, defalarca sorgulaması ve “niçin” kültürünün oluşturulması için en fazlasıyla ihtiyaç duyduğumuz dönemi yaşıyor olduğumuzdur.
Sayın Taşçı bu yüzden sesimi Türk halkına duyurmak için ateşe bir odun da sizin atmanızı istirham ediyorum.
Ben “niçin” sorusunu mağduru olduğum “Asrın İftirası Balyoz Davası” için soruyor gibi algılansam da aslında bu soruyu ülkemin ve halkımın yararına genişletmek istiyorum. Bu nedenle benim için şu an öncelikli olan “niçin “lerimi en kısa şekli ile soruyorum, halkım da duysun sorsun diye.
Özel yetkili mahkeme, asrın iftirası Balyoz Davası’nda;
Niçin bilirkişi heyeti oluşturmamıştır? Niçin? Niçin? Niçin?
Niçin tanık dinlememiştir? Niçin? Niçin? Niçin?
Niçin ana hedef Türk Deniz Kuvvetleri ve onun personelidir? Niçin? Niçin? Niçin?
(Bu dava ile ilgili o kadar çok “Niçin “var ki Vardiya Bizde internet sitesine bakarsanız yüzlercesini, binlercesini göreceksiniz.)
Sayın Taşçı, ülkemin bütün işçilerini, manavlarını, kuaförlerini, bağımsız savcı ve yargıçlarını, öğrencilerini, memurlarını, tutuksuz askerlerini, şoförlerini, çiftçilerini, vatansever polislerini, esnafını, siyasetçisini, işverenini hem kendi, hem de ülkemizin “niçin”lerini sormaya, sorgulamaya, düşünmeye davet ediyorum. “Niçin” kültürüne sahip çıkmaya davet ediyorum.
Bugün bizler atmaz isek “niçin” ateşine odunu, yarın hepimiz erir gideriz keşke çukurunun içinde.”