Pazartesi günkü köşemde Konya Mevlana Müzesi''nde yaşanan akıl almaz sahteciliğin nasıl kapatıldığını yazmıştım.
Aslında perşembenin gelişi çarşambadan belliymiş.
Anlatmadan önce bir özet geçmem gerekirse...
Konya Mevlana Müzesi''nde iddiaya göre daha önce sergilenen bazı eserlerin artık sergilenmediği, müze yetkililerine sorulduğunda ise "depoya kaldırıldı" yanıtı veriliyordu bir süredir.
Gelen ihbarları araştırınca elime Konya Cumhuriyet Başsavcılığının hazırladığı, 27 Temmuz 2021 tarihli Konya Mevlana Müzesi müdürü ve müze ile iş yapan firma sahipleri hakkında bir iddianame geçti.
İddianameye göre müze müdürlüğünce faturalandırılan ve başka şirketlere yaptırılmış gibi gösterilen işler aslında müzedeki görevlilerce yapılmış, fakat şirketlere sanki iş yapılmış gibi para ödenmiş.
Örnek vermem gerekirse;
2015 yılı Kasım ayında Selçuklu Tatköy Mahallesi Gölkaya mevkisinde kurtarma kazısı yapılıyor. İş bitirilmiş gibi tutanak düzenleniyor ve ödeme gerçekleştiriliyor.
Ortaya çıkıyor ki bu kazıda da müzede görevli personel çalışmış ve herhangi bir ücret de almamışlar. Ancak kazı işleminin tamamı müze personeli tarafından gerçekleştirilmesine rağmen sanki hizmet alımı yoluyla bir şirket tarafından gerçekleştirilmiş gibi dosya hazırlandığı ve evrak düzenlendiği anlaşılmış. Sonucunda da ödemenin yapıldığı tespit edilmiş.
2015 yılı Kasım ayında, Beyşehir ilçesinde bulunan Kubad-ı Abad Sarayı kazı evinde çatı aktarımı bakım onarım işlemi yapılıyor. İşlem müzede görevli bir taşeron firma personeline yaptırılmasına rağmen sanki hizmet alımı yoluyla ve ihale yöntemiyle yapılmış gibi evrak düzenleniyor. Göstermelik piyasa araştırması yapılıyor, muyane-kabul komisyonu kuruluyor, ihaleyi almış gibi görünen firma EN Sosyal Hizm. Ltd. Şti. adlı firma (25 Kasım 2015 tarihli 064078 numaralı) fatura düzenleniyor.
Yıl yıl böyle gidiyor.
Benzer olayların dışında kazı alanlarındaki iş ve işlemler, hafriyatların dökülmesi gibi işler yıllar boyunca Nüans ve Bil Temizlik A.Ş. adlı firmalara yaptırılmış gibi evrak düzenleniyor, ödemeler yapılıyor.
Hâlbuki işleri müzede görevli taşeron firmanın elemanları yapıyor.
Yani müze müdürü yapılmayan ihalelere ve işlere sanki yapılmış gibi sahte evrak düzenlemiş ve ödemeler yapmış.
Müze müdürü de bu olayları kabul etmiş.
Ama dava şartı olan "mütalaa''nın usulüne uygun olarak yerine getirilmesi" gerekçesiyle mahkeme yapılamamış.
Hukukçu olmadığım için de bu konuda savcı ve hâkimlerden bilgi aldım. "Bu mahkemenin takdiridir. Mahkeme yargılamayı devam ettirip aynı zamanda da mütalaayı isteyebilirdi" yorumu geldi.
Peki bizim burada "müze müdürü", "müze müdürü" diye bahsettiğimiz isim kim?
Yusuf Benli...
Bu isim tanıdık geldi mi?
Anlatayım.
Yusuf Benli 2011 yılında, Topkapı Sarayı Müzesi Müdürü olduğu dönemde de sarayda sergilenen 3''üncü Selim''e ait tahtı lojmandaki evine taşıtmasıyla gündeme gelmişti.
Hatta taht kapıdan sığmayınca da depoya kaldırttığı iddia edilmişti. İddialar üzerine Benli, dönemin Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay tarafından görevden alınmıştı.
Öyle ki Konya''ya İl Müzeler Müdürü olarak atandığında da yaptıklarının ardından bir süre sonra görevden alınmıştı.
Çünkü Konya Valiliği''ne yapılan ihbarda, yine İl Müzeler Müdürü Yusuf Benli''nin bazı usulsüzlükler yaptığı iddia edilmişti.
Vali Yakup Canbolat, iddiaları Kültür ve Turizm Bakanlığı müsteşarlarına ileterek, müfettiş görevlendirilmesini talep etmişti.
3.5 ay önce Konya''ya gelerek soruşturma başlatan müfettişler, Konya ve çevresindeki tarihî ve turistik yerlerde yapılan kazı çalışmalarında bakanlığa 100 kişi çalışıyor gibi gösterilip, 4 kişi çalıştırıldığı; kazı yerlerinde kepçe çalıştırılıyor gibi gösterilip, kepçenin çalıştırılmadığı; Mevlana Müzesi''nde ziyaretçilerin kullanması için verilen galoşların ihalelerinde usulsüzlük yapıldığı; Mevlana Müzesi bahçesinde yer alan Şeb-i Arus Havuzu''na ziyaretçilerin attığı madeni paraların kayıt altına alınmadığı iddialarıyla karşılaşmıştı.
Usulsüzlüklerle devletin milyonlarca lira zarara uğratıldığı ileri sürülmüştü. Söz konusu iddialarla ilgili Konya Müzeler Müdürü Yusuf Benli hakkındaki soruşturmayı tamamlayan müfettişler, raporu Kültür ve Turizm Bakanlığı''na sundu. Raporun ardından Yusuf Benli, Müzeler Müdürlüğü görevinden alındı. Benli''nin arkeolog olarak görev yapacağı belirtilmişti.
Şimdi anladınız mı neden aslında perşembenin gelişi çarşambadan belliymiş dediğimi.
Padişah tahtını evine götüren Yusuf Benli''yi görevden aldınız kabul...
O zaman soralım; İyi ama onu oraya atayanlar nerede?
Ayrıca Yusuf Benli yargılanmayacak mı?
Bir insanın yargılanması için daha ne yapması gerekir?
