Başbakan Binali Yıldırım partisinin son grup toplantısında Bozkurt işaretini yapıp, "Ülkücü kardeşlerime desteklerinden ötürü teşekkür ediyorum" dedi.
Yıldırım'ın bu hareketinden tam 1 ay önce 22 Ocak'taki köşe yazımda "AKP'liler Bozkurt yaparsa şaşırmayın" diye yazmıştım. Sağ olsun Yıldırım bizi çok bekletmedi!
Aynı yazının sonunda referandum kampanyalarının finali için de şunları yazmıştım:
"Seçimlerin son günlerine gelindiğinde ise "hayır" oyu verecek olanlar "vatan hainliği" ile eş tutulacak!.. Son miting muhtemelen Yenikapı'da olacak. Erdoğan ve Bahçeli sahneye birlikte çıkacaklar. Konuşmada, "Yenikapı ruhu, Türkiye'nin ruhu, milletimizin ruhu burada, bu tabloyu çekemeyenler 'hayır' diyecekler, barış istemeyenler 'hayır' diyecekler. Ama her şeyi gören aziz milletimiz 'evet' diyecek, öyle değil mi" konuşmaları yapılacak.
Son mitingde Türk bayrağı ve üç hilalli bayraklardan başka hiçbir bayrak meydana alınmayacak. Sahneye ise Recep Tayyip Erdoğan, Devlet Bahçeli'nin yanı sıra Mustafa Kemal Atatürk ve Alparslan Türkeş'in de posterlerinin asılması ihtimal dahilinde. Bol algılı referandum, şimdiden hayırlı olsun."
Anlaşılan ve görünen o ki bu tahminler, algı yönetimleri beklediğimizden çok daha erken başladı.
Bahçeli, parti teşkilatlarına gönderdiği son genelgede "evet" diyen partilerle ortak kampanya yapılacağını belirtmişti. Genelgenin üzerinden kısa bir süre sonra, MHP tarihinde daha önce görülmemiş bir rezalet yaşandı.
MHP İstanbul İl Başkanlığı'nın düzenlediği "evet" etkinliğinin yapıldığı salona, AKP'nin kurucusu ve en kısa zamanda AKP genel başkanı olarak "Başkan" olmayı hedefleyen Erdoğan'ın dev posterleri asıldı.
Hemen ardından AKP grup toplantısında Yıldırım'dan bozkurt işareti geldi. MHP'den konuyla ilgili yapılan ilk açıklamada ise "Yıldırım'ın Bozkurt yapmasına saygı duyuyoruz" denildi.
Anket sonuçlarından da "hayır" oylarının yüksek çıkması AKP'nin paniklemesine, milliyetçi oylara hiç olmadığı kadar ihtiyaç duymasına neden oluyor. Ucuz numaralarla, enteresan hamlelerle, milliyetçi oyların devşirileceği düşünülüyor.
Ancak unutulan çok önemli bir husus var. MHP seçmeni hiç olmadığı kadar bilinçlenmiş ve tavırlı bir durumda. Merkezin direktiflerine uymayan her ülkücü kendi çevresi için sorumluluk alıyor. Teşkilatlardan üst üste istifa haberleri gelirken, "hayır" kampanyaları başlatılıyor. Dağınık hareket eden, bilinçte ise ortak olan bir kitle söz konusu. Adeta karınca misali, rejim değişikliğinin doğrudan millî devlet yapısını hedef alacağını biliyorlar. Bu noktada güçleri yettiğince çabalıyorlar.
Cumartesi günü Ankara'da yapılan "Türk milliyetçileri 'Hayır' diyor" etkinliği Balgat ve AKP yönetiminde büyük ses getirdi. Çünkü orada salonlara sığmayanlar, teşkilatlı bir şekilde değil, bireysel olarak oraya gelmiş insanlardı. Salondaki coşkudan ve 1 dakika bile susmayan kalabalıktan çıkan tek mesaj, Türk milliyetçilerinin "hayır" diyeceği gerçeği oldu.
Bozkurt işaretleriyle, AKP ile ortak mitingler yapılarak, "hayır"cılara "PKK'lı, FETÖ'cü" denilerek referandumdan "evet" çıkartmak, Ülkücüleri tanımamaktır.
Devlet kurumlarından, üniversiteden, emniyet ve TSK kadrolarından yasa dışı yollarla temizlenen Milliyetçiler, "Bozkurt" yapılınca, şehit mektupları okununca fikirlerini değiştirecek insanlar olsalar, 80 öncesinde inandıkları fikirler için hayatlarını vermeyi göze almazlardı.
Mazisinde, fikrinde, genetiğinde inandıkları değerler için, davaları için ailelerinden ayrı düşmeyi, hapse girmeyi, ölmeyi göze almış insanlara algı operasyonları kolay işlemez.
Kendi tabanlarını, Ülkücüleri tanımayanlara hatırlatalım; bu ucuz numaralarla Ülkücülerden "evet" çıkaramazsınız!
